İslam dininin dünya ve ahiretle ilgili işleri dört kaynaktan elde edilir. Bunlara şer’i deliller denir. Bu dört kaynak sırasıyla şöyledir:

 

1-     KİTAP:

Cenab-ı Allah’ın son olarak Peygamber Efendimize vahiy yolu ile indirdiği Kur’an’ı Kerimdir. Kur’an’da hiç bir şey eksik bırakılmamıştır. Kur’an sadece iman ve ibadetlerden bahseden din kitabı değildir. Kur’an, insanlar ve toplumlar arası ilişkileri düzenleyici hükümler içeren son kutsal kitaptır.

Kur’an şu ayetle bunu teyit eder:

–         “Kitapta hiçbir şeyi eksik etmedik” (En’am suresi:38)

Kur’an her asra, her topluma; bedevisinden medenisine herkese cevap verecek güçtedir. Bu güne kadar çağları arkasından sürüklemiş bir kitaptır. İlmin ilerlemesi, icat ve buluşlar karşısında hiçbir zaman aciz kalmamıştır. Bundan sonra da kalmayacaktır. Hükmü kıyamete kadar bakidir.

 

2-     SÜNNET:

Sünnet, Peygamber Efendimizin sözleri, işleri ve sükut etmeleridir.

Sünnet, Kur’an’dan sonra ikinci kaynaktır. Kimse “bize Kur’an yeter” diyemez. Çünkü her şeyi apaçık Kur’an’da bulamayabiliriz. O zaman sünnete bakarız. Çünkü sünnet Kur’an’ın açıklaması durumundadır.

Sünnet olmadan Kur’an’ı ne tam olarak anlayabiliriz, ne de yaşayabiliriz.

Hz. Peygambere tabi olmayı, sünnetine uymayı Cenab-ı Allah emretmektedir.

Kur’an’da şöyle buyrulur:

–         “ Peygamber size ne getirdiyse onu alın; size neyi yasaklamışsa, ondan uzak durun” (Haşr:7)

Bir de Kur’an’da olmayıp da Hz. Peygamberin emrettiği veya yasakladığı şeyler vardır. Mesela; yırtıcı kuşlarla eşek eti Kur’an’da haram kılınanlar arasında yoktur. Hz. Peygamber haram kılmıştır.

Sünneti terk etmek, sünnete itibar etmemek olmaz. Peygamber (AS): “ Sünnetimi terk ederseniz sapıttınız gittiniz demektir” buyurarak sünneti terk etmenin tehlikesine işaret etmiştir.

Bugün hiçbir Müslüman Kur’an’a bakarak ibadetlerin nasıl, ne kadar ve ne zaman yapacağını bulamaz. Bunu nerede bulur? Sünnette bulur, Peygamberin yaşayışında bulur.

Sünnete uyan sapıtmaz. Sünnete uyan Peygamber (AS) ın şefaatini hak eder. Peygambere itaat eden Allah’a itaat etmiş olur.

 

3-     İCMA:

İcma, herhangi bir konuda görüş birliğine varmak demektir. Dini manada icma, Müslüman din alimlerinin dini bir konuda fikir birliğine varmaları demektir.

Burada konunun dini bir konu olması ve alimlerin de hadis ve ayetlerden hüküm çıkarabilecek kimseler olmaları şarttır.

 

4-     KIYAS:

Herhangi bir şeyi başka bir şeyle karşılaştırmak demektir. Dini manada ise; hakkında ayet ve hadis bulunmayan bir konuyu, benzerliklerinden hareket ederek, hakkında hadis ve ayet bulunan başka bir konu ile karşılaştırmaktır.

Mesela; Kur’an ve sünnette şarap haram kılınmıştır. Ama sonradan icad edildiğinden bira hakkında bir hüküm yoktur. Burada bira hakkında bir sonuca varabilmek için aradaki benzerliklerden yararlanılır. Şarabın yasaklanmasının sebebi, insanı sarhoş etmesidir. Bira da sarhoş ettiğinden o da şarap gibidir. Bu hükme kıyas yolu ile varıyoruz.

İslam’da dört kaynağın oluşu, İslam’ın donuk bir din olmadığını gösterir.

İslam son dindir, kıyamet dinidir. Her devirde inananların ihtiyaçlarına cevap verebilecektir. Ayrıca Müslümanların farklı anlayış ve farklı yaşayışları önlenmiş olacaktır.