ABDÜLHAMİD HAN
Osmanlı padişahlarının 34'üncüsü olan Sultan II. Abdülhamid Han aklı, zekası ve ilmi fevkalade üstün olan bir zattı. Batılıların ve iç düşmanların asırlar boyunca devleti yok etmek için hazırladığı yıkıcı, sinsi planlarını sezip, önlerine aşılmaz bir set olarak dikildi. Hazırlayanları ve maşa olarak kullandıkları yerli işbirlikçilerini, sahte kahramanları işbaşından uzaklaştırdı.
İşte bu büyük zatın 10 şubat, 96. yıldönümü idi. Yıldönümü vesilesi ile Yıldız Üniversitesi ve İstanbul Medeniyet Üniversitesi işbirliği ile iki açık oturumdan oluşan etkinlik düzenlendi. İlk panel Abdülhamid'in sağlık politikasıyla ilgiliydi. Oturum başkanlığını yaptığım bu panelde konuşmacılar özet olarak şunları anlattılar:
Prof. Dr. Hüsrev Hatemi; Abdülhamid'in çok iyi niyetli, sağlam karakterli ve vefalı bir insan olduğunu söyledi. Kendisinden çok devleti düşünürdü. 33 sene zalimlik yapmadan devleti ustalıkla idare etmişti. Ona atılan iftiralardan biri de pinti olduğuna dairdi. Bu çok çirkin bir suçlama olduğunu ifade etti. Aristokrat havada, halktan uzak yaşamamıştı. Atatürk'ün Abdülhamid'i küçümseyici veya kötüleyici bir sözünün olmadığını da ekledi.
Prof. Dr. Nil Sarı ise Abdülhamid'in sağlık alanındaki eserlerinden söz etti ve bazılarının fotoğraflarını gösterdi. Abdülhamid 90 adet gureba hastanesi, 19 adet belediye hastanesi, 89 adet askeri hastane ayrıca eğitim hastaneleri, kadın hastaneleri, akıl hastaneleri açmıştı. Bu hastaneler ülkemizden Lübnan'a, Yemen'den İsrail'e, Makedonya'dan Suriye'ye, Yunanistan'dan Libya'ya, Suudi Arabistan'dan Irak'a pek çok yerleşim bölgesine yayılmıştı. Ayrıca eczaneler, hapishane, sağlık merkezleri, fakirler, acizler ve hacılar için misafirhane de pek çoktur. Müthiş bir sağlık hizmetidir bu. Maalesef tahttan düştükten sonra bu eserlerin isimleri değiştirilmiş, bazıları yıkılmış ve bir kısmı da başka alanlarda kullanılmaya başlanmıştır. Kısacası bu büyük insan unutturulmak istenmiştir. Kasımpaşa, Haydarpaşa, Gülhane ve Mektebi Tıbbiye-i Şahane adlı eğitim ve üniversite hastanelerini açan da Abdülhamid olmuştur.
Doç. Dr. Adem Ölmez ise Abdülhamid Han'ın özellikle eğitim, sağlık, ulaşım ve asayişe önem verdiğini anlattı. Zamanında yeni bulunan aşıları ülkeye getirmiş, aşı ve kuduz hastalığı üzerine merkezler kurmuş, Bimarhaneleri yani akıl hastanelerini ıslah etmiştir. Akıl hastalarına zincir kullanımını yasaklayarak bugün bile saldırgan hastalarda kullanılan gömleği yerine koymuştur.
Dr. Şerif Esendemir konuşmasına Necip Fazıl'ın, "Abdülhamid'i anlamak her şeyi anlamak olacaktır." sözleriyle başladı. Abdülhamid'in tren yolları, bakteriyolojihane, cami ve mektepler yaptırdığını, çağına uygun yaşlılık politikası izlediğini, habitat yani biyosferi merkezi alan ekolojik politikaya önem verdiğini anlattı.
Bunları dinlerken aklıma hep başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan çağrışım yaptı. O da ülkeye duble yollar, hızlı trenler, Marmaray, üçüncü boğaz köprüsü, çok sayıda havaalanı gibi sayılamayacak eserler hediye etti. Sağlık alanında yeni hastaneleri hizmete açtı. Sağlık hizmetlerini halka yaydı. Eğitim alanını pek çok üniversite, sayısız derslik ve binlerce yeni öğretmenle destekledi güçlendirdi. Kısacası Abdülhamid'in çağdaş bir takipçisiyle karşı karşıyayız.
Abdülhamid Han'ı nasıl ki bir takım vicdansız, merhametsiz ve acımasız kişiler, iç ve dış düşmanların oyununa gelerek, maşası olarak bir saray darbesi ile düşürdülerse aynı komplo şu an başbakanımıza karşı düzenlenmektedirler. Bu ülkeye hizmet etmek bazılarının gözüne batmakta ve ellerinden geleni yapmaktadırlar.
Rabbim Başbakanımızı korusunu2026
ehlisunnnetde
Sual: Abdest dualarının Arapçasını bilmeyen, Türkçesini okusa caiz midir? Başka bir şey okuyabilir mi? Her uzvu yıkarken nasıl dua etmelidir? CEVAP Abdest dualarını bilmeyen, Türkçesini okumalıdır. Türkçesini de bilmeyen kelime-i şehadet getirir veya bildiği başka duaları okur. Mesela Rabbena âtina...yı okur.
Önce Euzü Besmele çekilir. “Bize İslam dinini veren, imanı ihsan eden ve suyu temizleyici, İslam’ı nur kılan Allahü teâlâya hamdü senalar olsun“ denir. Her uzvu yıkarken aşağıdakiler gibi dualar okunur:
Ağza su verirken: Ya Rabbi, Kur'an okurken, seni anarken, sana şükrederken ve ibadet ederken bana yardım eyle!
Burna su verirken: Ya Rabbi, Cennet kokusunu nasip et, Cehennem kokusundan uzak tut!
Yüzü yıkarken: Ya Rabbi, bazı yüzlerin ağarıp, bazılarının karardığı günde yüzümü ağart.
Sağ kolu yıkarken: Ya Rabbi, amel defterimi sağ tarafımdan ver ve hesabımı kolay eyle!
Sol kolu yıkarken: Ya Rabbi, amel defterimi sol tarafımdan ve arkamdan verme ve hesabımı zor eyleme!
Başı meshederken: Ya Rabbi, beni arşının gölgesinde barındır.
Kulakları meshederken: Ya Rabbi, hak sözü dinleyenlerden ve en güzeline uyanlardan eyle.
Boynu meshederken: Ya Rabbi, vücudumu Cehennem ateşinden azat eyle.
Sağ ayağı yıkarken: Ya Rabbi, Sırat köprüsünde ayaklar kaydığı günde, ayaklarımı kaydırma.
Sol ayağı yıkarken: Ya Rabbi, amelimi makbul eyle, günahımı affet!
Abdest bitince: Ya Rabbi, beni tevbe edip günahları af olanlardan eyle!
Sonra kelime-i şehadet okumak iyidir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki: (Güzelce abdest aldıktan sonra "Eşhedü en la ilahe illallahü vahdehü la şerikeleh ve eşhedü enne Muhammeden abdühü ve Resulühü" diyene Cennetin sekiz kapısı açılır, istediğinden içeri girer.) [Nesai]
Sual: Kitaplarda abdest alırken; yüzü yıkarken şu dua, kolları yıkarken şu dua okunur deniyor. Bahsedilen dualar, hızlı veya yavaş okununca, o sıraya denk gelmezse, mahzuru olur mu? CEVAP Mahzuru olmaz.
Abdest duaları
Sual: Abdest duaları ve anlamları nelerdir? CEVAP Abdest alırken, dua okumak veya her uzvu yıkarken kelime-i şehadet getirmek müstehabdır. Arapçasını bilmeyen Türkçesini okur.
Abdest duaları ve anlamları şöyledir:
1– Abdeste başlarken şu dua okunur:
(Bismillâhil-azîm. Vel-hamdü lillâhi alâ dînil-İslâm. Ve alâ tevfîk-ıl-îmân. El-hamdü lillâhil-lezî ce’alelmâe tahûren ve ce’alel-islâme nûren.)
[Azim olan Allahü teâlânın adıyla başlarım. Bize İslâm dinini veren, imanı ihsan eden; suyu temizleyici, İslâm’ı nur kılan Allah’a hamd-ü senâlar olsun.]
2– Ağza su verirken: (Allahümmes-kınî min havdi nebiyyike ke’sen lâ ezmeu ba’dehü ebeden.)
[Ey Allah’ım, içtikten sonra bir daha hiç susuzluk duyulmayan havz-ı Nebi’den içir.]
3– Buruna su verirken: (Allahümme erihnî râyihatel cenneti verzüknî min ni’amihâ. Ve lâ türihnî râyihaten-nâr.)
[Ey Allah’ım! Cennet kokusunu koklat ve beni Cennet nimetleri ile rızıklandır. Cehennem kokularından uzaklaştır!]
12– Abdestten sonra: (Sübhânekellahümme ve bihamdike. Eşhedü en lâ ilâhe illâ ente vahdeke lâ şerîke leke estagfiruka ve etûbü ileyke eşhedü en lâ ilâhe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abdüke ve Resûlüke.)
[Ey Allah’ım! Seni, hamdinle tesbih ve tenzih ederim. Senden başka mabut olmadığına, bir olduğuna ve şerikin [ortağın] olmadığına ve Muhammed aleyhisselamın senin kulun ve Resulün olduğuna şehadet ederim.]
13– Abdest aldıktan sonra Kadir suresini okumak ve salevat getirmek de çok sevaptır. Üç hadis-i şerif meali: (Abdestten sonra Kadir suresini okuyanın 50 yıllık günahı affolur.) [Halebi]
(Abdestten sonra Kadir suresini 1 defa okuyan sıddıklardan, 2 defa okuyan şehitlerden yazılır. 3 defa okuyan, Peygamberlerle haşrolur.) [Deylemi]
(Abdestten sonra, 10 defa salevat-ı şerife getirenin gamı gider, duası kabul olur.) [Ey Oğul İlmihali]
..Abdest ve Sular
Sual: Deniz suyu ile içinde koli basili bulunup da içilmeyen su ile abdest alınabilir mi? Guslederken sabun, su kazanının içine düşse, o su ile gusletmekte mahzur var mıdır? İçine ayran, sirke dökülmüş su ile abdest alınır mı? CEVAP Deniz suyu temizdir. İçilebilir de. Fakat tuzlu olduğu için içilmiyor diye, "abdest alınmaz, gusledilmez" şeklinde bir kaide yoktur. Necis olduğu için içilmeyen bir su ile abdest alınmaz. Fakat koli basili bulunduğu için içilmeyen bir su ile abdest alınır. Bir kazanın içine bir kaşık tuz konsa, o su ile abdest alınabilir. Eriyemeyecek kadar çok tuz konursa, o zaman böyle bir tuz eriyiği ile abdest alınmaz.
Bir kazan suya bir kaşık ayran veya sirke katılsa, bu su ile abdest alınır. Bir suya süt, ayran gibi bir şey karışıp, suyun rengini değiştirecek kadar çok olursa, o su ile abdest alınmaz. Kavun suyu ve şeker karışıp da suyun tadı değişmezse, böyle bir su ile abdest alınır. Tadı değişecek kadar çok konursa, o su ile abdest alınmaz.
Meyve suları içildiği halde, hiçbirisi ile abdest alınmaz. Zemzem suyu ile abdest alınır, gusledilir. Bir suya mürekkep damlayıp suyun rengini değiştirmezse, o su ile abdest alınır. Karışan sıvı, suyun üç vasfı olan renk, koku ve tadından birini değiştirirse, o su ile abdest alınmaz, gusledilmez. Bunun istisnaları vardır. Mesela, fasulye, nohut, mercimek soğuk suda kalıp suyun üç sıfatı yani rengi, kokusu ve tadı değişse bile akıcılığını kaybetmediği müddetçe böyle su ile abdest alınır. Et suyunun rengi, kokusu ve tadı değişmemiş bile olsa, yine et suyu ile abdest alınmaz.
Bir suya temiz şeyler karışıp, suyun rengi değiştiği halde, su ismi değişmemişse, o su ile abdest alınır. Küçük bir havuza, az bir necaset düşürse, suyun üç sıfatı değişmese de yine, o su ile abdest alınmaz. Uzun zaman durmakla, üç sıfatı değişen su, pis olmaz. Bununla abdest alınır.
Sual: Müstamel su nedir? Bu su ne işe yarar? CEVAP Abdestte ve gusülde kullanılmış olan suya müstamel su denir. Cenaze yıkanmış su da, yemekten önce ve sonra, sünnet olduğu için el yıkanmış su da müstamel sudur. Müstamel su, imam-ı a’zama göre kaba necasettir. İmam-ı Ebu Yusuf'a göre, hafif necasettir. İmam-ı Muhammed’e göre temizdir. Fetva da imam-ı Muhammed’e göredir. Bununla necaset temizlenir; ama, abdest alınmaz ve gusledilmez. İçmek ve hamur yapmak mekruhtur.
Müstamel su, Maliki hariç, diğer üç mezhepte, tahirdir, ama mutahhir değildir. Yani temizdir, temizleyici değildir. Necaset temizlenir, ama o su ile tekrar abdest alınmaz. Maliki’de, hem tahirdir, hem de mutahhirdir. (Mizan-ül kübra)
Cenaze yıkanmış su, mai müstamel ise de necistir. Bunun için, yıkayanların üstüne sıçramaması, peştamal sarınmaları lazımdır.
Sual: Güneş enerjisi ile ısınan su ile abdest almak mekruh mu? CEVAP Güneş enerjisinden aletler vasıtası ile ısınıyorsa, mekruh olmaz. Güneşte kalarak ısınmışsa tenzihen mekruh olur.
Sual: Bir kova suya temiz bir sabun düşse, elimizi sokarak bu sabunu çıkarsak, kovadaki su ile abdest almakta mahzur var mıdır? CEVAP Sabun eriyerek suyun akıcılığını kaybettirmezse, bu suyla abdest alınır. (Redd-ül Muhtar)
Sual: Su dolu kovaya sirke dökülse, bu su ile abdest alınır mı? CEVAP Evet alınır.
Sual: Uzun zaman kalmakla kokan su ile abdest alınır mı? CEVAP Uzun zaman durmakla üç sıfatı değişen su, pis olmaz. Kokan suyun sebebi bilinmezse, temiz kabul edilir. Başkasına sorup, araştırmak gerekmez.
Sual: Gölde, denizde abdest alınır mı? CEVAP Evet.
Sual: Kırlarda akarsular, ırmaklar üstü açık olarak akıyor. Bu sular içilir mi, böyle sular ile abdest alınır mı? CEVAP İçine necaset karışmıyorsa üstünün açık olmasının mahzuru olmaz. Genelde akarsu pis olmaz. Hadis-i şerifte, (Rengi, tadı ve kokusu değişmeyen su temizdir, necis değildir) buyuruluyor. (Dürer)
Sual: Müstamel su, imam-ı Muhammed’e göre temizdir. Buna rağmen yine sakınmak gerekir mi? CEVAP
Diğer imamlara da uymak için dikkat edilmelidir.
Sual: Su yok kar var. Karla abdest alınır mı? Teyemmüm etmek mi gerekir? CEVAP Kar ile abdest alınmaz. Kar ile taharet caizdir. Memba suları ile abdest alınabilir. Teyemmüm burada geçerli olmaz. Kar bir kaba konur eritilir ve su olur. Bu su ile abdest alınır. Şehirde su bulamamak özür sayılmaz.
Sual: Abdest alınması için, büyük havuz ne demektir? CEVAP Hanefi’de alanı 23 m2 olan su büyük havuz kabul edilir.
Şafii’de kulleteyn ise 220 kg su alan havuzdur. Bu havuz temiz kabul edilir.
Sual: Gusül ve abdest suyuma (kovaya) yıkanırken su sıçrasa bir şey gerekir mi? CEVAP
Bir şey gerekmez.
Sual: Din kitaplarında suyun rengi, kokusu ve tadı değişmedikçe su temiz kabul ediliyor. O halde,büyük bir kazan temiz suyun içine bir fincan idrar döksek, su necis olmaz mı? CEVAP Hanefi’de, küçük havuza, Şafii’de ise, kulleteynden az olan suya, az necaset düşerse, üç sıfatı değişmese de, necis olur. İnsan içmez ve temizlikte kullanılmaz. Üç sıfatı değişirse idrar gibi olup hiçbir şeyde kullanılmaz. Maliki mezhebinde ise, rengi, kokusu ve tadı değişmemiş su ile abdest ve gusül sahih olur ise de mekruh olur. Maliki’de mai müstamel de böyledir. (S. Ebediyye)
Sual: Abdestten artan suyu, kıbleye karşı ayak üzere içmek müstehaptır. Çeşmeden içmek de olur mu? CEVAP Evet.
Sual: Abdestte ve gusülde çok su kullanmak israf mıdır? İsrafsa mekruh olur mu? CEVAP Abdestte ve gusülde, lüzumundan fazla su kullanmak israf olup, haramdır. (S. Ebediyye)
Sual: Soğuk günlerde abdest alırken sıcak su gelmesi için musluğu fazla açmak israfa girer mi? CEVAP İsraf olmaz, kasten yapılmıyor.
Sual: Abdestten yere düşen suyun üzerine basınca ıslanan çorap necis olur mu? CEVAP Necis olmaz.
Sual: Yolda rastlanan ve temiz olduğu zannedilen su ile, abdest alınır mı? CEVAP Evet, bu su ile abdest alınır. Su az olup, içine necaset karıştığı iyi bilinmedikçe bununla da abdest alınır. Yani, temiz kabul edilir.
İbadetler, fazla zan edilmekle, temiz ve doğru olur. Fakat, itikat çok zan ile doğru olamaz. İyi bilinmekle doğru olur.
Sual: Abdest suyunun içine, gaz veya benzin damlasa, suyun üç vasfından, renk, koku ve tadından biri değiştiğine göre, bu su ile abdest almak caiz midir? CEVAP Caizdir. Gaz ve benzin necis değildir. Necaset karışıp da üç vasıftan birisi değişirse, bu su ile abdest alınmaz. (Cevhere)
Sual: Evde sular kesilince, içmek, abdest almak gibi ev ihtiyacı için cami avlusundaki şadırvandan su almak caiz midir? CEVAP Caizdir.
.Abdest ve teyemmümün bazı farkları
Sual: Namaz kılma bakımından, teyemmümün abdestten farkları nelerdir? CEVAP Üç meselede teyemmüm, abdestten ayrılır: 1- Bir Müslüman abdest aldıktan sonra, mürted olsa ve sonra tevbe etse, önce aldığı abdestle namaz kılabilir, fakat ettiği teyemmümle namaz kılamaz. Çünkü abdestte niyet şart değildir. Mürtedin teyemmüm için ettiği niyeti ise geçersizdir.
2- Bir kimse, birine öğretmek için abdest alsa, o abdestle namaz kılabilir, çünkü abdestte niyet şart değildir, fakat öğretmek için alınan teyemmümle namaz kılınmaz, çünkü teyemmümde niyet farzdır.
3- Bir gayrimüslim, abdest alıp sonra Müslüman olsa, onunla namaz kılabilir, fakat teyemmümle kılması caiz olmaz, çünkü gayrimüslimin niyeti geçerli olmadığı için, teyemmümü de geçerli olmaz. Abdestte ise niyet farz değildir. (Nimet-i İslam)
.Abdeste mani olmayan şeyler
Sual: Boya işiyle uğraşıyorum. Elimde öyle kolay kolay çıkmayan boya izleri kalıyor. Namaz kılabilir miyim? CEVAP Elbette kılabilirsiniz. Boyaları çıkarma imkanı yoksa, o haliyle kılarsınız.
Sual: Ele bulaşan zamk, abdeste ve gusle mani olur mu? CEVAP Kolayca çıkan kısmı temizlenir. Zaruret olduğu için, kalanlar, abdeste ve gusle mani olmaz.
Sual: Saça sürülen zeytinyağı abdeste mani olur mu? CEVAP Sıvı yağlar meshe mani olmaz.
Sual: Saça sürülen jöle abdeste mani midir? CEVAP Sürülen şeyin altına su geçirmezse abdest gusül olmaz, geçirirse hiç mahzuru olmaz. Jölenin su geçirdiği söyleniyor.
Sual: Tırnak arasındaki kir, pislik abdeste, gusle mani olur mu? CEVAP Abdeste de, gusle de mani olmaz, içine su geçer.
Sual: Sürmeler, rimeller, saç boyaları abdeste, gusle mani midir? CEVAP
Sürmeler, rimeller, saç boyaları abdeste, gusle mani değildir. Altına su geçirir.
Sual: Yüze krem sürdükten sonra altına su geçip geçmeme durumu nasıl olur, abdeste mani olur mu? CEVAP Eğer krem yoğurt gibi kalın sürülürse, altına su geçirmez. Tereyağ da böyle. Fakat iyice deriye yedirilip katı kısım kalmazsa altına su geçer, abdeste mani olmaz. Yani zeytinyağı gibi olursa abdeste mani olmaz.
Sual: Deriye ovularak sürülen yağlı merhem abdeste mani mi? CEVAP Mani değildir.
Sual: Ele sürülen vazelin abdeste engel olur mu? CEVAP Vazelin yağ gibi sürülmüşse mahzuru olmaz. Sürülmeden katı halde üstte duruyorsa o zaman altına su geçmez.
Sual: Göze lens takmak abdeste ve gusle mani midir? CEVAP Gözün içi abdestte ve gusülde yıkanmaz. Bunun için lens gusle ve abdeste mani değildir. Yani abdest alırken ve guslederken lensleri çıkarmak gerekmez.
Sual: Seçimlerde oy kullandıktan sonra ele sürülen boya, abdeste mani midir? CEVAP Seçim boyası abdeste mani değildir.
Sual: Mürekkep abdeste ve namaza mani mi? CEVAP
Mani değildir. Kına, mürekkep gibi altına su geçiren boyalar gusle ve abdeste mani değildir.
Sual: Bazı hastalıklar için ayak altına Chi patche denilen Çin yakısı vuruluyor. Bu yakı, vücuttaki toksinleri emiyor. Yakı, çıkarıldığı zaman su ile ıslatmış gibi yamyaş oluyor. Sağlam deriden çıkan bu toksinli su, abdesti bozar mı? CEVAP
Aynen ter gibidir, dört mezhepte de abdesti bozmaz.
Sual: Cenaze namazında ve tilavet secdesi yaparken kahkaha ile gülmek abdesti bozar mı? CEVAP Abdesti bozmaz ama, namaz ve tilavet secdesi bozulmuş olur. (Redd-ül Muhtar, Hindiyye)
Sual: Sümük içindeki kan pıhtısı abdesti bozar mı? CEVAP Kan pıhtısı abdesti bozmaz. Akan kan abdesti bozar.
Sual: Bir kimse her namazda yel kaçırdığını hissediyor. Başka zaman olmuyor, ne yapmak lazım? CEVAP
Bu konuda hadis-i şerif var. Bunu şeytan yapıyormuş. Dübür kısmını üflüyor, insanı şüpheye düşürüyormuş. Onun için Peygamber efendimiz, (Bir ses ve koku duymadıkça abdestiniz bozulmuş olmaz) buyuruyor. Demek ki bu vesvesedir, önem vermemek gerekir. Eğer, elinde olmadan gerçekten yel çıkıyorsa, o zaman Maliki mezhebini taklit eder. Maliki mezhebinde elde olmadan gelen gaz abdesti bozmaz.
Sual: Gözden çapak çıkması abdesti bozar mı? CEVAP Bozmaz.
Sual: Toplu iğnenin başı kadar çıkan kan, abdesti bozar mı? CEVAP Bozmaz.
Sual: İçinde alkol bulunan cilt kremi abdesti bozmaz mı? CEVAP
Bozmaz.
Sual: Yabancı kadına şehvetle bakmak Hanefi ve Maliki mezheplerinde abdesti bozar mı? CEVAP
Şehvetle bakmak haram ise de abdesti bozmaz. İbadetlerin sevaplarını yok eder.
Sual: Yüzden kıl çekilince, kıl dibindeki yağ bezesi de kıl ile dışarı çıkarsa abdest bozulur mu? CEVAP Bozulmaz.
Sual: Şafii mezhebinde, idrar sızmaması için idrar yoluna pamuk koymakta mahzur var mıdır? CEVAP Dört mezhepte de idrar yoluna arpa kadar pamuk koymakta mahzur yoktur. İdrar yoluna böyle pamuk fitil koymak, Şafii’de orucu bozduğu için Ramazanda gündüzleri koymamak gerekir.
Sual: Kaşıdığımız yaralardan su çıkınca abdest bozulur mu? CEVAP Mayasıl, parmak arası pişinti, kabarcık, uyuz, çiçek suları ve yakı konulan yerden çıkan sular abdesti bozmaz diyen âlimler vardır. Zaruret halinde buna göre amel olunur. (Redd-ül Muhtar)
Sual: Sandalye veya koltukta sırtımızı arkaya dayamadan, kollarımızı, dizlerimizin üstüne yaslayarak otururken uyumak bozar mı? CEVAP Temkinli olursa bozmaz. Temkinli olmak demek, abdestin bozulmaması için dikkatli olmak demektir. Dayandığı şey çekilince düşmezse temkinli uyuyor demektir, bozmaz.
Sual: Burundan katı kan gelmesi abdesti bozar mı? CEVAP
Bozmaz.
Sual: Abdestli iken koltuk altı deodorantı kullanabilir miyim, abdesti bozar mı? CEVAP
Deodorant abdesti bozmaz.
Sual: Alkollü parfüm kullanmak abdesti bozar mı? CEVAP Bozmaz.
Sual: Tavla oynamak abdesti bozar mı? CEVAP
Bir hadis-i şerifte buyuruluyor ki: (Tavla oynadıktan sonra kalkıp namaz kılan, irin ve domuz kanı ile abdest alıp namaz kılana benzer.) [İ. Ahmed]
Yani tavla oynamak her ne kadar abdesti bozmaz ise de, yeniden abdest almalı.
Sual: Deniz kenarında bikinili bayanları görüyoruz. Bu durumda guslümüz ve abdestimiz bozulur mu? CEVAP
Bikinili kadınlara bakınca namaz abdesti de bozulmaz, gusül abdesti de. Fakat bakmak günah olur.
Sual: Müstehcen resim ve porno filmleri izlemek guslü ve abdesti bozar mı? CEVAP
Guslü de bozmaz, namaz abdestini de. Ama bunları seyretmek haramdır, günahtır.
Sual: Bir bayanın abdest aldıktan sonra, saçlarını erkeklerin görmesi abdesti bozar mı? CEVAP Bozmaz. Günah ayrı abdestin bozulmuş olması ayrıdır.
Sual: Bazen gözümüze küçük bir cisim kaçıyor, başka bir hastalık olmadığı halde bu cisimden dolayı ağrı olabiliyor ve yaş da geliyor. Bu durum abdesti bozar mı? CEVAP Bozmaz. Soğan doğrayınca da bozmaz.
Sual: Erkek veya bayan kadın doktoru veya ebe, Ramazanda, abdestli iken bir kadına doğum yaptırsa, orucu, guslü veya abdesti bozulur mu? CEVAP
Hanefi mezhebindeki kadın doktorunun veya ebenin, Ramazan-ı şerifte doğum yaptırmakla orucu, abdesti ve guslü bozulmuş olmaz.
Zaruretsiz erkek doktora doğum yaptırmak caiz olmaz.
Sual: Şeytan tırnağı denilen, tırnak kenarında ete batan kısım koparılınca abdest bozulur mu? CEVAP Abdest bozulmuş olmaz. Saç, sakal, bıyık, tırnak kesmekle de abdest bozulmuş olmaz. Kesilen yerleri yıkamak lazım olmaz. Derideki yaraya merhem sürülmüş ise, merhemin üstü yıkanır. Yıkamak yaraya zarar verirse, mesh edilir. Yıkadıktan sonra merhem düşerse, altı iyi olmuş ise, altı yıkanır, iyi olmamış ise, yıkanmaz.
Sual: Oyun kağıtlarına el sürmek ve parasız eğlence için oynamak abdesti bozar mı? CEVAP Bozmaz, fakat kağıt oynamak mekruhtur. Çayına bile oynansa haram olur.
Sual: Kumar oynamakla abdest bozulur mu? CEVAP Kumar oynamak, büyük günah ise de, kumar oynamakla abdest bozulmaz; fakat, tekrar abdest almak müstehabdır. (Ebussuud Efendi Fetvaları)
Sual: Yüzümdeki sivilceleri sıkınca, içinden beyaz katı bir madde çıkıyor. Bu madde, abdesti bozar mı? CEVAP Bozmaz.
Sual: Soğan doğrarken, gözden çıkan yaş, abdesti bozar mı? CEVAP Hayır, bozmaz.
Sual: Yaraya, yağlı veya yağsız merhem sürüp, iyice ovulsa, ovulmuş hâli abdeste ve gusle mani midir? CEVAP Hayır mani olmaz. Eğer, yoğurt gibi durursa, altına su geçmez.
Sual: Erkeğin ve kadının önünden çıkan yel, abdesti bozar mı? CEVAP Bozmaz.
.Abdesti bozan şeyler
Sual: Abdesti bozan şeyler özetle nelerdir? CEVAP Yedi şey abdesti bozar:
1- Önden ve arkadan çıkan şeyler. (Kulağa akıtılan ilaç, ağzından çıksa, idrar yoluna konan pamuk, ıslanıp düşse, kadınların rahme koyduğu ilaç, geri gelse abdesti bozar.)
2- Ağızdan çıkan necis şeyler. (Ağız dolusu kusmak, kan tükürmek bozar.)
3- Deriden kan ve irin gibi şeylerin çıkması. (Göz hastalığı sebebiyle, gözünden ağrıyla yaş akması, burnundan veya kulaktan gelen kan ve irinin dışarı çıkması bozar. Maliki'de ise bozmaz.)
4- Uyumak. (Bir yere dayanıp uyusa, dayandığı şey alınınca düşecek gibi olursa bozulur.)
5- Bayılmak. (Sarası tutarsa veya delirse abdest bozulur.)
6- Namazda kahkaha ile gülmek.
7- Mübaşeret-i fahişe, yani karı koca çıplak olarak avret yerlerini sürtünmek.
Yellenmek abdesti bozar
Sual: Yellenmek abdesti bozar mı? Bu hususta hadis var mı? CEVAP Dört mezhepte de yellenmek abdesti bozar. (Mezahib-i Erbea)
Bu konuda hadis-i şerifler de vardır. Birkaçının meali şöyledir: (Namaz kılarken yellenen namazdan çıkıp abdest alsın, namazı da iade etsin.) [Tirmizi, Nesai, Ebu Davud, İ.Ahmed, Beyheki, Taberani]
(Yellenenin abdesti bozulur.) [Ebu Davud, İ.Ahmed]
(Şeytan namaz kılanın makadına hafifçe dokunur. O kimse bunu yel zanneder. Böyle durumda, koku veya ses duymadıkça namazınızı bozmayın.) [İ.Ahmed]
(Abdesti olmayanın namazı kabul olmaz. Makattan sesli veya sessiz yel çıkınca hades vaki olur, yani abdest bozulmuş olur.) [Buhari]
(Makatında bir kıpırtı hisseden, ses ve koku duymadıkça, mescidden çıkmasın [namazına devam etsin].) [Buhari, Müslim, Ebu Davud, Tirmizi, Nesai]
Uyku abdesti bozar
Sual: Vehhabiler, Mekke’de yatıp uyuduktan sonra, kalkıp namaz kılıyorlar. Bunların mezhebinde uyumak abdesti bozmuyor mu? CEVAP Dört hak mezhepte de yatıp uyumak abdesti bozar. Vehhabilerin dört hak mezhebin dışında oldukları buradan da anlaşılıyor.
Uykunun abdesti bozmasında dört mezhebe göre bazı farklılıklar vardır:
Hanefi mezhebinde:
Makatın gevşek olacağı bir halde, mesela yan veya sırt üstü yatarak veya dirseğine yahut bir şeye dayanıp uyumak abdesti bozar. Dayandığı şey çekilince düşmezse, bozulmaz. Namazda düşmeden uyumak abdesti bozmadığı gibi, namaz dışında dizleri dikip, başını dizlerine koyarak, diz çökerek, bağdaş kurarak, teverrük ederek uyumak da bozmaz.
Hanbeli mezhebinde:
Her ne hal ve şekilde olursa olsun uyku, abdesti bozar. Ancak az sayılan oturma ve ayakta durma hâlindeki hafif uyku abdesti bozmaz.
Maliki mezhebinde:
Ağır uyku, kısa sürse de abdesti bozar. Yatsa da, otursa da, secde hâlinde olsa da, hatta ayakta olsa da abdesti bozar. Kısa bir an olursa bozmaz.
Şafii mezhebinde: Eğer makatı yere yerleşmiş ise, uyumak abdesti bozmaz. Bunun haricindeki uyku şekilleri bozar.
Şu halde yatarak uyumak dört mezhepte de abdesti bozuyor. (Mezahib-i Erbaa, Mizan-ül Kübra, Hindiyye)
Demek ki, dayanmadan uyumak, sadece Hanefi mezhebinde bozmuyor. Fellahların, yatıp uyuduktan sonra, kalkıp abdest almadan namaz kılmaları, dört mezhepte de caiz değildir.
Kan aldırmak ve iğne vurdurmak
Sual: Kan aldırmak ve iğne vurdurmak yani enjeksiyonla deriye ilaç zerk ettirmek orucu ve abdesti bozar mı? CEVAP Genel kaide şöyledir:
Vücuda giren şeyler orucu bozar, vücuttan çıkan şeyler de abdesti bozar.
Bu kaidenin istisnaları da vardır. Kan aldırmak abdesti bozar, orucu bozmaz. Vücuda enjeksiyonla ilaç girince abdesti bozmaz, ama orucu bozar. Abdest için istisnalar:
Vücuttan çıktığı halde ter, sümük ve balgam gibi şeyler abdesti bozmaz. Oruç için istisnalar:
Vücuttan çıkan şeyler orucu bozmadığı halde, isteyerek ağız dolusu kusmak orucu bozar. Vücuda giren şeyler orucu bozduğu halde, balgam yutmak orucu bozmaz.
Oksijen gazını almak, esans koklamak orucu bozmaz. Burna gelen akıntıyı yutmak orucu bozmaz. Sağlam deriden vücuda girdiği halde, göğse konan kalb ilacı, kola sarılan sigara yakısı orucu bozmaz. Göze konan ilaç orucu bozmaz, ama kulağa konursa bozar.
Çeşitli sual cevaplar
Sual: Baş ağrısı sebebiyle gözden yaş gelse, abdest bozulur mu? CEVAP Bozulmaz. Gözden ağrı ile gelirse bozar.
Sual: Kulaktaki akıntı, ağrısız olarak dışarı çıksa abdesti bozar mı? CEVAP Evet.
Sual: Kendiliğinden çıkan kıl kurdu ve solucan, abdesti bozar mı? CEVAP Bozar.
Sual: Hap içip başı dönse, sallanarak yürüse abdest bozulur mu? CEVAP Baş dönmesi bozmaz, hap sarhoş etmişse bozulur.
Sual: Eldeki kandan özürlünün, ayağı kanasa, abdest bozulur mu? CEVAP Evet.
Sual: Elfaz-ı küfür söyleyip mürted olanın abdesti de bozulmuş olur mu? CEVAP Evet.
Sual: Otobüste dayanıp bir an uykuya dalmak abdesti bozar mı? CEVAP Dayanarak uyuyanın abdesti bozulur.
Sual: Teşehhüddeki gibi oturup veya bağdaş kurup iki dirseğini iki dizi üzerine koyarak ellerini çenesine dayayıp uyumak veya taburede dirseğini dizine dayayıp uyumak abdesti bozar mı? CEVAP
Evet bozar.
Sual: Bir koltukta yaslanarak kitap okurken 2-3 saniyelik uyku durumu abdesti bozar mı? Elimdeki kitap yere düştü ve sesine uyandım. CEVAP Abdest bozulmuştur. Hatta kitap elinizden düşmese bile, dayanıp bir an uyumak bile abdesti bozar. Dayanmadan uyumak bozmaz.
Sual: Kulağıma damlattığım yağlı ilaç, ağzımdan ve burnumdan geldi. Abdestim bozuldu mu? CEVAP
Kulağa damlatılan yağ, burundan çıkınca bozmaz, ağızdan çıkarsa bozar.
Sual: Dişim kanıyor. Tükürünce tükürükten fazla oluyor. Bazen ayda bir veya haftada bir burnum kanıyor. Elde olmadan gelen bu kanlar abdesti bozar mı? CEVAP Evet bozar. Ama Maliki mezhebi taklit edilirse, böyle elde olmadan akan kanlar semavi özür olduğu için bozmuyor. Yaradan çıbandan kan akması, basurdan kan gelmesi, elde olmadan idrar damlaması birer semavi özür oluyor ve Maliki’de abdesti bozmuyor. Onun için Maliki’yi taklit etmenizi tavsiye ederiz.
Sual: Namazda gülmek abdesti bozar mı? CEVAP Namazda kendi işitecek kadar gülmek sadece namazı bozar, abdesti bozmaz. Gülümsemek namazı da, abdesti de bozmaz. Kahkaha ile gülmek ise, namazı da abdesti de bozar. Şafii mezhebinde ise sadece namazı bozar, abdesti bozmaz.
Sual: Namaz kıldıktan sonra yarasından veya çıbanından kan çıktığını gören kimse, kıldığı namazı iade etmesi gerekir mi? CEVAP Eğer selam verince hemen bakıp, damlamış görür ise, namazını iade eder. Selamdan birkaç dakika sonra bakıp görürse, namazını abdestli kılmış sayılır.
Böyle akan yarası olan kimsenin Maliki mezhebini taklit etmesi iyi olur. Çünkü yarasından kan çıksa da, abdesti bozulmuş olmaz. Kan namazda iken çamaşırına bulaşsa da necis sayılmaz.
Sual: Maliki’de şehvetle karşı cinse dokununca abdest bozuluyor. İkisinden biri şehvet duymazsa, onun abdesti de bozulur mu? CEVAP Şehvet duymayan tarafın abdesti bozulmaz, hangi taraf şehvetlenmişse, sadece onun abdesti bozulur. (Mezahib-il-erbaa)
Sual: Bir hastalık sebebiyle zaman zaman burun kanasa abdest bozulmuş olur mu? CEVAP
Burundan kan akarsa elbette abdest bozulur. Ama Maliki’yi taklit edenin abdestini bozmaz. Çünkü elinde olmadan akıyor. Semavi bir özürle aktığı için abdesti bozmaz. Burnunu bir yere vurup kanatsa semavi özür olmadığı için abdesti bozulur.
Sual: (İki cinsel uzvu, çıplak olarak birbirine sürtmek abdesti bozmaz) deniyor. Bu sahih bir kavil midir? CEVAP Mübaşeret-i fahişe yani çıplak olarak seveteyni [iki çirkin yeri] birbirine sürtmek, İmam-ı Muhammed’e göre bozmaz, Şeyhayn’a yani İmam-ı a’zam ile İmam-ı Ebu Yusuf’a göre, erkeğin de, kadının da abdestini bozar. Bazı kitaplar, İmam-ı Muhammed’in kavlini esas almışlarsa da, (Halebî, Dürr-ül-muhtar, Mizan-ül-kübra) gibi kıymetli kitaplarda, şeyhaynın kavlinin müftabih olduğu, bununla amel etmek gerektiği bildirilmektedir. Mezahib-i Erbaa’da da şeyhaynın kavli esas alınmıştır. İhtiyata muvafık olanı da budur.
Sual: Tam İlmihal’de, (Bir şeyin hepsi girip çıkarsa, abdesti de, orucu da bozar) deniyor. Erkeğin arkadan, kadının ön veya arkadan kullandığı fitil, abdesti ve orucu bozar mı? Bir de çubuklu bir aletle hap konuyor, bu farklı mı? CEVAP Gündüz oruç iken, içeri tamamen giren şey, orucu bozar. Fitil de bozar. Yarısı dışarıda kalırsa orucu bozmaz. Fitil içeri girdikten sonra, dışarı çıkarsa abdesti bozar. Fitil içeri girip çıkmazsa, abdesti bozmaz. Çubukla konan farklıdır. Çünkü içeri girince, çubuğa az da olsa içeriden bir yaşlık bulaşır. Yaşlık, çubukla dışarı çıkınca abdest bozulur.
.Abdesti bozan şüphe nedir
Sual: Hanefi’de ve Maliki'de abdesti bozan şüphe nedir? Hangi şüpheler abdesti bozmaz? Abdestinin bozulduğunda şüphe eden veya abdestli olduğunu unutan kimse, daha sonra abdestinin olduğunu hatırlasa yine önceki şüpheden dolayı abdesti bozulmuş olur mu? CEVAP Daha sonra bozulmadığını hatırlarsa Maliki’de de bozulmamış olur.
Hanefi’de, abdest aldığını bilip, sonra bozulduğunda şüphe ederse, abdesti var kabul edilir. Abdesti bozulduğunu bilip, sonra abdest aldığında şüphe ederse, abdest alması gerekir.
Maliki’de, abdest alıp almadığını hatırlamazsa, abdesti yok kabul edilir. Daha sonra abdesti olduğunu hatırlarsa yine abdesti var demektir. Yani abdestli olduğunu unutmak abdesti bozmuş olmaz. Yine Maliki’de abdestini bozup bozmadığını kesin olarak bilemiyorsa, şüphe içinde ise yeniden abdest alması gerekir.
.Abdestin edepleri
Sual: Abdestin edepleri nelerdir? CEVAP Edep, burada yapılması sevap olup, yapılmazsa hiç günah olmayan şeyler demektir. Halbuki, sünneti yapmak sevap olup, yapmamak, tenzihi mekruhtur.
Abdestin edeplerinden, bazıları şunlardır:
1- Abdesti, namaz vakti girmeden önce almak.
2- Helada taharetlenirken, kıbleyi sağ veya sol tarafa almak.
3- Su ile taharetlenmek. Temizleninceye kadar yıkamalıdır.
4- Taharetlendikten sonra, bez ile kurulanmak.
5- Taharetlendikten sonra, avret mahallini hemen örtmek.
6- Başkasından yardım istemeyip, abdesti kendisi almak.
7- Kıbleye karşı, abdest almak.
8- Abdest alırken konuşmamak.
9- Her uzvu yıkarken, kelime-i şehadet okumak.
10- Abdest dualarını okumak.
11- Ağzına sağ el ile su vermek.
12- Burnuna sağ el ile su vermek, sol el ile temizlemek.
13- Ağzı yıkarken, dişleri Misvak ile temizlemek.
14- Ağzı yıkarken, oruçlu değilse, ağzı çalkalamak, yani boğazında hafif gargara yapmak.
15- Burnu yıkarken, suyu kemiğe yakın çekmek.
16- Kulağı mesh ederken birer parmağı, kulak deliğine sokmak.
17- Ayak parmaklarının aralarını tahlil ederken, sol elin küçük parmağı ile ve alt taraflarından tahlil etmek.
18- Elleri yıkarken, geniş yüzüğü yerinden oynatmak. Dar, sıkı yüzüğü oynatmak ise farzdır.
19- Su bol ise de, israf etmemek.
20- Suyu, yağ sürer gibi az kullanmamak.
21- Abdest aldığı kabı dolu bırakmak.
22- Abdest bitince veya ortasında (Allahümmec’alni minet-tevvabin, vec’alni min-el-mütetahhirin, vec’alni, min ibadik-es-salihin, vec’alni minel-lezine la havfün aleyhim ve lahüm yahzenun) duasını okumak.
23- Abdestten sonra Sübha,yani iki rekat namaz kılmak.
24- Abdestli iken, abdest almak. Yani namaz kıldıktan sonra, abdestli iken, yeni namaz için bir daha abdest almaktır.
25- Yüzü yıkarken, göz pınarını, çapakları temizlemek.
26- Yüzü, kolları, ayakları yıkarken, farz olan yerlerden biraz fazlasını yıkamak.
27- Abdest alırken, kullanılan sudan, elbiseye, üste, başa sıçratmamak.
..Abdestin mekruhları
Sual: Abdestin mekruhları nelerdir? CEVAP Bazıları şunlardır:
1- Yüzüne suyu çarparak vurmak.
2- Abdest aldığı suya üflemek.
3- Üçten eksik veya fazla yıkamak.
4- Abdest aldığı suya veya leğene tükürmek veya sümkürmek.
5- Gargara yaparken boğazına su kaçırmak.
6- Ayaklarını yıkarken kıbleye doğru uzatmak.
7- Gözünü yummak veya pek açmak.
8- Soldan başlamak.
9- Sağ eliyle sümkürmek.
10- Sol eliyle ağzına veya burnuna su vermek.
11- Güneşte kalıp ısınmış su ile abdest almak.
12- Abdest alırken konuşmak.
13- Abdest alırken avret yerini açmaktır.
Abdest alırken yapılması yasak olanlar
Sual: Abdest alırken yapılması uygun olmayan şeyler nelerdir? CEVAP Bazıları şunlardır:
1- Helada, kırda abdest bozarken, kıbleyi öne, arkaya getirmek mekruhtur.
2- Taharetlenmek için, biri yanında avret yerini açmak haramdır.
3- Sağ el ile taharetlenmemelidir.
4- Su olmadığı zaman, gıda maddesi ile, gübre ile, kemik ile, hayvan gıdası ile, kömür ile ve başkasının malı ile, saksı, kiremit parçası ile, kamış ile ve yaprak ile ve bez ile, kağıt ile taharetlenmek mekruhtur.
5- Abdest a’zasını, hududundan pek aşırı veya eksik olarak yıkamamalı ve üçten az veya çok yıkamak mekruhtur.
6- Ağzı ve gözleri sıkı kapamamalıdır. Dudağın görünen kısmında ve göz kapağında ıslanmadık az bir yer kalırsa, abdest kabul olmaz.
7- Baş, kulaklar veya enseden birini, her defasında eli ayrı ayrı ıslatarak, birden fazla mesh etmemeli. Her defasında ıslatmadan tekrarlanabilir.
Sual: Abdest sıkıştırırken namaz kılmak mekruh deniyor. Bunun ölçüsü nedir? CEVAP Büyük abdest, küçük abdest veya yel sıkıştırması olsun hepsinde ölçü aynıdır. Namazda huşua mani olurlarsa namaz mekruh olur. Yani namaz kılarken, mesela idrar sıkıştırsa, şu namazı kılsam da hemen tuvalete gitsem diye düşünülürse, zihin bununla meşgul ise, namaz mekruh olur. Namazda böyle bir sıkışıklık hiç hatıra gelmezse namaz mekruh olmaz.
Sual: Namaz kılarken yel sıkıştırmasının ölçüsü nedir? Hangi durumda abdest tazelemelidir? CEVAP Devamlı ise yeniden abdest almak gerekir, gelip giden yel ise bozmak gerekmez.
Sual: Abdestin sadece farzlarını yapmak mekruh mu? CEVAP Evet, zaruretsiz öyle abdest alınırsa mekruh olur. Mesela her organı bir iki kere yıkamak mekruhtur. Üç kere yıkamak sünnettir. Bir keresi farzdır.
Sual: S. Ebediyye’de, (Namaz kıldıktan sonra, abdestli iken, yeni namaz için bir daha abdest almak müstehabdır) denirken, bir başka yerde, (Abdesti kullanmadan yeni bir abdest almak mekruhtur) deniyor. Aradaki fark nedir? CEVAP Abdest aldıktan sonra, onu kullanmadan, mesela Mushafa dokunmadan veya namaz kılmadan, tekrar abdest almak mekruh olur. Kullandıktan sonra tekrar abdest almak ise müstehab olur.
Sual: Kıbleye karşı abdest alırken lavaboya ayağımızı kaldırınca diz kıbleye geliyor. Mahzuru var mı? CEVAP Kıbleye ayakları uzatmak mekruh olur. Ya yan durmalı veya varsa başka muslukta yıkamalı.
Sual: S. Ebediyye’de, (Guslettikten sonra, tekrar abdest almak mekruhtur. Abdest bozulmadan, başka yerde almak caizdir) deniyor. Başka yerde almaktan maksat nedir? CEVAP Guslettiği yerde değil de, başka yerdeki lavaboda abdest almak demektir. Böyle olursa, mekruh olmaz.
.Abdestin önemi ve farzları
Sual: Dört mezhebe göre, abdestin farzları nelerdir? CEVAP
Hanefi mezhebinde:
1- Yüzü, bir kere yıkamak. Yüz, iki kulak memesi ve saç kesimi ile çene arasıdır. 2- İki kolu, dirsekleri ile birlikte, bir kere yıkamak. 3- Başın dörtte bir kısmını mesh etmek, yani yaş eli başa sürmek. 4- İki ayağı, iki yandaki topuk kemikleri ile birlikte, bir kere yıkamaktır.
Maliki mezhebinde:
1- Niyet,
2- Yüzü yıkamak, 3- İki kolu yıkamak,
4- Başın tamamını mesh etmek, 5- İki ayağı yıkamak, 6- Muvalat [ara vermeden, uzuvları peş peşe yıkamak], 7- Delk [yıkanan yerleri ovmak.]
Şafii mezhebinde:
1- Niyet,
2- Yüzü yıkamak, 3- İki kolu ellerle birlikte yıkamak, 4- Başın, az bir kısmını mesh etmek, 5- İki ayağı yıkamak, 6- Tertip [Sırayla yıkamak.]
Hanbeli mezhebinde: Abdestin farzı altıdır. Abdestin şartları da farzdır. Bu farzlar da dahil edilince, abdestin farzları on oluyor: 1- Niyet, 2- Besmele çekmek, 3- Yüzü yıkamak, 4- Ağzı yıkamak, 5- Burnu yıkamak, 6- İki kolu ellerle birlikte yıkamak,
7- Başın tamamını mesh etmek, [Kulaklar başa dahildir.] 8- İki ayağı yıkamak, 9- Tertip, 10- Muvalat.
Sual: Güzel abdest nasıl alınır? CEVAP Önce güzel abdest almanın faziletini bildirelim. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki: (Abdeste devam et ve güzel abdest al ki, ömrün uzasın.) [Harâiti]
(Güzel abdest alıp camiye giren Allah’ın misafiri olur. Allahü teâlâ da misafirine mutlaka ikram eder.) [Beyheki]
(Güzelce abdest aldıktan sonra "Eşhedü en la ilahe illallahü vahdehü la şerikeleh ve eşhedü enne Muhammeden abdühü ve Resulühü" diyene Cennetin sekiz kapısı açılır.) [Nesai]
(Güzelce alınan abdest, imanın yarısıdır.) [İbni Hibban]
(İlk sorgu abdestten olacaktır. Abdesti güzel ise, sıra namaza gelir.) [Beyheki]
(Hiçbir günahkâr yoktur ki, güzelce abdest alıp iki rekat namaz kılarak mağfiret dilesin de, affedilmiş olmasın.) [Tirmizi]
(Güzelce abdest alıp namazını cemaatle kılanın bütün günahları affolur.) [Müslim]
(Güzelce abdest alan günahlarından sıyrılmış olur.) [Buhari]
(Güzelce abdest alıp bir din kardeşini ziyaret eden, Cehennemden uzaklaşır.) [Ebu Davud]
(Güneş yükselince [işrak vaktinde] güzelce abdest alıp iki rekat namaz kılanın bütün günahları affolur.) [İ.Ahmed]
(Soğukta, sıcakta güzelce abdest almak, günahlara kefaret olur.) [Müslim]
(Güzelce abdest alıp, huşu içinde namaz kılmak, küçük günahlara kefaret olur. Bu durum ömür boyu devam eder.) [Müslim]
Güzel abdest almak nasıl olur? Peygamber efendimiz bu hususu şöyle tarif etmiştir: (Güzel abdest, abdestin farz ve sünnetlerini yerine getirmek suretiyle alınan, mükemmel abdesttir.) [Tirmizi]
Ağız, burun, yüz, kol ve ayakları, ayrı ayrı su ile, üç kere yıkamak gerekir. Her birinde, uzvun her yeri ıslanmalıdır. Üç kere su dökmek değil, üç kere tam yıkamak sünnettir. Üçten az veya fazla yıkamak mekruhtur.
Maalesef musluktan abdest alanlar, bu sünneti ihmal ediyorlar. Elleri, kolları ve ayakları birer kere yıkıyorlar. Ayak parmaklarını da bir kere hilallemekle yetiniyorlar. Üç kere su döküp bir kere yıkamak sünnete aykırı olduğu gibi, bir kere çok su döküp de, üç kere yıkamak da sünnete aykırıdır. Ayrı ayrı üç kere su döküp, üç kere ovarak yıkamak gerekir.
Çeşitli sual cevaplar
Sual: Abdestte her uzvu üç kere yıkıyoruz. Fakat ayakları ben bir defa yıkıyorum, su akarken kalbimden üç kere saymam yetmiyor mu? CEVAP Kalbden üç kere saymakla olmaz. Ayakları da ayrı su ile üç kere yıkamak gerekir. Tam İlmihal’de diyor ki:
(Yıkanacak yerleri, üç kere yıkamaktır. Her birinde, uzvun her yeri ıslanmalıdır. Üç kere su dökmek değil, üç kere tam yıkamak sünnettir.)
Nimet-i İslam kitabında, abdestin sünnetlerinin dokuzuncusunda diyor ki:
(Yıkanacak uzvu üçer kere yıkamaktır. Maksud, su ile üç defa kaplayarak yıkamaktır. Yoksa bir uzvu yıkarken, bir defa aldığı su ile o uzvu üç kere yıkamakla sünnet hasıl olmaz. Üçten fazla yıkayan haddi aşmış olur, üçten eksik yıkayan da zulmetmiş olur.) [Maksud: Kastedilen şey, gaye, arzu.]
Eğer her yıkayışta, musluk kapatılır veya ayak musluktan çekilirse, sünnete uyulmuş olur.
Sual: Abdestsiz namaz kılan kâfir mi olur? CEVAP Hayır. Bilmeden kılıyorsa namazı da sahih olur. Bilerek, namazla alay etmek için kılıyorsa, elbette kâfir olur.
Sual: Abdestim yok zannı fazla olmasına rağmen; yine de namaz kıldım. Daha sonra, abdestimin olduğunu kesin olarak hatırladım. Abdestli olarak kıldığım bu namaz sahih oldu mu? CEVAP Abdestsiz olduğunu sanarak namaz kılıp, sonra abdestinin olduğunu hatırlayanın namazını tekrar kılması gerekir. Kıbleyi tespit etmeden, vaktin girdiğini bilmeden de, namaza durulmaz.
Sual: Abdestten sonra elindeki zamkı tükürükle ıslatıp kaldırmak kâfi midir? CEVAP Zamkı kaldırıp, kuru yeri su ile ıslatmak lazımdır.
Sual: Kulaklar hangi parmakla mesh edilir? CEVAP Kulakların dışı baş parmakla, içi şehadet parmağı ile mesh edilip, küçük parmaklar deliğe sokulup tahrik edilir. (İslam Ahlakı)
Şehadet parmakları kulakların iç tarafına ve baş parmakların iç yüzü, kulak arkasına konup, kulaklar yukarıdan aşağı mesh edilir. Kulağı mesh ederken birer parmağı, kulak deliğine sokmak müstehaptır. (S. Ebediyye)
Sual: Başın tamamını mesh etmek için başın üstünde hiç kuru yer kalmaması mı gerekir? Başın tamamı, kulaklar ve ense, kolayca nasıl meshedilir? CEVAP Mesh etmek, ıslak eli sürmek demektir. Yıkamada olduğu gibi hiç kuru yer kalmaması gerekmez. Islak el, başın tamamına sürülürse mesele kalmaz.
Başı, kulakları ve enseyi birlikte mesh edebilmek için, iki el ıslatılıp, iki elde de, üç bitişik ince parmak birbirine yapıştırılıp, iç tarafları, başın önünde, saçların başlangıcına konmak üzere iki el başa konur. İki elin bu üç parmağının uçları, birbirine dokunmalıdır. Baş ve şehadet parmakları ve avuç içleri havada olup, başa dokunmaz. İki el, arkaya doğru çekilerek, üçer parmak, başı mesh eder. Eller, arkadaki saç kenarına gidince, üçer parmak, baştan ayrılıp, iki elin avuç içleri, başın yan tarafındaki saçlar üzerine yapıştırılıp, arkadan öne çekilerek, başın yan tarafları mesh edilir. Sonra şehadet parmakları kulakların iç tarafına ve baş parmakların iç yüzü, kulak arkasına konup, kulaklar yukarıdan aşağı mesh edilir. Sonra, diğer üç parmakların dış yüzleri enseye konup, ensenin ortasından, iki tarafına doğru çekilerek mesh edilir. (S.Ebediyye)
Sual: Kadının çok saçını mesh etmesi nasıl olur? Saçın üst yüzüne ıslak eli değdirmek mi yoksa hem üstünü hem altını iyice elini gezdirip ıslatmak mı? CEVAP Saçı uzunsa tutup aşağıya doğru çeker, yani saçın sonuna kadar. Altını falan ıslatmak gerekmez, yaş elin değmesi yeter.
Sual: Abdestte çene altını yıkamak gerekir mi? Çene altı avret midir? CEVAP
Hanefi’de çene altını yıkamak gerekmez. Şafii’de gerekir. Kadınlar çene altını da kapatmalıdır.
Sual: Abdest alırken, musluğu hep açık tutmak israf olur mu? CEVAP Az açmak israf olmaz. Abdest uzuvlarını üç kere yıkamak sünnettir. İki veya dört defa yıkamak mekruhtur. Unutularak olursa, mekruh olmaz.
Sual: Abdestte elimizdeki ıslaklığın saçımızın dibine yani başımıza temas etmesi gerekiyor mu? CEVAP
Hayır, sadece saçların üstüne değmesi gerekir.
Sual: Abdestte başın dörtte birini mesh etmek farzdır. Saçımız bozulmasın diye saçımızın arkasını mesh etsek caiz olur mu? CEVAP Farz yerine gelir. Ancak sünnete uygun mesh etmek için başın tamamını mesh etmek gerekir.
Sual: Kolları yıkadıktan sonra, eldeki yaşlıkla başı mesh caiz mi? CEVAP Hayır.
Sual: Takke veya sarık üzerine mesh caiz mi? CEVAP Hayır.
Sual: Abdestten sonra ara sıra “Acaba başımı mesh ettim mi?” veya “Abdestim var mı?” diye şüphe eden ne yapar? CEVAP Vesvesedir, buna itibar etmez, yeniden abdest almaz.
Sual: Abdest alıp namaz kıldıktan bir müddet sonra, herhangi bir uzvunu [mesela bir kolunu veya başını meshetmeyi] yıkamadığını hatırlayan kimse sadece yıkamadığı uzvunu mu yıkar? CEVAP Sadece orasını yıkar. Maliki’yi taklit eden de hemen orayı yıkar.
Sual: Abdest veya guslederken niyet, eli yıkarken mi yoksa yüzü yıkarken mi yapılır? CEVAP
Her ikisi de olur, burnu yıkarken de, ağzı yıkarken de olur. Niyet edilmese bile Hanefi’de abdest ve gusül yine sahih olur.
Sual: Gusül ve abdestte niyet, kalben etmek mi yoksa ne yaptığını bilmek midir? CEVAP Kalben niyet etmektir, bilmek değil sadece.
Sual: Maliki’de abdeste ne zaman niyet edilir? CEVAP Maliki’de abdeste başlarken, yani elleri yıkarken niyet edilir. Ağzı, burnu yıkarken veya yüzü yıkarken de niyet edilebilir.
Sual: Maliki’de, yüzümüzdeki favoriler, saçtan kabul edildiği için mesh etmek gerekiyor. Hanefi’de ise yüzden kabul edildiği için yıkanıyor. Yıkamak mesh yerine geçer mi? Maliki’de tertip farz mı? CEVAP Evet yıkamak mesh yerine geçer. Yıkanınca artık mesh gerekmez. Maliki’de tertip yani sıra ile yıkamak farz değildir. Şafii mezhebinde farzdır.
Sual: Abdest alırken dört mezhebe uymaya da, niyet etmek uygun olur mu? CEVAP İyi olur. Zaten Hanefi mezhebine uygun, yani farz, sünnet ve müstehablarına uyarak abdest alan kimse, diğer üç mezhebe de uymuş olur. Mesela abdest alırken: 1- Niyet Hanefi’de sünnet, diğer üç mezhepte farzdır. 2- Besmele çekmek, Hanefi’de sünnet, Hanbeli’de farzdır. 3- Ağza, burna su vermek, Hanefi’de sünnet, Hanbeli’de farzdır. 4- Başın tamamını meshetmek, Hanefi’de sünnet, Maliki ve Hanbeli’de farzdır. 5- Tertip yani sıra ile yıkamak, Hanefi’de sünnet, Şafii ve Hanbeli’de farzdır. 6- Muvalat, yani ara vermeden yıkamak Hanefi’de sünnet, Maliki’de ve Hanbeli’de farzdır. 7- Delk, yani uzuvları ovmak, Hanefi’de sünnet, Maliki’de farzdır.
Görüldüğü gibi, Hanefi’ye uygun abdest alan, yani farz, sünnet ve müstehablarına da riayet eden diğer mezheplere göre de abdest almış olur.
Sual: Abdestte, ağza ve burna su vermek, dört mezhepte de sünnet midir? CEVAP Hanbeli mezhebinde farz, diğer üç mezhepte sünnettir. (Mezahib-i Erbaa)
Sual: Abdestin farzları içinde elleri yıkamak bildirilmeyip sünnetleri arasında bildirildiğine göre, elleri yıkamak sünnet mi oluyor? CEVAP Elleri kollarla beraber yıkamak farzdır; çünkü el, kola dâhildir. Elleri abdeste başlarken yıkamak ise, sünnettir.
.Abdestin sünnetleri
Sual: Abdestin sünnetleri nelerdir? CEVAP Bazıları şunlardır:
1- Abdeste başlarken, Besmele okumak.
2- Elleri, bilekleri ile beraber, üç kere yıkamak.
3- Ağzı, ayrı ayrı su ile üç kere yıkamak.
4- Burnu, ayrı ayrı su ile, üç kere yıkamak.
5- Kaş, sakal ve bıyık altındaki görünmeyen deriyi, yüzü yıkarken ıslatmak.
6- Yüzünü yıkarken, iki kaşın altını ıslatmak.
7- Sakalın, sarkan kısmını mesh etmek.
8- Sakalın, sarkan kısmını sağ elin yaş parmaklarını tarak gibi sokarak hilallemek.
9- Dişleri bir şey ile ovmak, temizlemek.
10- Başın her tarafını bir kere mesh etmek.
11- İki kulağı bir kere mesh etmek.
12- El ve ayak parmaklarının arasını hilallemek.
13- Enseyi üçer bitişik parmaklarla, bir kere mesh etmek.
14- Yıkanacak yerleri, üç kere yıkamak.
15- Yüzü yıkarken abdeste kalb ile niyet etmek.
16- Tertibe riayet etmek. Yani uzuvları sıra ile yıkamak.
17- Delk etmek, yani yıkanan yerleri ovmak.
18- Muvalat. Yani her uzvu birbiri arkasından yıkarken başka işle uğraşmamak.
Abdestte unutulan sünnetler
Sual: Güzel abdest alınmalı deniyor. Güzel abdest, farzına, sünnetine ve müstehabına uyularak ve mekruhlarından sakınılarak alınan abdest olduğuna göre, unutulan veya uyulmayan sünnet ve müstehablar nelerdir? İşlenen mekruhlar var mıdır? CEVAP Genel olarak unutulan sünnetlerden bazıları şunlardır:
1- Abdeste başlarken, Besmele okumak.
2- Elleri, bilekleri ile beraber, ayrı ayrı su ile üç kere yıkamak.
3- Ağzı, ayrı ayrı su ile üç kere yıkamak. Ağzı yıkarken, oruçlu değilse, hafif gargara yapmak veya suyu boğaza ulaştırmak, abdeste de, gusülde de sünnettir. Oruçlu iken mekruhtur. [Daha çok unutulan sünnetlerden birisi de budur.]
4- Dişleri bir şeyle temizlemek.
5- Yüzünü yıkarken, iki kaşın altını ıslatmak.
6- Başın tamamını bir kere mesh etmek. [Daha çok unutulan sünnetlerden birisi de budur. Maliki’de başın tamamını mesh etmek farzdır.]
7- Yıkanacak yerleri, üç kere ayrı su ile yıkamak. [Genelde ayaklar bir kere yıkanıyor. Üç kere ayrı ayrı su ile yıkanması gerekir. Daha çok unutulan sünnetlerden birisi de budur.]
8- Yüzü yıkarken, abdeste niyet etmek.
9- Her uzvu birbiri arkasından yıkarken başka işle uğraşmamak.
Abdestin unutulan müstehablarından bazıları şunlardır:
1- Abdesti, namaz vakti girmeden önce almak.
2- Kıbleye karşı abdest almak.
3- Her uzvu yıkarken, kelime-i şehadet okumak.
4- Ayak parmaklarının aralarını hilallerken, sol elin küçük parmağı ile ve alt taraflarından hilallemek.
5- Ayak parmaklarını her üç yıkayışta da hilallemek.
Abdestte işlenen mekruhlardan bazıları şunlardır:
1- Her uzvu üçten eksik veya fazla yıkamak. [Suyun pahalı olması, havanın çok soğuk olması, suya muhtaç olmak gibi özürlerle üçten eksik yıkamak, mekruh olmaz.]
2- Ayaklarını yıkarken kıbleye doğru uzatmak.
3- Abdestte ve gusülde suyu israf etmek.
Sual: S. Ebediyye’de (Yüzünü yıkarken, iki kaşın altını ıslatmak sünnettir) ifadesi geçiyor. Kaşın altından maksat, kaşlarla göz kapakları arası mıdır? CEVAP Hayır. Kaşların dipleri demektir.
Sual: Bazı kimseler abdestte, yüzlerini yıkadıktan sonra başa mesh yapıp sonra kolları yıkıyorlar. Sünnet şekli yüzü, sonra kolları yıkamak, sonra başa mesh etmek değil midir? CEVAP Evet Hanefi’de o sıra ile yıkamak sünnettir. Şafii’de ise farzdır. Bütün din kitapları böyle yazar. Kur'an-ı kerimde abdest âyetinin meali şöyledir: (Ey inananlar, namaza kalktığınızda yüzlerinizi, dirseklere kadar ellerinizi, başlarınızı meshedip topuk kemiklerine kadar ayaklarınızı yıkayın.) [Maide 6]
Abdestin âyetteki sıraya göre alınacağı hadis-i şeriflerde de bildirilmiştir. Birinin meali şöyledir: (Hazret-i Osman abdest alırken, üç defa ellerini yıkadı; sonra üç defa ağzını ve burnun içini; sonra üç defa yüzünü; üç defa dirseklerine kadar sağ ve sol kolunu yıkadı; sonra da başının tamamını meshedip üç defa sağ ayağını, üç defa sol ayağını topuklarına kadar yıkadı. Sonra, "Resulullah böyle abdest alıyor" dedi.) [Buhari, Müslim, Ebu Davud, Tirmizi]
Sual: Bir özürden dolayı abdestin bir sünnetini terk etmek caiz mi? CEVAP Özür varsa caizdir.
Sual: Abdestin sünnetleri sayılırken boynu meshetmek tabiri geçiyor. Boyun mesh edilirken ense ve boğaz da meshedilir mi? CEVAP Ense mesh edilir, boynun yanları meshedilir, fakat boğazı meshetmek bid’attir.
Sual: Boynu mesh etmek bid’at mi? CEVAP Boynu mesh etmek, bid’at değil sünnettir. Bir hadis-i şerif meali şöyledir: Resulullah, başının tamamını, kulaklarının da iç ve dış kısımlarını mesh ederdi. (Tirmizi, Ebu Davud)
Boynu meshetmeye müstehap diyenler var ise de, el-Bahr ve diğer kitaplarda sünnet olduğu bildirilmiştir. Gırtlağı mesh etmek ise bid’attir. (Redd-ül Muhtar)
Yine Nimet-i İslam kitabının abdestin sünnetlerinin on altıncısında diyor ki:
(Baş ve kulaklardan sonra, iki elin arkası ile boynu mesh etmek.)
Boynu meshetmenin sünnet olduğu bütün fıkıh kitaplarında vardır.
Sual: Abdestin ilk sünneti, nedir? CEVAP Helaya girerken ve abdeste başlarken Besmele çekmektir.
Sual: Şir’atül İslam tercümesinin 95. sayfasında, (El parmaklarının arasını hilallemek sünnet, ayak parmaklarını hilallemek ise farzdır) deniyor. Bu yanlış değil mi? CEVAP Evet, yanlıştır. Şir’a şerhinde, bunun gibi başka hataların da olduğunu, daha önceki yazılarımızda bildirmiştik. Muteber kitaplarda deniyor ki:
Abdestte, el ve ayak parmaklarını hilallemek, müekked sünnettir. (Redd-ül-muhtar, F. Hindiye, M. Erbaa, Dürer ve Gurer)
.Abdestin ve guslün faydaları
Sual: Abdest ve guslün, sağlığa faydası var mıdır? CEVAP Evet faydaları çoktur; fakat sırf faydasından dolayı abdest almak caiz olmaz. Maddi hiç faydası olmasa bile, Allahü teâlânın emri olduğu için yapmak gerekir.
Abdest ve guslün sağlığa faydalarından birkaçı şöyledir:
1- Her gün, ellerimiz çeşitli yerlere dokunuyor, mikroplar bulaşıyor. El, yüz ve ayakları yıkamak, cilt hastalıkları ve iltihapları için iyi bir korunmadır.
2- Burnu yıkamakla, burnun süzüp bıraktığı toz ve mikrop yığınlarının vücuda girmeleri önlenmiş olur.
3- Yüzün yıkanması da cildi kuvvetlendirir, baştaki ağırlığı ve yorgunluğu hafifletir. Damarları ve sinirleri harekete geçirir. Devamlı abdest alan, yaşlansa bile, yüzündeki güzellik, tazelik gitmez.
4- Gusülle vücut eski zindeliğini kazanır. Vücudu belirli aralıklarla yıkamak, koruyucu hekimlik yönünden çok önemlidir. Dinimiz her Cuma günü gusletmeyi emretmektedir.
5- Vücutta bir statik elektrik dengesi vardır. Bu elektriksel yük, öfkelenince normalin 4 katına, cünüp olunca, 12 katına çıkar. Günümüzde, kızıl ötesi ışınlarla dış derinin fotoğrafları çekilmiş, bu fotoğraflarda, ilişkiden sonra, vücudun bütün yüzeyinin fazla statik elektrik tabakasıyla örtüldüğü tespit edilmiştir. Yıkanınca su zerreleri, olumsuz elektrik gerilimini alarak, vücudu topraklayıp, yeniden normale döndürüyor. Bu açıdan gusül, tıbbi yönden de, yapılması gereken bir temizliktir.
6- Abdest ve gusül, dolaşım sistemini de olumlu yönden etkiler. Damarlardaki sertleşme ve daralmayı önler. Lenf sistemi, en önemli merkezlerinden biri olan burun arkası ve bademcikler yıkanarak uyarılır. Ayrıca boyun ve yanlarının yaş elle mesh edilmesi de, lenf sistemine tesir eder. Abdest ve gusülle kolaylaşan lenf dolaşımı sayesinde, lenfosit denen savaşçı hücreler vücudu zararlı unsurlardan korur ve vücut direncini arttırırlar.
7- Toprakla yapılan teyemmüm de, büyük ölçüde vücuttaki statik elektriği yok eder, topraklar.
Guslü ve abdesti, Allah’ın emri olduğu için yerine getiren, dünyada geçici faydalarını gördüğü gibi, ahirette sonsuz faydalara kavuşur.
.Abdestle ilgili hükümler
Sual: Diğer hak mezheplerimize göre abdest hükümleri nasıldır? CEVAP Abdestin farzları Hanefi’de 4’tür: Kolları ve yüzü yıkamak, başı meshetmek ve ayakları yıkamak.
Şafii’de 6’dır: Ayrıca niyet ve tertip de farzdır.
Maliki’de 7’dir: Niyet, muvalat (peş peşe yıkamak) ve delk (ovmak) da farzdır. Başın da tamamını meshetmek farzdır.
Hanbeli’de 10’dur: Tertip, muvalat, ağzı ve burnun içini yıkamak da farzdır. Başın da tamamını meshetmek farzdır [kulaklar başa dahildir]. Besmele çekmek ve niyet abdestin sıhhatinin şartı olarak farzdır.
Hanefi ve Şafii’de niyet yüzü yıkarken, Maliki ve Hanbeli’de elleri veya yüzü yıkarken yapılır.
Başı tamamını meshetmek Maliki ve Hanbeli’de farz, Hanefi ve Şafii’de sünnettir.
Deriden kan çıkınca, Hanefi’de abdest bozulur. Diğer üç mezhepte bozulmaz.
Deve eti yemek ve ölü yıkamak Hanbeli’de abdesti bozar, diğer üç mezhepte bozmaz.
Mahrem olmayan kadının eline veya derisine çıplak olarak dokununca Şafii’de abdest bozulur. Hanbeli ve Maliki’de şehvetli dokunursa bozar. Hanefi’de şehvetli de olsa bozmaz.
.Abdestle ilgili sual cevaplar
Sual: Abdestte ayak parmaklarını üç defa hilallemek müstehap mı? CEVAP Evet.
Sual: Ayak parmaklarını, sol elin baş parmağı ile de hilallemek caiz mi? CEVAP Evet.
Sual: Zifiri karanlıkta abdest almak caiz mi? CEVAP Evet.
Sual: Abdest için kolları sıvamaya sağdan mı başlanır? CEVAP Evet.
Sual: Ağlamak abdesti ve namazı bozar mı? CEVAP Ağlamak abdesti bozmaz. Ancak gözdeki bir ağrı, hastalık sebebiyle gelen gözyaşı abdesti bozar.
Ağrı veya üzüntü sebebiyle sesli ağlamak namazı bozar. Fakat sessiz gözyaşı ile ağlamak veya Cenneti, Cehennemi hatırlayarak sesli ağlamak namazı bozmaz.
Sual: Abdest alana ve ezan okunurken selam verilmez deniyor. Selam verilirse almak gerekir mi? CEVAP Abdest alana selam verilir. Ezan okunurken verilen selamı hemen almalıdır. Selam almayı, zaruretsiz geciktirmek haram olur. Hatta Kur’an-ı kerim okuyana selam verilirse, verilen selamı alması şart değilse de, alması iyi olur.
Sual: Yellendikten sonra taharetlenmek gerekir mi? Çamaşır yaş ise yıkamak gerekir mi? CEVAP Su ile taharetlendikten sonra oturak yeri henüz yaş iken yellenince yeniden taharetlenmek mendubdur, yani iyidir. Fakat oturak yeri kuru iken, yellenince, yıkamak bid'attir. Yellenmekle, yaş çamaşır necis olmaz, yıkamak gerekmez.
Sual: Abdestmatik aletiyle abdest almanın mahzuru var mıdır? CEVAP Şu şartlar yerine getirilirse mahzuru olmaz:
1- Her uzuv ayrı ayrı üç kere, ayrı su ile yıkanabiliyorsa,
2- Su israf edilmiyorsa,
3- Her uzvu yıkarken, delk yapılabiliyorsa yani ovalanabiliyorsa.
Sual: Namaz âyeti Mekke’de, abdest âyeti ise Medine’de indiğine göre, Mekke’de namaz abdestsiz mi kılınıyordu? CEVAP Abdest, Mekke’de [Miracda] namaz ile birlikte farz oldu. Hatta, evvelki ümmetlere de farz idi. Miracdan önce, Eshab-ı kiram da abdest ile namaz kılardı. Kıyamete kadar, ümmetin ihtilafa düşmemesi için, Maide suresinde emredilerek önemi bildirildi. (Redd-ül Muhtar)
Sual: Bazı banyolarda hem alafranga tuvalet, hem de lavabo bulunuyor. Buradaki tuvaleti kullanıp, oradaki lavabodan abdest almak fakirliğe sebep olur mu? CEVAP
Hayır. Çünkü pislik görünmüyor. Görünse bile ağzı kapatılabilir. O zaman ayrı yer hükmüne girer.
Sual: Banyomuzda alafranga tuvalet de var. Böyle banyoda abdest alınır mı? CEVAP Banyoda tuvalet olsa da, abdest alınır, abdest duaları okunur, gusledilir.
Sual: Abdestli yatan ihtilam olmaz mı? CEVAP
İhtilam olmak tabii haldir. Abdestli yatmakla bir ilgisi yoktur. Yani abdestli yatan da ihtilam olabilir.
Sual: Tükürükteki kanın tükürükten çok olması, renk yönünden midir? CEVAP Evet.
Sual: Namaz kılıp camiden çıkınca abdesti bozulan kimse, camide şemsiyesini unuttuğunu hatırlasa, şemsiyesini almak için camiye abdestsiz girmesi caiz mi? CEVAP İhtiyaç olduğu için girip hemen çıkması caizdir.
Sual: Abdest aldıktan sonra diş fırçalamak mekruh mu? CEVAP
Hayır. Fakat diş kanayabilir ve abdest bozulabilir. Abdestten önce yapmak gerekir.
Sual: Taharetlenirken mecburiyetten sağ elini kullanan günaha girer mi? CEVAP Hayır günaha girmez.
Sual: Tuvalette bizim haberimiz olmadan üzerimize idrar sıçrarsa, aldığımız abdest geçerli sayılır mı? CEVAP İdrarın abdeste zararı olmaz. Çok olursa namaza zararı olur. Maliki mezhebi taklit edilince bilinmeden çok idrar da olsa namaza zararı olmaz.
Sual: Hazret-i Ali, ayağına batan bir okun acısını duymamak için (Ben namaza durunca çıkarın) buyuruyor. Halbuki ayağı yaralı olduğu için kan akıyor. Bu durumda abdest bozulacağı için namaz bozulmuş olmaz mı? Hazret-i Ali niye böyle namaz kıldı? CEVAP Yarasından kan akan özür sahibi olabilir. O haliyle namaz kılar. Devamlı idrar ve yel kaçıran da özürlü olarak namazını kılar. Sonra diğer üç mezhepte kanamak abdesti bozmaz. Belki Hazret-i Ali'nin ictihadı öyle idi.
Sual: Abdestten sonra havlu ile kurulanmak caiz midir? Şafiiler niçin kurulanmıyor? CEVAP Hanefi’de abdest aldıktan sonra kurulanmak caizdir, mahzuru yoktur. Hatta müstehap diyen âlimler vardır. Kışın soğukta kurulanmasa zararı olabilir. Ekvatora yakın sıcak memleketlerde kurulanmak o kadar önemli değildir. Şafii’de kurulanmamak evladır. Bir hadis-i şerif meali şöyledir: (Abdest aldıktan sonra temiz bir havlu ile kurulanmakta beis yoktur. Kurulanmamak iyidir. Çünkü abdest suyu, diğer amellerle beraber tartıya girer.) [İ. Asakir]
Sual: Cami resmi bulunan havluları satın almak caiz mi? CEVAP Hayır.
Sual: Ağızdaki kanı yutmak abdesti ve orucu bozar mı? CEVAP Ağzın içi, abdestin bozulmasında, iç organ sayılır. Orucun bozulmasında, bedenin dışı sayılır. Bunun için, dişten ve ağızdaki yaradan çıkıp ağızdan dışarı çıkmayan kan abdesti bozmaz. Ağızdan dışarı çıkınca, tükürükten çoksa bozar. (Halebi)
Ağız bazen bedenin içi sayılır. Bunun için, oruçlu kimse, tükürüğünü yutarsa, orucu bozulmaz. İnsanın içindeki necasetin mideden bağırsağa geçmesi gibi olur. Ağızdaki yaradan yahut mideden ağza kan çıkması, abdesti ve orucu bozmaz. Bu kanı tükürünce veya yutunca, tükürük kandan çok ise, yani sarı ise, yine bozulmaz. Mideden gelen başka şeyler ağza geldiği zaman da böyle olup, abdest ve oruç bozulmaz. Ağız dolusu, ağızdan dışarı çıkarsa, ikisi de bozulur. Ağzın içi, bazen de, bedenin dışı gibi olur. Ağza su alınca oruç bozulmaz. (Bahr-ür-râık,Cevhere)
Demek ki, ağızdaki kanı tükürünce orucu bozulmaz, yutunca da abdest bozulmaz. Kan yutulursa oruç bozulur, tükürülünce de abdest bozulur.
Sual: Sülük, tahtakurusu, sivrisinek gibi haşereler kan emse, abdest bozulur mu?
CEVAP Sülüğün emdiği kan, etrafa yayılırsa, abdesti bozar. Diğerleri bozmaz.
Sual: Takunyadaki abdest suyu, müstamel [kullanılmış] su hükmünde midir? Yani bir başkası, takunyayı yıkamadan onunla abdest alabilir mi? CEVAP Takunyadaki abdest suyu, müstamel değildir. Takunya yıkamadan, onunla abdest alınabilir.
Sual: Mescit olarak da kullanılan iş odasına, abdestsiz girip oturmak caiz midir? CEVAP Mescit olarak kullanılan odaya, abdestsiz girip oturulmaz. Fakat, ihtiyaç olunca, bir şey almak için, girip çıkılabilir.
Sual: Deri altına, enjektörle verilen ilaç, dışarı çıkınca, abdest bozulur mu? CEVAP Bozulmaz. İlaçla birlikte, kan da çıkarsa bozulur.
Sual: Maliki’yi taklit eden Hanefi bir kadın,abdestte başını mesh ederken, örgüyü açması ve saçındaki tokayı çıkarması gerekir mi? CEVAP Maliki’de başın tamamını mesh etmek gerektiği için tokayı çıkarması gerekir, fakat örgüsünü çözmesi gerekmez.
Sual: Su tasarrufu için, abdestte uzuvları birer kere yıkamak caiz midir? CEVAP Caiz değildir. Su çok az ise, su bulma imkanı da yoksa, o zaman bir kere yıkamak caiz olur.
Sual: Abdest almış olana, (Hayrını gör) demek caiz midir? CEVAP Evet caizdir. Çünkü o bir duadır.
Sual: Tuvalet için ayrı bir elbise edinmek bid’at değil midir? CEVAP Hayır, bid’at değildir. Helâ için ayrı bir kıyafet giyinmek ve başı örtülü olmak müstehabdır. (S. Ebediyye)
Sual: Kadın olarak dışarıda abdest alırken, saçımızın görünmemesi için, eşarbın üstüne mesh etmek caiz olur mu? CEVAP
Hayır, caiz olmaz. Hanefi'de başın tamamını mesh etmek sünnet, dörtte birini mesh etmek ise farzdır. Bunun için, eşarbı çözmeden, hiç değilse, dörtte birini, mesela başın arka kısmını mesh etmek şarttır. Maliki'yi taklit edenin başının tamamını mesh etmesi farzdır.
Sual: Abdest uzuvlarını, bildirilen huduttan daha fazla yıkamak uygun mudur? CEVAP Bildirilen huduttan çok fazla yıkamamalı; fakat yüzü, kolları, ayakları yıkarken, farz olan yerlerden biraz fazlasını yıkamak müstehabdır. Mesela, kolları dirsekleri biraz aşarak yıkamak iyi olur. Ama aşırı davranıp omuzlara kadar yıkamak uygun olmaz.
Sual: Maliki mezhebini taklit eden kimse, gusülde veya abdestte, Maliki mezhebine uymaya yahut hem buna, hem de gusle veya abdeste niyet etmeyi unutursa, gusül veya abdest bittikten sonra veya 3–5 gün sonra hatırlasa, hatırladığı zaman niyet ederse, sahih olur mu? CEVAP Evet.
Sual: Yaradan çıkan sarı su veya renksiz su abdesti bozar mı? CEVAP Yaradan ağrılı çıkan renksiz su, abdesti bozar. Ağrısız olarak çıkıyorsa, abdesti bozmaz. Ağrısız gibi, ağrılı çıkan renksiz suyun da, abdesti bozmayacağını bildiren âlimler olduğu için, uyuz, çiçek ve egzamalı olanların bu kavle uymaları caiz olur.
Sual: Abdest veya gusülde, su değmemesi gereken bir yerin üstüne sarılan sargının veya poşetin, üstünü mesh etsek, sonra bunları kaldırınca yıkanmamış yeri mesh etmek gerekir mi? CEVAP Yaranın, çıbanın, derideki çatlak veya yarıkların üzerine veya içine konan merhem, pamuk, fitil, gazlı bez, sargı gibi şeylerin çözülmesi, çıkarılması yaraya zarar verirse veya bunlar çıkınca, yıkamak veya mesh etmek zarar verirse, bunlardan merhem, poşet gibi, su geçirmeyenler üzerine su akıtılır. Su geçirenler üzerine mesh edilir. Zarar vermek, şifanın gecikmesi yahut elemin yani ağrının artması demektir.
Mesh ettikten sonra, bunlar, yara iyi olmadan alınır veya düşerlerse, mesh bozulmaz. Yara iyi olup da düşerlerse, altlarını yıkamak gerekir. Bunlar üzerine mesh, altlarını yıkamak yerine geçer. Bunlara mesh edenler özür sahibi olmaz. Bunlar, sağlam kimselere imam olabilir. Salih ve uzman doktorun(ıslatılmaması lazımdır) dediği bir yer, yara gibi olur. Bunlara mesh etmekte, abdestsiz ve cünüp arasında, fark yoktur. (S. Ebediyye)
Sual: Abdestte, yüz, kollar ve ayakların neresi yıkanır? CEVAP Yüz, iki kulak memesi ve saç kesimiyle çene arasıdır. İki kol, dirsekleriyle birlikte; iki ayaksa, iki yandaki topuk kemikleriyle birlikte yıkanır. Bu uzuvların farz olan yerden biraz fazlasını yıkamak müstehab, daha fazla yıkamak mekruh olur. (S. Ebediyye)
Sual: Toz, krem, jel gibi yapıştırıcı olarak kullanılan maddeler, tükürük kıvamını koyulaştırıp, yapışkan hale getirerek protezin damaktan çabuk düşmemesini, biraz daha uzun dayanmasını sağlıyor. Abdestte ve gusülde bu protezi çıkarmak gerekiyor mu? CEVAP Protezi her abdestte çıkarıp, sonra jel gibi bir şeyle yapıştırmaya kalkmak, bir meşakkat sayılır. Bu bakımdan abdestte, protezi çıkarmak gerekmez. Gusüldeyse, ağzı yıkamak farzdır. Ayrıca gusül, abdest gibi sık sık tekerrür etmez. Gusülde, çıkarıp altını yıkamak gerekir.
.Abdestli durmanın fazileti
Sual: Abdestli durmanın fazileti nedir? CEVAP Abdestli bulunmanın fazileti çoktur. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki: (Abdestli bulunan oruç tutan gibidir.) [Deylemi]
(Abdest alanın, ağaçtan yaprakların döküldüğü gibi günahları dökülür.) [Taberani]
(Can alıcı melek gelince, abdestli olan, şehidlik mertebesine kavuşur.) [Taberani]
(Bir mümin, abdest için yüzünü yıkayınca, gözü ile işlediği günahların hepsi su ile birlikte dökülür. Ellerini yıkayınca, elleriyle işlediği günahlar, suyun son damlası ile dökülür. Ayaklarını yıkayınca, ayakları ile işlediği günahlar, su ile dökülür. Böylece bütün [küçük] günahlardan temizlenmiş olur.) [Müslim]
(Abdest için yüzünü yıkayınca günahların kirpiklerinden dökülür. Ellerini yıkayınca el tırnaklarından, başını meshedince başından, ayaklarını yıkayınca ayak tırnaklarından günahların dökülür. Namazın sevabı yanına kalır.) [Ramuz]
[Abdest alanın bütün küçük günahları affolur. Büyük günahlar, insan ve hayvan hakları bu aftan müstesnadır. Hak sahibi, [ister Müslüman, ister kâfir, ister hayvan olsun], hak [kendisine veya vârislerine] ödenmedikçe, günah af olunmaz. Nafile ibadetin sevabına kavuşabilmek için imanda ve farzlarda kusurlu olmamak, haramlardan kaçıp günahlara tevbe etmek ve o işi ibadet olarak yapmaya niyet etmek şarttır.] (İ.Ahlakı)
Namaz kıldıktan sonra tekrar abdest almak sevaptır. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki: (Abdestli iken abdest alana on sevap verilir.) [İbni Mace]
(Abdest üzerine abdest, nur üzerine nurdur.) [İ.Gazali]
(Meşakkat olmasaydı, her namaz için abdest almayı emrederdim.) [İ.Gazali]
(Abdestini tazeleyenin imanı tazelenmiş [parlamış] olur.) [İ.Gazali]
(Allahü teâlâ buyurdu ki: Abdesti bozulunca abdest almayan bana cefa etmiş olur. Abdest alıp da, iki rekat namaz kılmayan da bana cefa etmiş olur. İki rekat namaz kılıp da benden bir ihtiyacını istemezse yine bana cefa etmiş olur. Abdest alıp, iki rekat namaz kıldıktan sonra dua edenin duasını kabul etmezsem ben de ona cefa etmiş olurum. Halbuki ben cefa etmem.) [Şir’a]
(Abdest alınan suyun artanından içmek 70 türlü derde devadır. Bunun en aşağısı hem [sıkıntı, keder]dir.) [Deylemi]
(Abdestten sonra "Kadir" suresini okuyanın elli yıllık günahı affolur.) [Halebi]
(Abdestten sonra "Kadir" suresini okuyan sıddıklardan, 2 defa okuyan şehidlerden yazılır. 3 defa okuyan, Peygamberlerle haşrolur.) [Deylemi]
(Abdest alıp, iki rekat namaz kılan, Cennete girmeye layık olur.) [Halebi]
(Abdest alıp, 2 rekat namaz kılanın günahları affolur.) [Buhari]
(Güzelce abdest alanın, iki namaz [kılacağı namaz ile gelecek namaz vakti] arasındaki günahlarının hepsi affolur.) [Buhari]
(Abdestten sonra, on defa salevat-ı şerife getirenin gamı gider, duası kabul olur.) [Ey Oğul İlmihali]
(Ancak [kâmil] mümin, devamlı abdestli durabilir.) [İbni Mace]
Abdestli olmaya devam edene, Allahü teâlâ şunları ihsan eder: 1- Melekler onun yanından ayrılmaz. 2- Devamlı sevap yazarlar. 3- Bütün azaları tesbih eder. 4- Uyuyunca melekler, insan ve cin şerrinden korur. 5- Sekerat-ı mevti kolaylaşır. 6- Abdestli iken Allahü teâlânın emanında olur. 7- İftitah tekbirini kaçırmaz.
Allahü teâlâ, Musa aleyhisselama buyurdu ki:
(Ya Musa, sana bir musibet gelince abdestsiz isen, kusuru kendinde bul!) [Şir’a]
Evliya-i kiram, her zaman abdestli durabilmek için, az yiyip az içerlerdi. İmam-ı Malik hazretleri, üç günde bir yemek yerdi. Sebebi sorulunca, (Allahü teâlânın huzurunda sık sık helaya gidip gelmekten utanıyorum) buyurdu. (Envar-ül-Kudsiyye)
Yatağa abdestli girmenin fazileti de büyüktür. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki: (Kim, yatağa abdestli yatarsa, o gece bir melek sabaha kadar "Ya Rabbi bu kulunu affet!" diye dua eder.) [Hakim]
(Abdestli yatıp Allahü teâlâyı anarak uyuyan, uyanana kadar namazda sayılır. Bir melek onun için ibadet eder. Uyandığı zaman yine Allahü teâlâyı anarsa, o melek, bu kulun affı için Allah’a dua eder.) [İbni Hibban]
(Abdestli yatan, gece ibadet eden, gündüz oruç tutan gibidir.) [Deylemi]
(Abdestli yatan, gece vefat ederse şehid olur.) [İbni Sünni]
.Akıntı abdesti bozar
Sual: (Kadınların günlük akıntısı necis değildir, abdesti de bozmaz. Eski âlimler, akıntının özelliğini bilmedikleri için, abdesti bozar demişlerse de, teknolojinin ilerlediği günümüzde, akıntının necis olmadığı tespit edilmiştir) denilmesi uygun mudur? Akıntının necis olup olmamasının teknolojiyle ne alakası var? Mesela idrar necis midir değil midir? Din ilmi bunu bilemez mi? İlla tahlil mi yaptırmak gerekir? Dinimiz, (Önden ve arkadan çıkan şeyler abdesti bozar) dememiş midir? İdrar yolundan çıkan sıvı nasıl temiz olur? Normal bir su bile çıksa kirlenmez mi? CEVAP Eski âlimleri kötülemenin teknolojiyle alakası yoktur. Bu, dinde reformcuların bir oyunudur. Fıkıh kitaplarında buyuruluyor ki:
Hanefi mezhebinde yedi şey, abdesti bozar: Birincisi, önden ve arkadan çıkan şeyler abdesti bozar. Lavman aletinin ucu ve insan parmağı, arkadan sokup çıkarılınca, etrafı yaşsa bozar. Bir şeyin hepsi girip çıkarsa, abdesti de, orucu da bozar. (Halebî)
Kadın, [memba suyu ile] vajinal lavaj yapınca, çıkan sıvı, abdesti bozar. (S. Ebediyye)
Temiz olan memba suyu bile, idrar yoluna girip çıkınca kirlendiği için, abdesti bozuyor. Öne veya arkaya sokulan parmak, ıslak çıkınca içeriden necis bir sıvı çıktığı için abdest bozuluyor. Kadınların tabiî akıntısının, memba suyu gibi temiz olduğunu kabul etsek bile, idrar yolundan çıktığı için abdesti bozuyor.
Türedilerin, Resulullahın vârisleri olan âlimleri cahillikle suçlamaları, kıyamet alametlerindendir. Birkaç hadis-i şerif meali şöyledir: (Bu ümmetin son zamanlarında gelenleri, önceki âlimleri kötülediği zaman, ilmini gizleyen, Allah’ın indirdiği Kur’anı gizlemiş olur.) [İbni Mace, İbni Adiy, İbni Asakir]
(Öyle bir zaman gelecek ki, sonra gelenler, önceki âlimleri cahillikle suçlayacak.) [Asakir]
(Din âlimi kalmayacak, din adamı yerine geçirilen cahiller, bilmeden fetva verecek, herkesi, doğru yoldan çıkarmaya çalışacak.) [Buhari]
(Her asır, önceki asırdan daha bozuk olur. Böylece Kıyamete kadar hep bozulur.) [Tezkire-i Kurtubi muhtasarı, Hadika]
(Kıyamete yakın ilim azalır, cehalet artar.) [İbni Mace]
Eski âlimlerimizi kötüleyen türedilere yazıklar olsun!
.Hastalar nasıl abdest alır
Sual: Yatalak bir hasta, nasıl abdest alır, nasıl namaz kılar? CEVAP Abdest alması veya aldırtılması mümkün değilse, teyemmüm eder, namazlarını ima ile kılar. (Merakıl-felah)
Sual: Abdest almama bir başkası yardım edebilir mi? CEVAP Edebilir. Hastanın çocuğu ve ücret ile tuttuğu kimse, abdest için yardıma mecburdur. Hasta başkalarından da yardım ister. Fakat, başkaları yardıma mecbur değildir.
Sual: Hasta olan karı-kocanın birbirine abdest aldırması gerekir mi? CEVAP Karı-koca birbirine abdest aldırması gerekmez. Aldırırsa iyi olur.
Sual: Elinde çatlak, yara veya egzama olan nasıl abdest alır ve gusleder? CEVAP Elindeki çatlak, yara veya egzamayı ıslatmak zarar verirse, eline eldiven takıp, eldiven ile abdest alabilirse, böyle abdest alması gerekir. Eldiven bulamazsa, ellerine su alamaz ve yüzünü, başını, ayaklarını suya sokamaz ise, teyemmüm eder. Yaralı kısımları ıslatmadan gusledemezse, yine teyemmüm eder.
Sual: İki eli çolak veya felçli olup kullanamayan nasıl taharet edip abdest alır? CEVAP Elleri çolak olan, taharetlenmez. Kollarını toprağa, yüzünü duvara sürüp teyemmüm eder.
Sual: Abdest uzuvlarının bir kısmı yaralı olan nasıl abdest alır? CEVAP Abdest uzuvlarından hepsinin yarıdan çoğu veya dört abdest uzvundan ikisi sağlam ise, abdest alıp, yaralı yerleri mesh eder. Mesh zarar verirse, sargı üzerine mesh eder. Abdest uzuvlarının yarıdan çoğu yaralı ise teyemmüm eder. Teyemmüm edenin, bazı yerleri yıkaması caiz değildir.
Sual: Bir yardımcısız hasta, nasıl abdest alır ve gusleder? CEVAP Abdest alamayan bir hasta, bir yardımcı bulamazsa, teyemmüm edip namaz kılar.
Sual: Sağ ayağım burkulduğu için alçıya aldılar, herhangi bir kanama veya yara yok, buna rağmen her vakit namazda abdest tazelemem lazım mı, yoksa bir abdestle iki üç vakit namazı kılabilir miyim? CEVAP Evet, abdest bozulmadan beş vakit de kılabilirsiniz. Bozulunca, abdest alırken alçının üstü mesh edilir.
Sual: Parmaktaki yaranın çabuk iyi olması için su değmemesi gerekiyor. Guslü ve abdesti nasıl almak gerekir? CEVAP
Parmak bantlanıp, üzeri meshedilir.
Sual: Japon yapıştırıcı, oje, dişlerdeki tartar, sedef hastalığının kabuğu ve çapak; abdeste ve gusle mani olur mu? CEVAP Bunlardan oje mani olur, çıkarıp altını yıkamak gerekir. Dişlerdeki tartar, kendiliğinden hasıl olup, kolayca çıkarabilecek bir ilaç da olmadığı için, abdeste ve gusle mani olmaz.
Sedef hastalığının kabuğu ve çapak da, kendiliğinden hasıl olmakta ise de, tahriş etmeden, bunlar çıkarılabildiği kadar çıkarılır. Kalan kısımları abdeste ve gusle mani olmaz. Japon yapıştırıcı ve yağlı boya gibi maddeler ise, kolayca çıkarılamaz. Çıkarmak için deriyi kazımak da gerekmez. Deriyi tahriş etmeden, çıkarılabildiği kadar çıkarılır, kalan kısmı, abdeste ve gusle mani olmaz.
Sual: Ayağı topuk kemiğinden kesik, kesilen yeri abdestte yıkaması gerekir mi? CEVAP Evet.
Sual: Sargılı ayağa mesh etmek mi lazım? CEVAP Evet sargıların üstü meshedilir.
Sual: Ayağım topuk kemiğinden kesik olduğu için protez kullanıyorum. Protezi giyip çıkarmam zordur. Bu özür olur mu? CEVAP Evet. Protezin üstünden mesh etmek caizdir.
Sual: Bir yakınım, otururken-kalkarken (çok sık) gaz kaçırıyormuş. Rükuda ve secdede gaz kaçırdığı için sürekli abdest alıyormuş. Ne yapması lazım? CEVAP
Eğer Maliki mezhebini taklit ederse o zaman böyle özürle yel kaçırması abdesti bozmaz. Sabah aldığı abdestle yatsıyı kılabilir. Tabii abdesti bozan başka şey olmamışsa.
Sual: Spiral taktırıldığında birkaç gün kanama olabiliyormuş. Bu durumda diş dolgusu sebebiyle Maliki mezhebini taklit eden bir kişi bu süre zarfında namazlarını kılabilir mi? CEVAP Elbette namaz kılacak. Spiral âdet düzenini de bozabilir. Her namaz vakti abdest alarak kılabilir. Maliki’yi taklit ederse, her namaz vakti abdest almaya lüzum yok. Abdesti bozan başka bir şey olmadıkça, spiralden meydana gelen kanama abdesti bozmaz.
Sual: İdrar yollarımı üşüttüğüm için devamlı tuvalete gitme ihtiyacı duyuyorum. Namaz kılarken beni rahatsız ediyor, bu durumda kılmam mekruh olur mu? Kaza namazlarına iyileşinceye kadar ara vermem daha mı iyi olur? CEVAP Mekruh olmaz. Maliki’yi taklit ederseniz, kendiliğinden akıntı olursa abdestiniz bozulmaz. Kaza kılmayı geciktirmeyin. Maliki’yi taklit edip, o hâlinizle kılın.
Sual: Bir yerimiz kanıyor. Kan az da olsa akıyor. Namaz vakti de çıkacaksa veya daha vakit var ise ne yapmalıyız? CEVAP Yaranın üstüne yara bandı sarmalı. Abdest alıp Maliki'ye uyarak namaz kılmalıdır. Bandın üstünü mesh etmek yeterlidir. Bu abdestle, abdesti bozan başka bir şey olmadığı müddetçe sayısız vakit namaz kılınabilir. Yaradan kan akıyor diye tekrar abdest almak gerekmez.
Sual: Dişini çektiren kimsenin kanaması devam ediyorsa, vaktin sonunu mu bekler, yoksa hemen kılabilir mi? CEVAP
Vaktin sonunu beklemesine lüzum yoktur, hemen kılabilir. Çünkü ağızdan kan çıkmadığı müddetçe, abdest bozulmuş olmaz.
Ağzı tuz ile gargara yaptıktan sonra, pamuk konur. Sonra abdest alıp namaz kılınır. Şayet namaz kılarken ağızdan dışarı kan çıkarsa abdest bozulur. Abdestin bu sebeple bozulmaması için, abdest alırken Maliki taklit edilir. O zaman dişten gelen kan, ağızdan dışarı çıksa da abdest bozulmuş olmaz.
Sual: Başım ve yüzüm tamamen yara beredir. Vücudumu yıkarken yüzüme de su sıçrayabiliyor. Doktor, su değmemesini söyledi. Bu durumda nasıl abdest alırım ve nasıl guslederim? CEVAP Baştan boynunuza kadar olan kısma renksiz bir poşet geçirirsiniz. Vücudunuzun diğer yerlerini yıkarsınız. Islak el ile, baş ve yüzünüzü poşetin üstünden mesh edersiniz. Eğer poşetin üstünden başınızdan aşağı su dökerseniz mesh yerine geçer. Ayrıca mesh etmenizin de mahzuru olmaz.
Sual: Maliki’yi taklit eden bir kimsenin çıbanı, basuru veya başka bir akıntısı olsa, ara sıra idrar kaçırsa, sabahleyin aldığı abdest ile, abdesti bozan başka bir şey olmazsa, yatsıyı da, o abdest ile kılabilir mi? CEVAP Evet kılabilir. Her vakitte abdest alması gerekmez.
.Mest üzerine mesh
Sual: Bir arkadaş "Kur’anda abdest alırken ayakların meshedilmesi emrediliyor. Namaz vakitleri de üç olarak bildiriliyor. Şimdiki tatbikat yanlıştır” diyor. Böyle bir şey var mı? CEVAP Namaz üç vakittir, ayaklar mesh edilir diye bir âyet yoktur. Abdest âyetinin meali şöyledir: (Ey inananlar, namaza kalktığınızda yüzlerinizi, dirseklere kadar ellerinizi, başlarınızı meshedip topuk kemiklerine kadar ayaklarınızı yıkayın.) [Maide 6]
Peygamber efendimiz senelerce abdest aldı, bir defa çıplak ayaklarına mesh ettiği vaki değildir. Mestlerine mesh ettiği ise vakidir. Bu konuda bir çok sahih hadis vardır. Kur'an-ı kerimi Resulullah efendimizden daha iyi anlayan kim vardır ki?
Binlerce sahabi gelmiş binlerce tabiin onlardan görmüş ve binlerce kitap yazılmıştır. Hiç bir kitapta ayaklar mesh edilir diye yazmıyor.
Kur'anda üç vakit namaz var demek de yanlıştır. Peygamber efendimiz senelerce beş vakit namaz kılmıştır. Bu konuda da sayısız sahih hadis-i şerif vardır. Muteber kitaplardan nakil yapmayanlara itibar etmemelidir.
Sual: Mest üzerine mesh etmek caiz midir? CEVAP Elbette caizdir! Peygamber efendimiz, mübarek ayaklarına mest giymiş ve nasıl mesh yapılacağını göstermiştir. Kur'an-ı kerimde namazların nasıl kılınacağı gibi birçok husus yoktur. Peygamber efendimizin yaptığı gibi yapılmıştır. Üç âyet-i kerime meali şöyledir: (Resule itaat eden, Allah’a itaat etmiş olur.) [Nisa 80]
(İndirdiğimi insanlara beyan edesin, açıklayasın) [Nahl 44]
Mest hakkında hadis-i şeriflerde buyuruluyor ki: (Yahudiler, namaz kılarken nalın veya mest ile ayaklarını örtmezler. Siz onlara muhalefet edin, nalın veya mest giyinin!) [Müslim, Ebu Davud]
(Müşriklere muhalefet edin, namaz kılarken mestlerinizi giyin.) [Hakim]
([Hacda] Nalını olmayan, mestlerini giysin.) [Buhari, Müslim, Ebu Davud, Tirmizi, İmam-ı Ahmed]
(Mest üzerine meshin müddeti, misafir için üç gün, üçgece [72 saat]; Mukim için de bir gün birgece [24 saat.]) [Ebu Davud, Tirmizi]
Resulullah, misafir iken de, mestlerimizin üzerine meshetmemizi emrederdi. (Nesai, Tirmizi)
Peygamber efendimiz, fetih gününde namazları bir abdestle kılıp ve mestleri üzerine meshetti. Bunu gören Hazret-i Ömer, (Ya Resulallah, bugün, daha önce yapmadığınız bir şeyi yaptınız) deyince, Peygamber efendimiz buyurdu ki: (Ya Ömer bilerek yaptım.) [Müslim, Ebu Davud, Tirmizi, Nesai]
Hazret-i Mugire, Peygamber efendimize abdest suyunu döktü. Peygamber efendimiz de, abdest alıp mestlerinin üzerine meshetti. (Buhari, Müslim)
Peygamber efendimiz, mestleri üzerine mesh edince, (Ya Resulallah, [ayakları yıkamayı] unuttunuz galiba dediler. Peygamber efendimiz buyurdu ki: (Hayır, ben unutmadım, Rabbim böyle yapmamı emretti.) [Ebu Davud]
Peygamber efendimiz, Habeş hükümdarı Necaşi’nin gönderdiği bir çift mesti giydikten sonra, üzerine meshetti. (Tirmizi, Ebu Davud, İmam-ı Ahmed)
Bir yolculuk esnasında, abdest aldıktan sonra, mestlerini göstererek, (Onları temiz olarak [abdestli olarak] giymiştim) buyurup üzerlerine meshetti. (Buhari, Müslim, Ebu Davud)
Peygamber efendimiz mestlerinin üst tarafını meshederdi. (Tirmizi, Ebu Davud)
Hazret-i Ali de buyuruyor ki:
(Din, akıl ve görüş ile olsaydı, mestin üstünü değil, altını meshetmek daha uygun olurdu. Ben Resulullahın hep mestlerinin üstünü meshettiğini gördüm.) [Ebu Davud]
Peygamber efendimizin abdestte kalın çoraplar ile ayakkabılar üzerine meshettiği de bildirildi. (Nesai)
Süfyan-ı Sevri, İbni Mübarek, imam-ı Şafii, imam-ı Ahmed gibi zatlar da kalın çoraplar üstüne mesh edilebileceğini bildirmişlerdir. (Tirmizi)
Hazret-i Âişe, mestler üzerine meshetmenin müddeti sorulduğunda, (Ebu Talibin oğluna sorun; çünkü o, seferde Resulullahın yanında bulunurdu) buyurdu. Hazret-i Ali’ye sorulunca, buyurdu ki: (Resulullah efendimiz mesh müddetini misafir için, üç gün üç gece; mukim için de bir gün bir gece olarak bildirdi.) [Müslim]
Sual: Mest üzerine mesh etmeyi kabul etmeyen Ehl-i sünnet olamaz mı? CEVAP Evet olamaz. Çünkü mest üstüne mesh etmeyi caiz görmek Ehl-i sünnet itikadı içindedir.
Sual: Mestin vasıfları nelerdir? CEVAP Mest, ayağın yıkaması farz olan yerini örten, su geçirmez ayakkabı demektir. Mestin, bir saat yol yürüyünce, ayaktan çıkmayacak şekilde sağlam ve ayağa uygun olması gerekir. Ağaçtan, camdan, madenden mest olamaz. Zira sert şeyle bir saat yürünemez. Tabanı ile ayak üstü veya yalnız tabanı deri kaplanmış çorap üstüne veya sert olup, yürürken aşağı düşmeyen kalın çorap üzerine mesh caizdir.
Sual: Mestteki yırtığın sınırı nedir? CEVAP
Mestteki yırtık üç parmak girecek kadar olursa o zaman sahih olmaz. İki parmak girecek kadar olursa mahzuru olmaz. Astarı varsa astarı kendisi sayılır.
Sual: Mestli kimse, abdestli olarak sefere çıksa, 3 günlük mesh müddeti ne zaman başlar? CEVAP Seferde abdest bozulduğu anda başlar. 3 gün devam eder.
Sual: Teyemmüm ederek, mest giyenin, su bulununca, abdest alırken mestlere meshetmesi caiz midir? CEVAP Teyemmüm ederek, mest giyen, su ile abdest alırken, mesh edemez. Ayaklarını yıkaması gerekir.
Sual: Mestteki necaseti temizlemek gerekir mi? Meshetmek yeterli olur mu? CEVAP
Mestte namaza mani olacak necaset varsa, temizlemek farzdır. Meshetmekle necaset temizlenmiş olmaz. Yıkamak gerekir.
Sual: Çoraba, çıplak ayağa ve oje üstüne mesh caiz midir? CEVAP
Mesh, meste ve sargılar üzerine yapılır. Ayağını yıkamak zor gelen kimse, çıplak ayağına veya naylon çoraba mesh edemez. Ojenin üstüne de mesh edemez.
Sual: Maliki’de mestin durumu nasıldır? CEVAP Mest deri ve benzerinden olur, yünden olmaz. Mestin üst ve altı meshedilir. Mest, ayağı yıkamak meşakkatinden dolayı değil, sünnete uymak veya soğuktan korunmak niyetiyle giyilir. Maliki’de mestin mesh müddeti yoktur. Cünüp olana kadar çıkarmak gerekmez. Sadece Cuma günleri gusül için çıkarmak sünnettir. Maliki’yi taklit eden, 24 saatten fazla giyemez.
Sual: Maliki’de mestin tamamı mesh edilir? Mesh nasıl yapılır? CEVAP Mestin tamamını mesh etmeli. Maliki’de mestin sadece üstü de mesh edilse caizdir. Diğer âlimlere de uyabilmek için tamamını yani altını da meshetmelidir. Sol ayağı mesh ederken, sol eli sol ayağın üstüne koy, sağ eli de sol ayağın altına koy. Ayak parmaklarının ucundan itibaren çektin mi mesh işi tamam. Sağ ayağı mesh ederken de bunun tersini yapacaksınız. Yani sağ el sağ ayak üstünde sol el altında olacaktır.
Sual: Mesti abdestli mi abdestsiz mi giymek lazım? CEVAP Mesti abdestli giymek gerekir. Üzerine mesh etmek gerekmez. Abdest bozulup yeniden alırken üstüne mesh edilir.
Sual: Mestin 24 saatlik müddeti, mestin giyildiği saatte mi başlar yoksa, mest giyildikten sonra abdestin bozulduğu an mı başlar? CEVAP Abdestin bozulduğu andan itibaren başlar.
Sual: Eğer mest süresi bittiğinde kişi abdestli ise, mesti çıkarıp tamamen abdest mi almalı yeniden? Yoksa sadece ayaklarını yıkasa yeniden mest süresini başlatmış olur mu? CEVAP Sadece ayaklarını yıkaması yeterlidir.
Sual: Sık örülmüş ve kalın olan patik ya da yünlü çorap mest olarak kullanılabilir mi? CEVAP Mest olarak kullanılabilmesi için çorabın yürürken aşağı düşmeyecek kadar kalın olması ve topukları kapatması lazımdır.
Sual: Piyasada satılan altı plastik olan mestler uygun mu? CEVAP Altı deri olan her çeşit çorap da mest olarak kullanılabilir. Askeri potinlere de meshetmek caizdir.
Sual: Abdest alıp mesti giydikten sonra, üzerine de çorap giyiyorum. Abdestim bozulunca ince çorabın üstüne mesh ediyorum. Bu durum abdeste zarar verir mi?
CEVAP Zarar vermez. Çorap çok ince olup altına su geçirirse, su geçirdiği için zarar vermez. Çorap kalın olup su geçirmezse, üstteki mest hükmünde olduğu için ona mesh etmiş olur.
Sual: Mestin üstündeki çoraba mesh ettikten sonra çıkarsam, ayrıca meste de mesh etmem gerekir mi?
CEVAP Elbette o zaman meste mesh etmek gerekir. Maliki’yi taklit edenler için muvalata mani olmaması için çıkarır çıkarmaz mesh eder.
Sual: Abdest aldıktan sonra mest giysek, sonra abdestimiz bozulsa, tekrar abdest alsak, yatarken mestimizi çıkarsak, abdestimiz bozuluyor. Abdestli olarak yatmak için tekrar abdest mi almalıyız? CEVAP
Sadece ayakları yıkamak kâfidir. Ama bundan daha kolayı da vardır:
Mesti çıkarmadan yatağa girersin, okunacak duaları okur veya okumazsın. Sonra mestleri çıkarırsanız, abdestli yatmış olursunuz. Abdest sıkışıkken de böyle yapılır. Yani yatağa girilir, hemen yataktan çıkıp ihtiyacımızı giderip gelince yine abdestli yatmış oluruz. Abdestli yatmak demek, uyuyana kadar abdestli durmak demek değildir. Abdestli yatağa girip hemen abdestimiz bozulsa yatağa abdestli girmiş oluruz, ölürsek şehid sevabı alırız. Onun için hep abdestli yatmalıdır. Mest ile yatağa girilip, yatakta mest çıkarılırsa abdestli yatılmış olur.
Sual: Maliki’yi taklit edenler için mestin müddeti 24 saat mi, yoksa süresiz mi? CEVAP 24 saattir.Çünkü Hanefi’den çıkmış değiliz.
Sual: Mest üstüne mest giymek Şafii’de caiz değildir. Mest içine çorap giymek de mest hükmünde mi? CEVAP Mest içine çorap giyilir. Çorap mest hükmünde değil.
Sual: Mesti her zaman giymek caiz mi? CEVAP Mesti sırf soğuktan korunmak için değil, yazın bile giyinmek caizdir.
Sual: Maliki’de mestin üstüne giyilen çoraba, mesh caiz mi? CEVAP Evet.
Sual: Ayaktaki kan durunca, mestleri giyse, sonra ayağının kanadığını anlasa, abdest alırken bu mestlere mesh caiz mi? CEVAP Evet.
Sual: Ayakları yıkamak, mest üstüne meshden evla mı? CEVAP Elbette evladır. Ancak bazen meshedip inanmayanlara muhalefet için giyilirse, meshetmek evladır.
Sual: Abdestsiz iken, ayaklarını yıkayıp mestlerini giyen, daha sonra ayaklarını yıkamadan abdest alsa, abdesti sahih olur mu? CEVAP Evet Hanefi’ye göre sahih olur.
Sual: Çalışan bayanların ince çorap üzerine mesh etmeleri caiz mi? CEVAP Çoraba mesh olmaz. Abdest almak zor ise Hanbeli mezhebi taklit edilerek öğle ile ikindiyi, akşam ile yatsıyı birleştirip kılar. Yani öğle vakti müsaitse ikindiyi de öğle vakti kılar. Akşamı kılması zor ise yatsı vakti gece eve gelince evinde kılar.
Sual: Maliki mezhebine göre mest müddetinin süresiz olması taklit eden hanefi için de geçerli midir? CEVAP
Geçerli değildir, çünkü Hanefi mezhebinden çıkmamıştır, ama unutarak birkaç gün kılmışsa, bunu Maliki’ye göre kıldım derse mahzuru olmaz. Mezhep taklidinde esas şu: Taklit edilen mezhebin farzlarına ve müfsidlerine [bozanlarına] uyulur. Kendi mezhebimizin ise hepsine uymak gerekir.
Sual: Maliki’yi taklit ediyorum. Unutarak mestleri 24 saatten fazla giymişim. Kıldığım namaz ve okuduğum Kur’an ne olacak? CEVAP Maliki’de mestin müddeti sonsuzdur. Unutarak bir ay bile mestleri çıkarmasanız namazlarınız sahih olur. Okuduğunuz Kur'an boşa gitmez. Unutmak şer’i özürdür. Unutarak namazı kaçırsak günah olmaz. Unutarak yiyip içsek oruç bozulmuş olmaz.
Sual: Meshi çıkardıktan sonra tam abdest mi alınmalı yoksa sadece ayakları yıkamak kâfi mi? CEVAP Eğer abdestiniz varsa sadece ayaklar yıkanır, abdestiniz yoksa, yeniden abdest almanız gerekir.
Sual: Kadınların yolculukta abdest alması güç olabiliyor, bu durumda ayakkabının üzerinden mesh etmek uygun olur mu? CEVAP Ayakkabının mest hükmünde olması için, bot olması lazım yani topuk kemiklerini geçmesi lazım. O zaman mesh yapılabilir. Tabii ayakkabıyı da abdestli iken giymek şarttır. Yollarda bacak görülmesin diye çorapla birlikte ayak yıkanabilir. Buna da imkan yoksa iki namaz cem edilir.
Sual: "Varis çorabına mesh edilebilir. Çünkü altı yara hükmündedir" diyorlar. Böyle bir şey mümkün olur mu? CEVAP Varis çorabı hiç ayaktan çıkmayacak diye bir şey yok. Gece yatarken çıkarılır. Bir abdest alacak kadar çıkarmanın da mahzuru olmadığını doktorlar söylüyor. Bu bakımdan varis çoraba mesh edilmez. Çorap mest denilen ince mestler var. O mestleri varis çorabının üzerine giyerse mest üstüne mesheder. Eğer salih ve uzman bir doktor, "Abdest alacak kadar bir zaman da yine varis çorabı çıkarılamaz" derse, orası yara gibi olur, mesh etmek caiz olur.
Sual: Doktor, zor bir ayakkabı verdi. Ayakkabı ile birlikte çoraba mesh caiz mi? Yani ayakkabı ile çorap mest hükmüne girer mi? CEVAP Evet.
Sual: Maliki’de mest, lastikten, plastikten de olur mu? CEVAP Evet.
Sual: Diğer hak mezheplerimize göre meshin hükümleri nasıldır? CEVAP
Maliki’de guslü bozan bir şey olmazsa, ayağa giyilen meste ömür boyu meshetmek caizdir. Diğer mezheplerde, mukimken bir günden, misafirken üç günden fazla meshetmek caiz olmaz.
Sual: Unutup mukimken mestlere 24 saatten fazla mesh edenin namazları sahih olur mu? CEVAP Sahih olmaz. Unutmak özür olduğu için (Bu namazları Maliki’ye göre kıldım) derse sahih olur.
Sual: Naylon çorabın altı deri olsa, mest hükmünde olur mu? CEVAP Hanefi’de caizdir.
Sual: Bir ayağının ön tarafı kesik olanın mest giymesi caiz midir? CEVAP Caiz değildir. Parmakları olmayan ayağa mest giyilmez. Öteki ayağa mest giyilince onu mesh etmek ve bu ayağı da yıkamak olmaz. Yani ikisini de yıkamak gerekir. Eğer bir ayağı tamamen yoksa, abdestte yıkanacak yer olmadığı için tek ayağa mest giymek caiz olur. (Hindiyye)
Sual: Abdestli olarak mestlerimi giydim, az sonra abdestim bozuldu. Aradan 22 saat geçtikten sonra sefere çıktım. Seferde mestlerime 72 saat mi, yoksa 72-22 = 50 saat mi mesh edebilirim? CEVAP 72 saat mestlerinize mesh edebilirsiniz.
Sual: Seferde 48 saat yani iki gün mestlerime mesh ettim. Sonra mukim oldum, bir gün daha mestlerime mesh edebilir miyim? CEVAP Edemezsiniz. Çünkü mestin müddeti bitmiştir. İslam Ahlakı kitabındaki ifade şöyledir:
Bir gün bir gece mesh etmiş olan misafir, mukim olunca, bunlara mesh edemez.
Sual: Mestin ne kadarını mesh etmek farzdır? Sünnet üzere mesh nasıl yapılır? CEVAP Meshin elin üç parmağı eninde ve boyunda olması farzdır.Yani bir kimse, yaş elinin dört parmağını mestin üstüne koymakla farz yerine gelmiş olur. Sünnet üzere mesh etmek için de, sağ elin yaş beş parmağı, sağ mest üzerine, sol elin parmakları da, sol mest üzerine, boylu boyunca yapıştırılıp, ayak parmakları üzerine gelen ucundan, bacağa doğru çekilir. Böyle yapınca sünnete de uyulmuş olur.
.Misvak antiseptiktir
Sual: Bazıları, (Dişlerin çürümesini önlemek için diş macunu kullanmalı, bir ağaç bir odun parçası olan misvakı kullanmamalıdır) diyorlar. Bunların iddiaları doğru mudur? CEVAP Bu sözler art niyetli bir çıkıştır, bilimsel değildir. Misvakı, hatta diş macunlarının özelliğini bile bilmeyen sıradan kimselerin söylediği sözdür. Erak ağacından yapılan misvak, diğer ağaç dallarından farklıdır, güzel bir rayihası ve antiseptik özelliği vardır. Diş macunlarının zararlı olduğu meşhur yabancı tıp kitaplarında bile bildirilmektedir. Mesela, Larousse İllustre Medical isimli tıp kitabında diyor ki:
(Bütün diş macunları ve diş tozları, dişlere zarar verir. En iyisi, sert bir fırçadır. Önce, dişleri kanatırsa da, korkmamalıdır. Diş etlerini kuvvetlendirir ve artık kanamaz.)
Bu şekildeki diş temizliğini sağlayan en iyi vasıta misvaktır. Diş macunları, ağızdaki faydalı ve zararlı bütün mikropları öldürürken, misvak sadece zararlı mikropları öldürür. Bu bakımdan, dişlerinin çürümesine engel olmak için, inanan inanmayan herkesin misvak kullanması gerekir. Misvak abdestin sünnetidir, Şafii’de namazın sünnetidir. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki: (Misvak kullanarak kılınan namaz, misvaksız kılınan namazdan 70 kat üstündür.) [İ.Neccar]
(Cebrail aleyhisselam, misvak kullanmayı o kadar tavsiye etti ki, misvakın farz olacağından korktum.) [İbni Mace]
(Eğer ümmetime güçlük vermeyeceğini bilseydim, her namaz için abdest almalarını ve her abdestte misvak kullanmalarını emrederdim.) [Buhari, Müslim]
(Gece namazı için kalkınca, ağzınızı misvakla temizleyin! Çünkü bir melek, namazda Kur'an okuyanın ağzına yaklaşarak dinler.) [Deylemi]
(Ağzınız Kur’an yoludur, misvakla temizleyin.) [Ebu Nuaym]
(Peygamberlerin beş sünneti: Haya, hilm, hacamat, misvak, güzel koku.) [Taberani]
(Misvak erkeğin fesahatini [konuşma güzelliğini] artırır.) [İ. Adiy, Hatib]
Misvakın faydaları çoktur. En aşağısı sıkıntıyı giderir, en iyisi de ölürken şehadet getirmeyi hatırlatır. Misvak, ölümden başka her derde şifadır. Sırat üzerinde yürümeyi de kolaylaştırır, yaşlanmayı da yavaşlatır.
Peygamber efendimiz, her zaman yanında ayna, tarak ve misvak taşırdı. Eshab-ı kiram, savaşlarda bile misvaklarını kullanmayı ihmal etmezlerdi. Misvak; dişler sararınca, ağzın kokusu değişince, uykudan uyanınca, namaza kalkınca, eve girince, toplantılara giderken, Kur'an okumaya başlarken ve bir de abdest alırken kullanmak müstehaptır.
İmam-ı a'zam hazretleri, "Misvak kullanmak, dinin sünnetlerindendir" buyurdu. Misvakı kullanmanın en az miktarı üst dişlere üç, alt dişlere de üç defa sürmektir. Misvaklarken dişlerin içi, dışı, üst ve alt kısımları ovuşturulur. Misvakı sağ el ile kullanmalıdır. Misvakı avucunun içine almamalı ve emmemelidir. Misvak, sağ elin küçük ve baş parmağı altta, diğer üç parmak üstte olarak tutulur.
Misvaklamaya başlanınca, ağızdaki yaşlığı yutmak iyidir. Ondan sonra yutmak iyi değildir. Kullandıktan sonra misvakı yıkamalıdır. Misvakı yere yatırmamalı, dikine koymalıdır. Misvak, çok yaş, çok kuru ve bir karıştan uzun olmamalıdır! Kalınlığı küçük parmak kalınlığında olmalı.
Sual: Abdest alırken misvak ne zaman kullanılır? CEVAP Abdeste başlarken.
Sual: Misvak nasıl kullanılır? CEVAP Yukarıdan aşağı ve aşağıdan yukarı doğru sürülerek kullanıldığı gibi, düz olarak da sürülebilir.
Sual: Misvak, dişlere üçten fazla sürülse sünnete aykırı olur mu? CEVAP Hayır olmaz.
Sual: Takma dişe misvak sürmekle sünnet ifa edilmiş olur mu? CEVAP Evet olur.
Sual: Dişsiz kişi, misvakı damağına sürse, sünnet sevabı alır mı? CEVAP Evet alır.
Sual: Misvak, kısalınca da kullanılır mı? CEVAP Evet kullanılır.
Sual: Kadınların misvak kullanmaları caiz mi? CEVAP Evet. Sakız çiğnemeleri misvak yerine geçer.
Sual: Misvak sadece abdestte mi sünnettir? CEVAP Misvak her zaman kullanılır. Bilhassa yataktan kalkınca namaza dururken, yemek yedikten sonra ve abdeste başlarken, bu vakitler daha çok kullanılır.
Sual: Misvakların ucunu yumuşatırken tel tel haline getiremiyorum. Ne kadar kullansam da tahta parçası gibidir. Kıl haline getiremiyorum. Ne yapmalıyım? CEVAP Yeni alınan misvakın ucu hafifçe çekiçle dövülünce tel tel ayrılır. Suya koymak gerekmez.
Sual: Misvak erak ağacından oluyor. Bu ağaç Türkiye’de yoktur. Başka ağaçtan misvak yapılamaz mı? CEVAP Erak ağacından yapılan misvak diğerlerine tercih edilir. Erak ağacı bulunmadığı zaman zeytinden de yapılır. Nar dalından misvak olmaz. Hadis-i şerifte buyuruldu ki: (Mübarek bir ağaç olan zeytinden yapılan misvak ne güzeldir. O benim ve benden önceki Peygamberlerin misvakıdır.) [Taberani]
Zeytinden de olsa, misvak kullanmayı ihmal etmemelidir. Çünkü misvak, yaşlanmayı yavaşlatır, gözün görmesini kuvvetlendirir, ağız kokusunu giderir. Daha birçok faydası vardır. (Redd-ül Muhtar)
Sual: Namaz kitabında, abdest alırken dişleri misvak ile temizlemek müstehaptır denirken, abdestin sünnetleri bahsinde ise, misvak önemli sünnet deniyor. Burada bir çelişki yok mu? CEVAP Abdest alırken dişleri temizlemek, fırçalamak sünnettir. Bunu misvak ile yapmak müstehaptır, daha iyidir. Yani misvak kullanılınca hem sünnet yerine geliyor hem müstehap, parmakla veya diş fırçası ile dişler temizlenirse sadece sünnet yerine gelir. Bu sünnet misvakla yapılınca ayrıca müstehap sevabı da alınıyor.
Sual: Abdest alırken misvak yoksa, ne yapmak gerekir? CEVAP Dişleri, yemekten sonra ve abdest alırken temizlemek sünnettir. Bu sünneti, misvak ile yapmak ayrıca müstehaptır. Misvak bulunmazsa, fırça ile, fırça da bulunmazsa parmaklar ile temizlemelidir. Sağ elin baş parmağı, sağ yandaki dişler üzerine; ikinci küçük parmağı, yani işaret parmağı da, sol dişler üzerine üç defa sürerek temizlenir. (S.Ebediyye)
Sual: Misvak parçalarını yutmakta mahzur var mıdır? CEVAP İsteyerek yutulmaz. İstemeden yutulursa mahzuru olmaz.
.Örülü saçı çözmeli mi?
Sual: Kadınların örgülü saçlarını abdestte ve gusülde çözmeleri gerekir mi? Maliki’yi veya Şafii’yi taklit edenlerin durumu farklı mıdır? CEVAP
Hanefi mezhebinde şöyledir:
Abdestte; örgülerini çözmeden saçlarını meshedebilir. Sarkan saçlar mesh edilmez. Gusülde; saçları örgülü kadının, yalnız saç diplerini ıslatması farzdır. Örgülü saçın dipleri ıslatılabilirse, örgüyü yıkamak gerekmez. Saç dipleri ıslanmazsa, örgüyü açmak gerektir. Örülmemiş saçların ise, her tarafını da yıkamak farzdır. (Redd-ül Muhtar)
Maliki mezhebinde şöyledir:
Abdestte; örülü saç çözülmez. Sarkan saçlar da mesh edilir. Gusülde; saç dipleri ıslanmazsa, örgüyü açmak gerekir. Örülmemiş saçların her tarafını da yıkamak farzdır. Eğer sık örülü saçın diplerine su gitmezse, çözülüp her tarafını hilallemek farzdır. (El-mukaddemet-ülizziyye)
Sual: Herhangi bir şekilde abdest tutamayan kimse, nasıl hareket eder? CEVAP Abdest tutamayan kimse, özür sahibi ise, istediği zaman abdest alır. Bu abdest ile, istediği kadar farz ve nafile kılar ve Kur’an-ı kerim okur. Namaz vakti çıkınca abdesti bozulmuş olur. Her namaz vakti girdikten sonra, yeni abdest alıp, bu vakit çıkıncaya kadar her ibadeti yapar. Öğleden başka dört namazdan birinin vakti girmeden önce aldığı abdest ile, bu namazı kılamaz. Çünkü, öğle namazının vakti başlarken, bir namazın vakti çıkmıyor.
Özür sahiplerinin, devam eden özürleri, abdestini bozmaz. Fakat, başka bir abdest bozan sebep ile bozulur. Vakit çıkınca, özür sebebi ile de bozulmuş olur. (Tahtavi)
Özür sahibi olmak için, abdesti bozan bir şeyin, devam üzere mevcut olması gerekir. Edası farz olan herhangi bir namaz vakti içinde, namaz vaktinin başından sonuna kadar, abdest alıp, yalnız farzı kılacak kadar bir zaman, abdestli kalamayan kimse, özrü gördüğü andan itibaren, özür sahibi sayılır. Mesela, idrar ve başka akıntılar, yel kaçması, yaradan kan, irin akması, yahut meme, göbek, burun gibi bir yerden, kan, irin akması gibi, abdesti bozan şeylerden biri, hep mevcut olur, yani bir namaz vaktinin başından sonuna kadar, bir abdest alıp, farzı kılacak kadar, durdurulamazsa, o kimse, özür sahibi olur.
Bir namaz vakti girdikten, farzı kılacak kadar zaman sonra özür başlasa, vaktin sonu yaklaşıncaya kadar bekler. Hiç durmadı ise, vaktin sonunda abdest alıp, o vaktin namazını kılar. Namaz vakti çıktıktan sonra, sonraki namaz vakti içinde durursa, önceki namazını iade eder. İkinci namaz vaktinin başından sonuna kadar hiç kesilmezse, özür sahibi olduğu anlaşılır ve kılmış olduğu önceki vaktin namazını iade etmez.
En uygun olanı da, özürlü kimsenin, Maliki mezhebini taklit etmesidir. Çünkü Maliki’de, abdesti bozan başka bir sebep yoksa, o kimsenin özrü, namaz vakti çıksa da, abdestini bozmaz.
Her namaz vaktinde bir kere çıkması da şart değildir. Günde bir defa veya birkaç günde bir defa da özrü zuhur etse yine özrü abdestini bozmaz. Namazdan önce veya namaz içinde idrar veya yel kaçıran yahut akıntısı olan kimse, Maliki mezhebini taklit ederse, abdesti bozulmamış olur. (M.Erbea)
Sual: Trafik kazası geçirdim. Birkaç haftadır alçılı koluma mesh ederek abdest alıyorum. Bir hoca, (Sen özürlüsün, vaktin sonuna kadar bekleyerek her namaz vaktinde abdest alman gerekir) dedi. Doğru mudur? CEVAP Çok yanlıştır. Bir kere, kolu sargılı olan özürlü olmaz, bir akıntısı olan özür sahibi olabilir. Sabah aldığı abdestle, abdesti bozan bir şey olmadıkça, yatsıyı da aynı abdestle kılabilir. İkincisi, özürlü olan da yine vaktin sonunu beklemez. Eğer özür sahibi olmayıp da, akıntısı ilk defa olan kimse, vaktin sonuna kadar bekler. Bunun alçılı kol ile alakası yoktur.
Sual: Günde bir defa veya iki günde bir defa idrar kaçırıyorum. Bazen namazda kaçırdığımı sanıyorum. Namazım sahih oluyor mu? CEVAP İdrar kaçıran, fakat sizin gibi özür sahibi olmayan kimse, temiz olarak bağladığı bezde yaşlık görür, ne vakit damladığını bilmezse, hayz kanında olduğu gibi, gördüğü anda damladı sayılır. Şüphe eden kimse, namaza dururken beze bakar, yaşlık görürse, yeniden abdest alır. Namazda iken şüphelenirse, selam verince hemen bakıp, damlamış olduğunu görürse, namazını iade eder. Selamdan birkaç dakika sonra bakıp görürse, namazını abdestli kılmış sayılır.
Bu durumda olan kimse, Hanefi’de özürlü sayılmaz ise de, Maliki’de özürlü sayılır. Onun için Maliki mezhebini taklit ederse, idrar kaçırmakla abdesti bozulmuş olmaz ve namazda iken beze veya çamaşıra akan idrar da necis sayılmaz. Bu ruhsattan faydalanıp kendimizi sıkıntıya sokmamalıyız.
Sual: Basur hastasıyım, kanama oluyor, çamaşırım kirleniyor. Abdestli durmam zor. Bir kolayı yok mu? CEVAP Kolayı var. Maliki mezhebini bu konuda taklit ederseniz, basurdan akan kan, abdesti bozmadığı gibi, necis de sayılmaz. Yani namaz içinde kan gelse, hem abdestiniz bozulmaz, hem de çamaşırı kirleten kan, necis sayılmadığı için o hâliyle kılabilirsiniz.
Namazdan önce kan gelirse, yine abdestinizi bozmaz ancak imkan ve vakit varsa çamaşırınızı değiştirmeniz gerekir, çünkü kendi mezhebimizden çıkmış değiliz. İmkan yoksa, o hâliyle kılmak caizdir.
Sual: Yaşlı anne babam abdestte çok sıkıntı çekiyorlar. Ne tavsiye edersiniz? CEVAP Yaşlılar genelde özür sahibi olurlar. Bunlar Maliki’yi taklit ederse akıntıları, yel kaçırmaları, idrar kaçırmaları, kanamaları abdestlerini bozmaz. Nasıl diş dolgusu için Maliki taklit ediliyorsa hastalık için de aynen taklit edilir
Sual: Hastalık veya hamilelik sebebiyle sık sık kusan kimsenin abdesti bozulur mu? CEVAP Maliki’yi taklit ederse bozulmaz.
Sual: Sık sık veya ara sıra burnu kanayan kimsenin, namazda iken burnu kanasa abdesti ve namazı bozulur mu? CEVAP Maliki’yi taklit ederse, abdesti de namazı da bozulmuş olmaz.
Sual: Ara sıra elde olmadan yel ve idrar kaçırmak abdesti bozar mı? CEVAP Maliki taklit edilirse bozmaz.
Sual: Çalışan bir bayanım. Tenha yer bulup abdest almakta zorluk çekiyorum. Hastalığım sebebiyle iğne oluyorum, kan çıkabiliyor. İçinde bulunduğum durumdan dolayı Maliki’yi taklit etmem caiz olur mu? CEVAP Evet caiz olur. Yabancı erkekler yanında kolları açmak haramdır. Haram işlememek için de mezhep taklit edilir.
Sual: İdrar için, sonda takıldı. İdrar, bir torbada birikiyor. Üstüm başım necasetlidir. Bu durumda Maliki’yi taklit edip necasetli çamaşır ile namaz kılmam caiz midir? Yoksa kılmayıp iyi olunca mı kaza etmeliyim? CEVAP Kazaya bırakmak haramdır, başka çareniz olmadığı için, o hâliyle kılmak caizdir. Maliki’de necaset namaza mani değildir.
Sual: Hastalıkla sık sık kusan, Maliki’yi taklit ederse abdesti bozulmamış mı olur? CEVAP Evet.
Sual: Gazdan çok rahatsızım. Bazen abdestimi tutamadığım da oluyor. Maliki’yi taklit caiz mi? CEVAP Evet.
Sual: Ameliyatla, karnımdan delik açılarak torba bağladılar. Torbadan bazen necaset sızıyor. Maliki’yi taklit caiz mi? CEVAP Evet.
Sual: Diş etleri kanayan nasıl abdest alır? CEVAP İki namaz arasında bir kere kanıyorsa özür sahibi olur, her beş vakitte abdest alması gerekir. Eğer Maliki’yi taklit ederse, diş kanamaları abdesti bozmaz. Bir abdest ile, abdesti bozan başka şey olmasa istediği kadar namaz kılar mesela sabah abdesti ile yatsıyı bile kılar.
Sual: 13 yaşında buluğa eren kızım akıntıdan dolayı Maliki mezhebine uyabilir mi? CEVAP
Elbette, akıntısı o zaman abdestini bozmaz.
Sual: Ayağında mantar ve yara olan, ayakta durunca tazyikten dolayı kan veya irin çıkan abdestinin bozulmaması için oturarak kılması caiz midir? CEVAP Evet caizdir. (Hindiyye) Böyle hallerde Maliki mezhebini taklit etmek iyi olur. Maliki taklit edilirse, çıkan kan, irin abdesti bozmaz. Bunun gibi sebeplerle veya başka bir özürden dolayı Maliki mezhebi taklit edilirken, gusülde, abdestte ve namazda Maliki’nin farzlarına ve müfsitlerine riayet etmek gerekir.
Sual: İdrar kaçıran bir özürlü kimse, isteyerek idrar yapsa, abdesti bozulur mu? CEVAP İdrardan özürlü olduğu için bozulmaz.
Sual: Kadın, günde bir defa gelen akıntı için, Maliki’yi taklit eder mi? CEVAP Evet.
Sual: Günde 2-3 sefer akıntısı olan bir hanım özür sahibi midir? Akıntısının ne zaman olduğunu hissetmediği zaman da oluyor. Abdestinden devamlı şüpheleniyor. Bu durumda ne yapması gerekir? CEVAP Hanefi’de özürlü olabilmek için iki namaz arasında en az bir kere gelmesi gerekir. Yani günde beş kere akıntı gelmesi lazım ki özürlü olasınız. Maliki’de ise günde bir kere gelse hatta üç beş günde bir kere gelse bile yine özürlü oluyor. Onun için Maliki’yi taklit ederseniz akıntılar abdesti bozmaz, isterse namazda gelsin mahzuru olmaz.
Sual: Bir insanın hem yel hem idrar özrü varsa, nasıl yapmalı? CEVAP
Maliki’yi taklit etmeli. İsterse beş tane özrü olsun, hiçbirisi abdesti bozmaz. Yani elde olmadan çıkan yel, idrar, akıntı, ishal, basur kanı, yaradan çıbandan çıkan kan irin, burun kanaması, gözden ağrı ile gelen yaşlar vs. abdesti bozmaz. Başka abdesti bozan bir şey olmazsa, sabahtan yatsıya kadar namaz kılar Kur'an okur. Çünkü abdesti bozulmadı. Ama Hanefi mezhebinde farklı, Hanefi’de her namaz vakti girince abdest alması gerekir.
Sual: Akıntısı olan ve yel kaçıran hanımlar da Maliki’yi taklit edebilir mi? CEVAP Evet. Sadece erkeklere mahsus değil. Kadın da yel kaçırır. Elinde olmadan kaçırmak Maliki’yi taklit edenin abdestini bozmaz. Namaz kılarken böyle bir durum meydana gelirse namaz bittikten sonra abdesti devam eder, namazı da bozulmaz.
Sual: Doktor bir bayanım. Bayanlarda mensturuel sıklusun yani aylık âdet döngüsünün dönemlerine bağlı olarak miktarı ve kıvamı değişen fizyolojik yani doğal akıntı vardır. Bu akıntı meselesi abdest ve namaz konusunda bayanların yaşadığı en büyük sıkıntı. Ancak benim birçok tesettürlü arkadaşım var ve hiçbirinin böyle bir şeyden yani Maliki mezhebini taklitten haberleri yok. O zaman kadınlar Maliki’yi neden taklit etmiyorlar? CEVAP Bilmedikleri için. Çekinip rahatça soru soramamalarından bu sıkıntıyı çekiyorlar. Maliki’yi taklit etseler rahat edecekler. Bu akıntılar ne abdestlerini ne de namazlarını bozacak.
Ayrıca, iç çamaşırına akıntı bulaşmış ise, temizini bulmak zor olursa, bunu değiştirmeden namaz kılabilir. Maliki’de necaseti temizlemek farz değil. İhtiyaç halinde necasetle namaz kılmak caizdir.
Sual: Doğal akıntı sarı akıntı mı, rengi nasıl? Evlide bekârda değişir mi? Menopozdan sonra da doğal akıntı olur mu? Bu doğal akıntı nedir, diğerlerinden farkını nasıl anlayacağız? CEVAP Nisaiye uzmanı bayan doktor diyor ki:
Doğal akıntı denilen şeyin rengi aslında şeffaf-beyaz arasıdır. Ancak bu akıntı çamaşırda veya pamukta birikince ve biraz bekleyince sarımsı renk alır. Dolayısıyla çamaşırda görülen sarı renk doğaldır. Evlide bekârda aynıdır. Menopozdan sonra olmaz, ancak eğer hormon hapı kullanılıyorsa, bir rahatsızlık varsa olabilir.
Sual: Bir vaktin girmesiyle eli veya herhangi bir yeri kanayan bir kimse, farzı kılacak kadar bir zamanda kan durmazsa, vaktin sonuna doğru o haliyle vaktin farz namazını kılabiliyorken, yatsı vaktinin girmesiyle eli kanayan ve kanaması devam eden bir kimse yatsı namazını ve vitri kılmak için yatsının son vakti olan imsak vaktine kadar mı beklemesi lazım? CEVAP
Evet. Ancak Maliki taklit edilirse hemen kılınır, sabaha kadar beklenmez.
Sual: Parmağım kanıyor. Fakat pıhtılaştı. Sadece suyu değdirince akmaya başlıyor. Namaz vaktinin sonuna dört rekatlı bir namazı kılacak kadar bekleyecek miyiz veya kuru iken üzerine yara bandı sarıp bandın üzerini mesh mi edeceğim veya ne yapacağım? CEVAP
Yara bandı sar ve üzerini mesh et. Eğer Maliki’yi taklit ederseniz, yaradan kan irin aksa da abdestiniz bozulmuş olmaz.
Sual: Abdest alırken sivilcelerin kimi patlıyor ve çok uzun süre kan akıyor. Bunlarla ilgili abdest alırken nasıl hareket etmeliyim? CEVAP Kan işinin en kolay yolu Maliki mezhebini taklit etmektir. Maliki mezhebini taklit ediyorum diye kalbinizden geçirirseniz sivilcelerden çıkan kanlar abdestinizi bozmaz.
Sual: Kadınların hayzı bittikten sonra, istihaza yani özür hâli oluyor. Normal akıntıları da oluyor. Bunlar için Maliki’yi taklit edebilir mi? CEVAP Evet taklit eder ve bu durumlar abdesti bozmaz.
Sual: Ev tozlu eşyaya, mesela yastığa teyemmüm caiz midir? CEVAP Caiz değildir. Ancak kumaş, elbise, yastık gibi, teyemmüm caiz olmayan eşya üzerindeki, teyemmüm caiz olan toprak cinsi şeylerin tozu ile veya kül ile tozlanırsa veya silkildikleri zaman havaya böyle toz çıkarsa, bunlarla teyemmüm caizdir. Ev eşyası üzerinde bulunan organik tozlar böyle değildir. Ev tozu toprak tozu değildir, organik tozdur. Organik tozlarla teyemmüm olmaz. Toprak cinsinden olan her temiz şey ile, üzerinde bunların tozu olmasa bile, teyemmüm edilir.
Hanefi’de teyemmüm şunlarla olur: 1- Toprak ve kum ile, 2- Kireç ve alçı ile, 3- Taş ile, cilasız ve yıkanmış mermer ile, 4- Çimento, tuğla ve kiremit ile, [Bunların tozu ile], 5- Sırsız yani cilasız olmak şartı ile fayans, porselen çanak çömlek, testi ile, 6- Çamur ile, [Çamurun suyu yarıdan az ise, bununla teyemmüm edilir. Suyu çoksa, bir bez çamura sokulup, çıkarılıp rüzgarda kurutup, bu tozlu bezle teyemmüm edilir.] 7- Toprak kerpiçle, kerpiç duvar ile, Kireçle badana edilmiş duvar ile teyemmüm caizdir.
Teyemmüm caiz olmayan maddeler: Yanıp kül olan veya sıcakta eriyen şeyler, toprak cinsinden değildir. Teyemmüm caiz olmayanlar: 1- Ağaç ile, 2- Ot, meyve ve sebze yaprakları ile, 3- Tahta ile, 4- Hasır ile, 5- Demir, pirinç, alüminyum bakır, altın gibi madenler ile, 6- Yağlı boya sıvalı duvar ile, naylon ile, plastik ile, 7- Cam ile teyemmüm edilemez.
Şafii ve Hanbeli mezheplerinde, teyemmüm yalnız toprakla ve tozlu kum ile olur. Maliki’de yer cinsinden olanlarla da olur. Mesela taş, kum, çamur, kireç, ağaç ve ot ile teyemmüm caizdir. Hatta altın, gümüş ve mücevher hariç, madenlerle de teyemmüm caizdir. Yanmış kiremitle caiz değildir.
Şafii, Hanbeli ve Maliki’de, teyemmüm ancak vakit girdikten sonra yapılır. Bir teyemmümle ancak bir vaktin farzı kılınır.
.Kar ile teyemmüm etmek
Sual: Buzlu kutup bölgesinde yaşayan kimse nasıl abdest alır? Çünkü su yoktur. Toprak da bulamaz ki teyemmüm etsin. Her yer buzla ve karla kaplıdır. Bu adam nasıl gusleder? CEVAP Bu adamın evi barkı yok mu? Namaz kılan birisi, niye yanında teyemmüm edeceği çanak, çömlek, taş, mermer, tuğla gibi bir şey taşımıyor? Karların ve buzların üstünde ne iş yapıyor? Yemek yemiyor mu, su içmiyor mu? Böyle yerde nasıl yaşıyor ki? Önce siz buna cevap verin, sizin sualinizin cevabı kolaydır.
Bu ateistlerin sorusuna benziyor. Çünkü onlardan çok duyduk, kutuplarda nasıl namaz kılınır veya oruç nasıl tutulur diye.
İslamiyet cihanşümul [evrensel, üniversal] bir dindir. Her asra, her bölgeye, her iklime uygun emir ve yasakları vardır. Dinde, ölüm hariç, çaresiz hiç bir şey yoktur. Peygamber efendimiz, (Mezhepler rahmettir) buyurmuştur. Dört mezhebin birisinde bir çıkış yolu bulunur. Dört mezhebin birinde de bulunmayan şey de zarurettir. Zaruret halinde de bir çok haramlar mubah hâle gelir. Yani namazı, abdesti tehir etmek günah olmaz.
Maliki mezhebinde kar ile, buz ile teyemmüm etmek de caizdir. İhtiyaç olunca Maliki mezhebi taklit edilir. Maliki mezhebini de taklit etme imkanı olmasaydı, herhangi bir sebeple teyemmüm de edemeyen, suya kavuşuncaya kadar abdesti veya guslü tehir ederdi.
.Maliki’yi taklit edenin teyemmümü
Sual: Abdest için, teyemmüm ederken, ağza ve burna su vermek gerekmediğine göre, Maliki’yi taklit eden, abdest için teyemmüm ederken, Maliki’yi taklit etmesi gerekir mi? CEVAP Evet, gerekir. Abdestte de, ağza ve burna su vermek, farz değil sünnettir; fakat abdestin sahih olması gusle bağlıdır. Guslü sahih olmayanın, abdesti de sahih olmaz. Bundan dolayı abdestte de, teyemmümde de, Maliki’yi taklit etmek gerekir. Zaten Maliki’de, teyemmüm için farklı bir şey de yoktur. Maliki’de sadece, namaz vakti çıkınca teyemmüm bozulur, her namaz vaktinde teyemmüm etmek şarttır. Vakit girmeden yapılan teyemmüm, Maliki’de sahih olmaz.
Sual: Maliki mezhebinde farz olan muvalatı, abdest uzuvlarının kurumaması, diye tarif edenler var. Muvalat nedir? CEVAP Muvalat, her uzvu, birbiri arkasından ara vermeden, acele olarak yıkamaktır. Başka bir ifade ile, normal şartlar altında, bir önce yıkadığı uzuv kuruyacak kadar ara vermemektir.
Çok kısa zamanda yapılan bir iş, muvalata engel olmaz. Mesela, abdest alırken kapıdan biri girse, gelenin kim olduğuna bakılsa, muvalata mani olmaz. Musluktan su kesilse, kovadaki suyu almak veya bitişik odadaki musluğa gidip, o musluktan abdest almak, muvalatı engellemez. Sağ ayağı yıkadıktan sonra, kolayca giren bir çorabı hemen giyerek, öteki ayağı yıkamaya başlamak da muvalata mani olmaz. Yavaşça giyerse, normal şartlarda, bir uzuv kuruyacak kadar ara verilirse, muvalata mani olur. Abdest alırken çorabın birisini veya ikisini çıkarmak muvalata mani olmaz.
Uzuvların kuruyup kurumaması mutlak ölçü değildir. Çünkü sıcak ve rüzgarlı havada, uzuvlar hemen kuruyabilir. Yahut soğuk ve rüzgarsız bir yerde, uzuvlar geç kuruyabilir. Uzuvlar kurumadı diye, başka bir iş yapmak muvalata mani olur. Hararetli vücutta, uzuv tez kuruyabilir. Demek ki, kuruyup kurumaması kesin ölçü değildir.
İbni Âbidin hazretleri de, Hanefi'ye göre muvalatı anlatırken, (Toprakla teyemmüm ederken de, su ile yıkamak olmadığı halde, normal şartlarda bir uzuv kuruyacak kadar ara vermek muvalata manidir) buyuruyor.
.Teyemmüm nasıl yapılır
Sual: Teyemmüm nasıl yapılır? CEVAP
1- Önce cünüplükten veya abdestsizlikten temizlenmek için niyet edilir.
Teyemmüm ile namaz kılabilmek için, yalnız teyemmüme niyet etmek yetişmez. İbadet olan bir şeyi, mesela, cenaze namazı, secde-i tilavet yapmak için veya abdest için veya gusül için teyemmüm etmeye niyet gerekir.
Teyemmüme niyet ederken, abdest ile guslü ayırmaya lüzum yoktur. Abdest için niyet etmekle, cünüplükten de temiz olur. Cünüplükten temizlenmeye niyet edilen teyemmüm ile namaz kılınabilir. Abdest için ikinci teyemmüme lüzum yoktur.
2- İki kolu dirseklerinden yukarı sıvalı olarak, iki elin içini temiz toprağa, taşa, toprak veya kireç sıvalı duvara sürüp, en az üç parmağı değmek üzere, iki avucu ile yüzünü bir kere mesh etmek, yani sığamak. Eli, yüzünün iğne ucu kadar yerine değmezse, teyemmüm yapılmış olmaz.
Yüzü tam mesh edebilmek için, avuçlar açık ve dört parmak birbirlerine yapışık ve iki elin ikişer uzun parmaklarının uçları birbirlerine değmiş olarak, avuç içleri saç kesimine koyup, çeneye doğru yavaşça indirilir. Parmaklar yatay vaziyette alnı, göz kapaklarını, burnun iki yanını ve dudakların üzerlerini ve çenenin yüz kısmını iyice sığamalıdır. Bu esnada avuç içleri de yanakları sığar.
3- İki avucu tekrar toprağa sürüp, birbirine çarparak, tozu toprağı silkeledikten sonra, önce sol elin dört parmağı içi ile, sağ kolun alt yüzünü, parmak ucundan dirseğe doğru sığayıp sonra, kolun iç yüzünü, sol avuç içi ile, dirsekten avuca kadar sığamak ve sonra sol baş parmak içi ile, sağ baş parmak dışını sığamaktır. Yüzüğü çıkarmak gerekir. Sonra, yine böyle sağ el ile, sol kol sıvanır. El ayasını toprağa sürmek gerekir. Toprağın, tozun elde kalması lazım değildir.
Abdest ve gusül için teyemmüm aynıdır.
.Teyemmümde dikkat edilecek hususlar
Sual: Teyemmümde dikkat edilecek hususlar nelerdir? CEVAP Teyemmümde dikkat edilecek hususlar şunlardır: 1- Abdestsiz bir kimse talebesine göstermek için, teyemmüm ederse, bununla namaz kılamaz.
2- Teyemmüm ile namaz kılabilmek için, yalnız teyemmüme niyet etmek yetişmez. Namaz için de niyet etmek gerekir.
3- Bir topraktan birkaç kimse teyemmüm edebilir. Çünkü, teyemmüm edilen toprak ve benzerleri müstamel olmaz. Teyemmümden sonra elden, yüzden dökülen toz müstameldir.
4- Şafii ve Hanbeli’de teyemmüm yalnız toprak ile yapılır. Diğer mezheplerde, toprak cinsinden olan her temiz şey ile, üzerinde bunların tozu olmasa bile, teyemmüm edilir. Yanıp kül olan veya sıcakta eriyebilen şeyler, toprak cinsinden değildir. O halde, ağaç, ot, tahta, demir, pirinç, yağlı boya sıvalı duvar, bakır, altın, cam ile teyemmüm edilemez. Kum ile olur. İnci, mercan ile olmaz. Kireç ve alçı ile yıkanmış mermer, çimento, sırsız fayans, sırsız porselen çanak çömlekle, çamur ile olur. Yalnız çamur varsa, suyu yarıdan az ise, bununla teyemmüm edilir.
5- Bir teyemmüm ile çeşitli namaz kılmak caizdir.
6- Misafir, iki kilometreden az uzakta su bulunacağını alametlerle veya akıllı, baliğ ve adil bir Müslümanın haber vermesi ile, çok zan ettiği zaman, her tarafa doğru iki yüz metre giderek veya birini göndererek araması farz olur. Çok zan etmezse, suyu araması lazım olmaz.
7- Bir kimse, suyu sormadan teyemmüm edip, namaza dursa, sonra yanında bulunan adil bir şahıstan, su olduğunu haber alsa, abdest alıp, namazını iade eder.
8- İki kilometreden uzakta su varken, teyemmüm ile namaz kılmak caizdir.
9- Eşyası arasında su bulunduğunu unutan, şehir ve köyde değilse, teyemmüm ile namaz kılabilir.
10- Suyun bittiğini sanan, namazdan sonra suyunu görse, teyemmüm ile kıldığı namazı iade eder.
11- Çölde, yollarda içmek için konulan su varken, teyemmüm edilebilir.
12- Cünüp, teyemmümden sonra, abdesti bozulsa, cünüp olmaz. Az su varsa, yalnız abdest alır.
13- Cünüp kimsenin vücut yüzeyinin yarıdan fazlası yara veya çiçek, kızıl gibi ise teyemmüm eder. Derisinin çoğu sağlam ise ve yaralı kısımları ıslatmadan yıkaması mümkün ise, gusleder. Yaralı kısımları ıslatmadan yıkanamazsa yine teyemmüm eder.
.Teyemmümle ilgili hükümler
Sual: Diğer hak mezheplerimize göre teyemmümün hükümleri nasıldır? CEVAP Teyemmümde besmele çekmek Hanbeli’de vacip, diğer mezheplerde sünnettir. Hanefi’de teyemmüm toprak cinsinden olan kum, kireç, alçı mermer, çimento, sırsız fayans, sırsız porselen çanak çömlekle, tuğla ile olur. Kireçle badana edilmiş duvardan teyemmüm edilir. Toprak tozu olan eşyalarla da olur.
Şafii’de teyemmüm yalnız toprakla yapılır.
Hanbeli’de de yalnız toprakla olur. Fakat toprak, yanmamış, gasp edilmemiş ve tozlu olmalıdır.
Maliki’de kum, ot, ağaç ve karla da olur.
Hanefi’de, bir teyemmüm ile, dilediği kadar farz kılabilir. Diğer üç mezhepte, teyemmüm, namaz vaktinden önce alınmaz ve bir teyemmüm ile birden fazla farz kılınmaz.
.Teyemmümle ilgili sual cevaplar
Sual: Bir kimse suyu arasa ve bulamayınca teyemmüm edip namazını kılsa, sonra suyu görse, kılmış olduğu namazı iade eder mi? CEVAP Abdesti bozulmuş olur ise de, kıldığı namazı iade etmek gerekmez.
Sual: Su olup olmadığını sormadan namaz kılan, yanında su olduğunu görse namazını iade eder mi? CEVAP Yanında adil biri bulunduğu halde, su var mı diye ona sormadan teyemmüm edip namaza duran, sonra su olduğunu haber alsa, abdest alıp namazı iade eder.
Sual: Suyun bittiğini sanıp teyemmümle namaz kılan, suyu görünce namazı iade eder mi? CEVAP Suyunun bittiğini zanneden, namazdan sonra su olduğunu görse, teyemmüm ile kıldığı namazı iade eder. Unutup abdestsiz kılan da, abdestsiz olduğunu hatırlayınca, namazı iade eder. Namaz vakti çıktıktan sonra hatırlarsa, kaza eder. Kazaya bırakması kasten olmadığı için, günaha girmiş olmaz.
Sual: Su kuyusu varken, suyu çıkaramayan, teyemmüm edip namaz kılsa, sonra suyu çıkarma imkanına kavuşsa namazı iade eder mi? CEVAP Kuyudan su çıkarmak için, kova, ip veya para ile su bulamayan kimse, teyemmüm eder ve su bulunca, namazı iade etmez.
Sual: Salih bir tabibin yıkanmasını yasakladığı hasta, gusül için teyemmüm eder mi? CEVAP Evet eder.
Sual: Teyemmüm bile edemeyen felçlinin namaz kılması gerekir mi? CEVAP Hizmetlerini yapan teyemmüm ettirir. Namazı ima ile kılar. Gerekirse iki namazı cem eder.
Sual: İğne ucu kadar yere el değmezse teyemmüm sahih olur mu? CEVAP Bilirse sahih olmaz. Ama bilmeden daha çok yer kalsa teyemmüm sahih olur.
Sual: Teyemmümde, şüphelenip birkaç defa sıvamak caiz mi? CEVAP Evet. Fakat vesvese etmemelidir.
Sual: Hastaya yardım eden yoksa, teyemmüm edebilir mi? CEVAP Evet.
Sual: Çok yaşlı ve hasta abdest aldırılınca çok yoruluyor. Yorulmaması için, teyemmüm etse caiz mi? CEVAP Evet.
Sual: Kibrit kutusu kadar bir tuğla ile teyemmüm caiz mi? CEVAP Hayır.
Sual: Tahta külü ile teyemmüm caiz mi? CEVAP Hayır.
Sual: Nöbetçi iken, mescitte yatıyorum. Sık sık dışarı çıkmam gerekiyor. Her defasında abdest almam gerekir mi? CEVAP Hayır. Sonraki girişlerde teyemmüm etmek iyi olur.
Sual: Parmakları arızalı olup teyemmüm ederken el değmeyen yer kaldığını sanan ne yapar? CEVAP Şüphe edince başkasına yaptırır. Başkası yoksa yapabildiği kadar yapar.
Sual: Sudan bir mil kadar uzaktakinin arabası olsa, yine teyemmüm edebilir mi? CEVAP Evet.
Sual: Felçliyim, abdest aldıracak kimse bulamayınca teyemmüm etmem caiz mi? CEVAP Hanbeli mezhebi taklit edilerek iki namazı öğle ile ikindiyi veya akşam ile yatsıyı birleştirip kılarsınız. Yine de abdest aldıracak kimse gelmezse, o zaman mecburen teyemmüm edersiniz.
Sual: Teyemmüm ederek mest giyen, su ile abdest alırken mestlere meshetmesi caiz mi? CEVAP Teyemmümle mest giyen, su ile abdest alırken, mesh edemez. Ayaklarını da yıkaması gerekir.
Sual: Gusledince, hastalık artacaksa ve iyileşme gecikecekse teyemmüm etmek caiz olur mu? CEVAP Hastanın, abdest almak veya gusletmek veya hareket etmek ile, hastalığının artacağı veya iyi olması uzayacağı, kendi tecrübesi ile veya uzman ve salih bir doktorun söylemesi ile anlaşılırsa, teyemmüm eder.
Sual: Guslederken avret yerini başkalarının görmesi haram mıdır? CEVAP Evet. Gusletmek için, zaruret olunca erkek, erkekler arasında, kadın da, kadınlar arasında avret yerini açamaz. Gusül yerine teyemmüm eder. Çünkü bir emri yapmak, bir haram işlemeye sebep olursa, haramı işlememek için, o emir terk edilir, yapılmaz. Bir sünneti yapmak için, mekruh veya haram işlemek zorunda kalanın da sünneti terk etmesi lazım olur.
Sual: Abdest almış olan kimse, teyemmüm etmiş olan imama uyabilir mi? CEVAP Abdest alan, teyemmüm etmiş olana; ayakta kılan, oturarak kılana uyabilir.
Sual: Sağlamken kazaya kalmış namazları hasta iken teyemmüm edip kaza etmek caiz midir? CEVAP Evet caizdir. İma ile kaza etmek de caizdir.
Sual: Cuma namazını kaçırmamak için teyemmüm etmek caiz midir? CEVAP Abdest almak için vakit az olup, Cumayı kaçırmamak için, teyemmüm etmek, caiz değildir. Çünkü Cuma namazını kılamayan öğle namazını kılar.
Sual: Su bulamadığı için teyemmüm eden cünüp kimsenin abdesti bozulsa cünüp mü olur? CEVAP Hayır, Hanefi’de cünüp olmaz. Maliki’de cünüp olur.
Sual: Sadece abdest alacak kadar suyu olan cünüp ne yapar? CEVAP Abdest ve gusül için, bir teyemmüm eder. Teyemmümden sonra, abdesti bozulursa, o su ile abdest alır.
Sual: Kışın çok soğukta arazide, gusledince hastalanacağını bilen kimse ne yapar? CEVAP Gusledince, soğuktan ölmek veya hastalanmak tehlikesi varsa, gusül için teyemmüm eder ve su ile abdest alır. Şehirde olup hamam parası yoksa ve başka çare bulamazsa, yine gusül için teyemmüm eder ve su ile abdest alır.
Sual: Su yanında tehlike varsa, abdest veya gusül için teyemmüm edilir mi? CEVAP Su yanında düşman, yırtıcı veya zehirli hayvan, ateş veya nöbetçi varsa veya kendisi hapis ise veya (abdest alırsan seni öldürürüz, malını alırız) diye korkutulursa, teyemmüm ederek namazını kılar. Fakat bu sebepler kul tarafından olduğu için, gusül ve abdest alınca, bu namazları tekrar kılması gerekir. Vakti içinde kılmak mümkün olmazsa, vakti çıktıktan sonra da kılmak gerekir. (R.Muhtar)
Sual: Alınan bir teyemmüm ile bu teyemmüm bozuluncaya kadar birkaç vakit namaz kılınabilir mi? CEVAP Hanefi’de, bir teyemmüm ile, dilediği kadar farz kılabilir. Yani teyemmüm bozulana kadar birkaç vaktin namazı kılınabilir. Diğer üç mezhepte, ancak vakit girdikten sonra teyemmüm edilir ve bir teyemmümle sadece bir farz kılınır, her vaktin farzını kılarken yeniden teyemmüm edilir. (Mizan-ül Kübra)
Sual: Vücudumun 3 yerinde, bacaklarımda ve yüzümde ağır derecede dikişler var. Bu yüzden gusül ve normal abdest alamıyorum. Dikişlere su değmesi yasak. Namazı kazaya bıraksam olur mu? CEVAP
Namazları şer’i bir özür olmadan kazaya bırakmak haramdır. Yaraların üstünü kapatarak da yıkanma imkanı yoksa, teyemmüm edilip namazlar ima ile kılınır. Oturarak kılınma imkanı yoksa yatarak kılınır.
Sual: Vitir namazını gece yarısından sonra kılmaya niyetlenen kimse kalktığında cünüp olduğunu görse fakat suların kesik olması sebebiyle evde gusledecek kadar su bulunmasa teyemmüm edebilir mi? CEVAP Şehirde su bulamamak mazeret değildir, teyemmüm caiz olmaz. 2-3 litre su ile rahat gusledilir. Bu kadar su da bulunabilir. Yani memba suyu içme suyu bulunur. Komşudan istenebilir. Bunun gibi veya başka acil durumlar için tedbir almalı, evde su bulundurmalıdır. Su ve elektrik kesintisi şehirlerde her zaman olabilecek şeylerdir. Tedbirli olmalıdır.
Sual: Arazide su yoktu. Namaz vakti girince, teyemmüm edip namazımı kıldım. Namaz vakti çıkmadan suyu buldum. Namazı iade etmem gerekir miydi? CEVAP Namazı teyemmümle vaktin evvelinde eda edip, henüz vakit çıkmamışken suyu bulan kimsenin namazını iade etmesi gerekmez. (Dürer)
Sual: Namaz vaktinin çıkacağından korkan kimse, su varken teyemmüm edebilir mi? CEVAP Su varken teyemmüm edilmez. Namazı kaçırsa da abdest alması gerekir. (Kuduri)
Sual: Ameliyat oldum, abdest alamıyorum. Teyemmüm topraktan başka hangi maddelerle yapılır? CEVAP Teyemmüm toprak cinsinden olan kum, kireç, alçı, taş, mermer, çimento, sırsız fayans, sırsız porselen, sırsız çanak çömlekle, tuğla ile olur. Eller kireçli, topraklı veya taşlı duvara sürmekle de teyemmüm edilir. Hangisi kolay ise o yapılır.
Sual: Bir toprak ile kaç defa teyemmüm edilebilir? CEVAP Bir topraktan birkaç kimse teyemmüm edebilir. Çünkü, teyemmüm edilen toprak ve kum ve benzerleri, müstamel olmaz. Yani o toprakla aylarca teyemmüm edebilir. Teyemmümden sonra, elden, yüzden dökülen toz müstameldir.
Sual: Vücudu yaralı olan kimse, nasıl gusleder? CEVAP Vücut yüzeyinin yarıdan fazlası yara olan gusül için teyemmüm eder. Azı yaralı ise ve yaralı kısımları ıslatmadan yıkanması mümkün ise, su ile gusledip, yaraların üzerini mesh eder. Mesh zarar verirse, üzerine koyduğu bezi mesh eder.
Sual: Sudan ve şehirden uzak bir yerde çadır kurup konaklayan kimse, su kalmadı zannederek teyemmüm ederek namazını kılsa, sonra su meydana çıksa o namazı iade eder mi? CEVAP Suyunun bittiğini zanneden kimse, namazdan sonra suyunu görse, abdest alarak, teyemmüm ile kıldığı namazı iade eder. Unutup abdestsiz kılan da, abdestsiz olduğunu hatırlayınca, namazı iade eder.
Sual: Teyemmüm ederek namaza duran, namazda iken su görse, ne yapması gerekir? CEVAP Suyu görünce, teyemmüm bâtıl olur. Hemen selam verip, namazdan çıkar. Vakit çıkmadan abdest alıp, namazını baştan tekrar kılar. (Redd-ül-muhtar)
Sual: Kül ile teyemmüm yapmak caiz midir? CEVAP Hayır. Sadece taş külü müstesnadır. Mesela kireç, taş külüdür. (Redd-ül-muhtar)
.Teyemmümü bozan şeyler
Sual: Teyemmümü bozan şeyler nedir? CEVAP Teyemmümü gerektiren özür hali ortadan kalkınca, su bulununca, abdesti ve guslü bozan hallerde, teyemmüm de bozulur.
.Teyemmümü gerektiren haller
Sual: Teyemmümü gerektiren haller nelerdir? CEVAP Abdest almak veya gusletmek için, su bulunmazsa veya su olduğu halde kullanılması mümkün olmayan durumlarda, temiz toprak, kum, kireç ve taş gibi toprak cinsinden temiz bir şey ile Hanefi’de vakit girmeden önce de teyemmüm edilir. Diğer üç mezhepte, vakit girmeden önce caiz değildir.
Teyemmümü gerektiren başlıca haller şunlardır:
1- Abdest ve gusül için temiz su bulamamak (Şehirde her zaman su aramak farzdır.)
2- Su kullanmaya mani olan hastalık, su kullanınca soğuktan ölmek veya hasta olma tehlikesi.
3- Suyun yanında zarar verecek olan düşman veya yırtıcı, zehirli hayvan bulunmak.
4- Hapiste olup, su kullanamamak.
5- Ölümle tehdit edilmek.
6- Yolcu olup, yanında içme suyundan fazla su bulunmamak.
7- Kuyu olsa da, su çıkarma imkanı olmamak.
2- İki elin içini temiz toprağa sürüp, yüzün tamamını mesh etmek.
3- Elleri temiz toprağa vurup, önce sağ ve sonra sol kolu mesh etmek.
.Teyemmümün sünnetleri
Sual: Teyemmümün sünnetleri nelerdir? CEVAP Teyemmümün sünnetleri şunlardır:
1- Toprağa avucun içini koymak.
2- Avuçları toprak üzerinde ileri ve geri çekmek.
3- Avuçta toprak varsa, toprak kalmayıncaya kadar, iki eli, baş parmakları ile birbirine çarpmak.
4- Elleri toprağa koyarken parmakları açmak.
5- Besmele ile başlamak.
6- Önce yüzü, sonra kolları mesh etmek.
7- Abdest alır gibi, çabuk yapmak.
8- Misafir bir mil [1920 metre] içinde su bulunduğunu bilirse, araması farz, zan ederse sünnettir.
9- Önce sağ, sonra sol kolu mesh etmek.
10- Elleri, toprağa vurarak, kuvvetle koymak.
11- Kolları aşağıda anlatılan şekilde mesh etmek.
12- Parmakların arasını mesh etmek ve bunu yaparken yüzüğünü oynatmak.
.Tuvalet adabı
Sual: Tuvalet adabı nelerdir? CEVAP
1- Tuvalete girerken Euzü Besmele çekilip, (Allahümme innî eûzü bike minel hubsi vel habais) duası okunur.
2- Tuvalete girerken elinde, Allahü teâlânın ismi ve Kur’an-ı kerim yazılı bir şey bulunmamalı. Cepte veya kapalı olursa mahzuru olmaz. Boynunda Allah yazılı kolye bulunmamalı. Varsa bluz içine koymalı.
3- Tuvalete uygun şekilde kaplanmış muska ile girmek caizdir.
4- Tuvalete sol ayakla girip, sağ ayakla çıkmalı.
6- Tuvalette konuşmamalı, çok oturmamalı, gazete falan okumamalı, şarkı söylememeli, sigara içmemeli, sakız çiğnememelidir.
7- İstincadan, yani taharetlendikten sonra hemen örtünmeli.
8- Tuvalette abdest bozarken, önü ve arkayı kıbleye getirmemeli.
9- Pisliği parmak ile alıp eli yıkamalı. En sonunda kalan pislik varsa onu da su ile yıkamalı.
10- Erkekler, istinca yaparken, arkadan öne doğru, kadınlar ise önden arkaya doğru yıkamalı. Böylece ön avret yerine pislik bulaştırılmadığı gibi, tahrik edilerek şehvete de sebep olunmaz.
11- Taharetlendikten sonra, bez ile kurulanmalı. Bez yoksa tuvalet kâğıdı ile de kurulanmak caiz olur. Bu kâğıtlar o maksatla imal edilmiştir. Başka kâğıtları kullanmak mekruh olur.
12- İstincadan, yani temizlendikten sonra iç çamaşırına bir miktar su serpmeli. Böylece, çamaşırında yaşlık görünce idrar sanmamalı, bu benim döktüğüm su diyerek vesveseye kapılmamalı.
13- Temizlendikten sonra, erkekler istibra yapmalı. Kadınlar istibra yapmaz. İstibra idrar kanalında idrar bırakmamaktır. İstibra, yürüyerek, öksürerek veya sol tarafa yatarak yapılır.
14- İstibra yapılmadan tuvaletten çıkılırsa, idrarın çıkma ve çamaşıra bulaşma ihtimali olacağından, tuvaletten çıkmadan önce idrar deliğine, arpa büyüklüğünde bir pamuk konularak idrarın dışarı çıkması önlenmeli.
15- İstibra yapılarak idrar kalmadığının anlaşılmasına, kalbin mutmain olmasına istinka denir. İstinkadan sonra, artık abdest alınabilir.
16- Avret yerine ve necasete bakmamalı, tuvalete tükürmemeli.
17- Tuvalette elbiseye idrar sıçratmamalı. Bunun için mümkünse, ayrı bir pijama, eşofman kullanılmalıdır. Tuvalete özel pijama ile ve başı örtülü olarak girmek müstehaptır.
18- Tuvaletten çıkınca elleri yıkamalı.
19- Hiçbir suya, cami duvarına, mezarlığa ve yola abdest bozmamalıdır.
20- Su bulunmazsa, taş ve benzerleri ile taharetlenmek de su yerine geçer.
Sual: Tuvalete erkeklerin de kadınların da başı kapalı girmeleri müstehap mıdır? Kadınlar, eşarp yerine bone ile girse, uygun mudur? CEVAP Evet, tuvalete başı kapalı girmek müstehaptır. Kadınlar bone ile girse yeterli olur.
Sual: Klozeti kullanmam daha rahat oluyor. Normal tuvalet yerine klozeti kullanmamda bir mahzur olur mu? CEVAP Rahat taharet alınabiliyorsa, üstümüze necaset sıçratılmıyorsa mahzuru olmaz. Ancak, alaturka denilen normal tuvaleti kullanmak, tıbbi yönden de çok faydalıdır. Necaset kolay temizlenir, üste pislik sıçrama durumu daha azdır. Necaset tam boşaldığı için, idrar kesesi ve bağırsaklar rahat eder, necaset geçtiği yollarda kalmaz, dışarı çıkar. İdrar yolları, kalın bağırsak gibi organlardaki hastalıkların Müslümanlarda neden çok az olduğunu araştıran yabancı tıp adamları, sebebinin klozet kullanmadıklarından dolayı olduğunu tespit etmişlerdir.
Özellikle prostat, idrar yolları hastalıkları erkekler için çok sıkıntı verici, aile saadetini etkileyen hastalıklardır. Ayakta da idrar yapmamalı ve sağlığa en uygun olan yolu seçmeli.
Sual: Hiçbir suya abdest bozmamalı deniyor, klozet içindeki sular da buna dahil midir? CEVAP Hayır, klozetteki su buna dahil değildir. Orası zaten abdest bozma yeridir. Abdest bozulması uygun olmayan sular; insan veya hayvanların içtiği, yahut insanların kullandığı sulardır. Bunlar da, ırmak, çay, göl, gölet, havuz ve su birikintileridir.