|
|
|
|
|
ABDULHAMİD HAN |
ABDÜLHAMİD HAN
Osmanlı padişahlarının 34'üncüsü olan Sultan II. Abdülhamid Han aklı, zekası ve ilmi fevkalade üstün olan bir zattı. Batılıların ve iç düşmanların asırlar boyunca devleti yok etmek için hazırladığı yıkıcı, sinsi planlarını sezip, önlerine aşılmaz bir set olarak dikildi. Hazırlayanları ve maşa olarak kullandıkları yerli işbirlikçilerini, sahte kahramanları işbaşından uzaklaştırdı.
İşte bu büyük zatın 10 şubat, 96. yıldönümü idi. Yıldönümü vesilesi ile Yıldız Üniversitesi ve İstanbul Medeniyet Üniversitesi işbirliği ile iki açık oturumdan oluşan etkinlik düzenlendi. İlk panel Abdülhamid'in sağlık politikasıyla ilgiliydi. Oturum başkanlığını yaptığım bu panelde konuşmacılar özet olarak şunları anlattılar:
Prof. Dr. Hüsrev Hatemi; Abdülhamid'in çok iyi niyetli, sağlam karakterli ve vefalı bir insan olduğunu söyledi. Kendisinden çok devleti düşünürdü. 33 sene zalimlik yapmadan devleti ustalıkla idare etmişti. Ona atılan iftiralardan biri de pinti olduğuna dairdi. Bu çok çirkin bir suçlama olduğunu ifade etti. Aristokrat havada, halktan uzak yaşamamıştı. Atatürk'ün Abdülhamid'i küçümseyici veya kötüleyici bir sözünün olmadığını da ekledi.
Prof. Dr. Nil Sarı ise Abdülhamid'in sağlık alanındaki eserlerinden söz etti ve bazılarının fotoğraflarını gösterdi. Abdülhamid 90 adet gureba hastanesi, 19 adet belediye hastanesi, 89 adet askeri hastane ayrıca eğitim hastaneleri, kadın hastaneleri, akıl hastaneleri açmıştı. Bu hastaneler ülkemizden Lübnan'a, Yemen'den İsrail'e, Makedonya'dan Suriye'ye, Yunanistan'dan Libya'ya, Suudi Arabistan'dan Irak'a pek çok yerleşim bölgesine yayılmıştı. Ayrıca eczaneler, hapishane, sağlık merkezleri, fakirler, acizler ve hacılar için misafirhane de pek çoktur. Müthiş bir sağlık hizmetidir bu. Maalesef tahttan düştükten sonra bu eserlerin isimleri değiştirilmiş, bazıları yıkılmış ve bir kısmı da başka alanlarda kullanılmaya başlanmıştır. Kısacası bu büyük insan unutturulmak istenmiştir. Kasımpaşa, Haydarpaşa, Gülhane ve Mektebi Tıbbiye-i Şahane adlı eğitim ve üniversite hastanelerini açan da Abdülhamid olmuştur.
Doç. Dr. Adem Ölmez ise Abdülhamid Han'ın özellikle eğitim, sağlık, ulaşım ve asayişe önem verdiğini anlattı. Zamanında yeni bulunan aşıları ülkeye getirmiş, aşı ve kuduz hastalığı üzerine merkezler kurmuş, Bimarhaneleri yani akıl hastanelerini ıslah etmiştir. Akıl hastalarına zincir kullanımını yasaklayarak bugün bile saldırgan hastalarda kullanılan gömleği yerine koymuştur.
Dr. Şerif Esendemir konuşmasına Necip Fazıl'ın, "Abdülhamid'i anlamak her şeyi anlamak olacaktır." sözleriyle başladı. Abdülhamid'in tren yolları, bakteriyolojihane, cami ve mektepler yaptırdığını, çağına uygun yaşlılık politikası izlediğini, habitat yani biyosferi merkezi alan ekolojik politikaya önem verdiğini anlattı.
Bunları dinlerken aklıma hep başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan çağrışım yaptı. O da ülkeye duble yollar, hızlı trenler, Marmaray, üçüncü boğaz köprüsü, çok sayıda havaalanı gibi sayılamayacak eserler hediye etti. Sağlık alanında yeni hastaneleri hizmete açtı. Sağlık hizmetlerini halka yaydı. Eğitim alanını pek çok üniversite, sayısız derslik ve binlerce yeni öğretmenle destekledi güçlendirdi. Kısacası Abdülhamid'in çağdaş bir takipçisiyle karşı karşıyayız.
Abdülhamid Han'ı nasıl ki bir takım vicdansız, merhametsiz ve acımasız kişiler, iç ve dış düşmanların oyununa gelerek, maşası olarak bir saray darbesi ile düşürdülerse aynı komplo şu an başbakanımıza karşı düzenlenmektedirler. Bu ülkeye hizmet etmek bazılarının gözüne batmakta ve ellerinden geleni yapmaktadırlar.
Rabbim Başbakanımızı korusunu2026 |
|
|
|
|
|
.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
.
.
Teheccüd namazı
|
Sual: Teheccüd namazı kılmak için, önce uyuyup sonra kalkmak şart mı? Kazası olan teheccüd kılabilir mi? Gece namazı kılmanın önemi nedir?
CEVAP
Teheccüd, gecenin üçte ikisi geçtikten sonra, imsak vaktine kadar kılınan nafile bir namazdır. Teheccüd, uykuyu terk etmek demektir. Teheccüd için önce uyuyup, sonra kalkmanın şart olduğunu bildirenler de olmuştur. (Şir’a şerhi)
Nâfile namazları gece kılmak daha faziletlidir. Çünkü gece uyanmak zordur. Hadis-i şerifte, (En kıymetli ibadet zahmetli olandır)buyuruldu. (M. Felah, İbni Esir, Nihaye)
Teheccüd namazı, gündüz kılınan bin rekâttan daha faziletlidir. Bir saat ilim öğrenmek, [mesela ilmihal okumak] geceyi ibadetle geçirmekten daha çok sevabdır. (Dürr-ül-muhtar)
(Amellerin kıymetlisi, az da olsa devamlı olanıdır) hadis-i şerifi, meşakkatli ibadeti ara sıra yapmaktansa, zorluğu az olanı devamlı yapmanın daha faydalı olduğunu bildirmektedir. (Beyheki)
Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Gece seherde kılınan iki rekât namaz, dünyadan ve içindekilerden daha kıymetlidir. Eğer zor gelmeyeceğini bilseydim, gece namazını ümmetime farz kılardım.) [Müslim]
(Farzlardan sonra en faziletli namaz, gece namazıdır.) [Müslim]
(Gündüz kaylule yaparak teheccüde, sahura kalkarak da oruca yardım edin!) [İbni Mace]
(Cennette öyle muazzam köşkler vardır ki, bunlar, tatlı dilli olan, selamı yayan, yemek yediren, çok oruç tutan ve gece namazı kılanlara verilir.) [İbni Nasr]
(Gecenin sonunda kılınan iki rekât namaz, dünyadan ve dünyadakilerden hayırlıdır. Ümmetime zor gelmeyeceğini bilseydim, onlara teheccüdü mecburi kılardım.) [Müslim]
(Cemaatle namazlarını kılan kimse, gece namazına kalkmış gibi sevab alır.) [Tirmizî]
(Yatsı veya sabah namazını cemaatle kılan gece namazı kılmış gibi sevaba kavuşur.) [Hatîb]
(Gece namazına devam edin! Bu, sizden önceki salihlerin âdetidir. Gece namazı, Allah’a yakınlaştırıcı, günahlardan uzaklaştırıcı ve onlara kefarettir. Bedene de sağlıktır.) [Hâkim]
(Cebrail aleyhisselam gece namazını o kadar çok tavsiye etti ki, pek az uyuyanların ümmetimin hayırlıları olduğunu anladım.)[Deylemî]
(Ramazanda inanarak ve sevabını umarak gece namazı kılanın günahları affolur.) [Buhârî] (Teravih kılan da gece namazı kılmış olur.)
(Deve veya koyun sağımı kadar da olsa, gece namazı kılmalı. Yatsıdan sonra yatmadan önce kılınan namaz gece namazı sayılır.) [Ebu Nuaym]
(Teheccüd kılma âdeti olup da, uyuya kalana, Allahü teâlâ kılmış gibi sevab verir; uykusu da, kendisi için bir sadaka olur.) [Nesai]
(Selamı yayar, açları doyurur, sıla-i rahimde bulunur, geceleri herkes uyurken namaz kılarsanız, selametle Cennete girersiniz.)[Tirmizi]
(Müminin şerefi gece namazı kılmasındadır.) [Hatîb]
(Teheccüd, günahları affettirir ve hastalıklara şifa verir.) [Tirmizî]
(Gece namaz kılanların yüzü güzel olur.) [Rıyad-un Nasıhîn]
(Kış, müminin baharıdır. Gündüzleri kısadır, oruç tutar; geceleri uzundur, ibadet eder.) [Beyheki]
(Gecenin sonunda uyanamayacağından korkan, gecenin evvelinde vitri eda etsin! Sonra yatsın! Gece sonunda uyanacağını ümit eden, vitri o zaman kılsın! Çünkü gecenin sonundaki kalkmakta rahmet melekleri hazır olur.) [Müslim]
(Gece seher vaktinde ve namazlardan sonra yapılan dua kabul olur.) [Tirmizi]
(Seher vakti Allahü teâlâ buyurur ki: İstigfar eden yok mu, onu mağfiret edeyim! İsteyen yok mu, istediğini vereyim, duasını kabul edeyim!) [Müslim]
Allahü teâlâ iyileri överken, (Onlar seher vaktinde istigfar eder)buyuruyor. (Zariyat 18)
Hazreti Yakub oğullarına, (Sizin için seher vakti Rabbime istigfar edeceğim) dedi. (Yusuf 98)
Âl-i İmran suresinin 17. âyetinde, sabredenler, sadıklar [söz, iş ve niyetlerinde doğru olanlar], namaz kılanlar, zekât verenler ve seherde istigfar edenler övülmektedir. Beş vakit namazı, tadil-i erkan ile ve cemaat ile eda etmeli! Teheccüd namazı kılmalı, seher vakitlerini istigfarsız geçirmemeli, gaflete dalmamalı, ölümü ve âhireti düşünmeli, haramları bırakıp, âhirete yönelmeli. (Mek. Masumiyye)
Allahü teâlâ, Musa aleyhisselama, (Benim için ibadet et!) buyurunca, Hazret-i Musa, (Yâ Rabbî, sana ne zaman ibadet edeyim ki makbul olsun?) diye sordu. Cenab-ı Hak (Gece namaz kıl!) buyurdu. (Ey Oğul İlmihali)
Teheccüd namazı çok faziletli olmasına rağmen nafile bir namazdır. Ömründe hiç Teheccüd kılmayana, âhirette hiçbir ceza verilmez, çünkü nafiledir, ama farzın kazasını kılmayan büyük cezalara maruz kalır. İmam-ı Rabbânî hazretleri buyuruyor ki: Farzın yanında nâfilenin ve sünnetin hiç kıymeti yoktur. Deniz yanında, damla bile değildir. (1/29)
Hanefi âlimlerinden Abdülhak-ı Dehlevi hazretleri buyurdu ki:
Fütuh-ul-gayb kitabındaki (Farz namaz borcu olanın nafile namazlarını, Allahü teâlâ kabul etmez) hadis-i şerifi gösteriyor ki, farz borcu olanın, sünnetleri de kabul olmaz. Çünkü sünnetler de nafiledir.
Gece kaza kılan hem kazasını öder, hem de teheccüd sevabına kavuşur. (Nevadir-i Fıkhıyye)
Kazası olan, gece kaza kılarsa, Teheccüd de kılmış olur. Eğer Teheccüde de niyet ederse, niyet sevabı da alır. Kazası olmayanın da, kaza namazı kılmasının hiç mahzuru olmaz.
Teheccüd namazının sınırı
Sual: S. Ebediyye’de, teheccüd ve kuşluk namazlarının en çoğunun,12 rekât, evvabin namazının ise 6 rekât olduğu bildiriliyor. Bu namazlar, sınırsız değil midir?
CEVAP
Bunlar sünnet namazlardır. Peygamber efendimiz ne kadar bildirmişse o kadarı sünnettir. Sünnetlere de nafile denir. Her sünnet nafiledir; fakat her nafile, sünnet değildir. Nafileler, revatib ve regaib diye ikiye ayrılır. Revatib, farzlardan önce veya sonra kılınan müekked ve gayr-ı müekked sünnetlerdir. Regaib ise, kuşluk, teheccüd ve evvabin gibi diğer sünnetlerdir. (Nimet-i İslam)
Teravih namazı da sünnettir ve sünnet olan miktarı 20 rekâttır. Daha fazla kılınırsa nafile olur. Kuşluk, evvabin ve teheccüd namazlarının da sünnet olan miktarı bildirilen miktardır. Bir kimse kuşluk vakti 40rekât namaz kılsa, bunun 12 rekâtı sünnet, kalanı nafile olur. Akşam namazının farzından sonra, 20 rekât nafile namaz kılınsa, bunun 6rekâtı sünnet, kalanı nafile olur. Bir kimse gece bin rekât nafile namaz kılsa, bunun 12’si sünnet olan teheccüd namazı, diğerleri nafile olur.
Sual: Hangi nafile namaz diğerlerinden üstündür?
CEVAP
Teheccüd namazı diğer nafilelerden daha üstündür. Bir hadis-i şerif meali şöyledir:
(Farzlardan sonra en faziletli namaz, gece kılınan teheccüd namazıdır.) [Müslim]
Kazaya da niyet edilirse, hem kaza borcu ödenmiş, hem de teheccüd sevabına kavuşulmuş olur.
Sual: Gece bir saat uyanık kalsak, bu bir saatte, kısa sure okuyarak 30 rekat kaza kılmak mı, veya, uzun sure okuyarak 2 rekat kaza kılmak mı daha iyi olur? Yoksa toplam bir saat ibadet edildiği için ikisi eşit mi olur?
CEVAP
Nafile ibadet farklıdır. Ancak kaza namazı için ne kadar çok kaza kılınırsa o evla olur. Yatsıdan sabaha kadar iki rekat kaza kılan kimse, iki rekat kaza borcunu ödemiş olur. İki dakikada iki rekat kılan da iki rekat kaza borcunu öder. Kadir gecesi yatsıdan sabaha kadar iki rekat kaza kılan da yine iki rekat kaza borcunu öder. Sevap yönü ayrıdır. O gece bir saat ibadet etmek, başka zamanki bin saatten daha kıymetlidir.
Gece namazı
Sual: Seher vakti uyanıp kaza namazı veya vitri kılan, teheccüd namazı da kılmış sayılır mı?
CEVAP
Evet, kılmış sayılır. Gece hangi namaz kılınırsa kılınsın, teheccüd namazı da kılınmış olur. Hadis-i şerifte, (Yatsı namazından sonra[seher vaktinde] kılınan namaz, gece namazındandır)buyurulmuştur. (İbni Âbidin)
Gece kaza kılan, hem kazasını öder, hem de teheccüd sevabına kavuşur. (Nevadir-i Fıkhıyye)
Demek ki, gece kaza namazı kılan, teheccüd namazı da kılmış sayılır, ancak niyet sevabına da kavuşmak için, hem kaza namazına, hem de teheccüd namazına niyet etmeli. Yeni abdest alınmışsa, Sübha namazı da kılınmış olur. Niyet sevabına da kavuşmak için Sübha namazına da niyet etmeli.
.
Kuşluk (Duha) namazı
|
Sual: Kuşluk namazının önemi nedir, ne zaman kılınır?
CEVAP
Kuşluk vakti, şer’i gündüzün dörtte biri geçtikten sonra başlar, zeval [İstiva] vaktine kadar devam eder. Yani imsak vaktine bu dörtte birlik zaman ilave edilince, kuşluk vakti başlar. Mesela 21 Aralıkta İstanbul’da imsak 5.31dir. Akşam ise 16.44te oluyor. Böylece şer’i gündüz 11 saat 13 dakika olup, bunun dörtte biri 2 saat 48 dakikadır. Bu imsak vaktine ilave edilince 5.31+2.48= 8.19 bulunur. Şu halde, kuşluk bu vakitte başlıyor demektir. Bu da aşağı yukarı işrak vakti ile aynıdır. Çünkü o gün işrak vakti 8.13tür. Kuşluk namazı, bu vakitten öğleye 20 dakika kalıncaya kadar kılınır. (Kısaca söylersek, kuşluk vakti, güneş doğduktan 50 dakika sonra başlayıp, öğleye 20 dakika kalana kadar olan vakittir.)
Kuşluk vaktinde en az iki rekat namaz kılmak çok sevaptır. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Günde iki rekat kuşluk namazı kılanın günahları denizlerin köpüğü kadar olsa, affedilir.) [İbni Mace, Tirmizi, Ebu Davud]
(Herkesin eklem yeri kadar sadaka vermesi gerekir. Sübhanallah, Elhamdülillah, La ilahe illallah veya Allahü ekber demek birer sadakadır. İyiliği tavsiye etmek, kötülüğe mani olmaya çalışmak birer sadakadır. İki rekat kuşluk namazı kılmak ise bütün bunları karşılar.) [Müslim]
(Günde 2 rekat kuşluk namazı kılan, doğduğu günkü gibi günahsız olur.) [Ebu Ya’la]
(İki rekat kuşluk namazı kılan gafillerden olmaz. Dört rekat kılan, abidlerden olur. Altı rekat kılarsa, bu namaz o gün ona kâfi gelir. Sekiz rekat kılan, masivayı terk edip itaat eden kullardan yazılır. On iki rekat kılan da Cennette özel bir köşke kavuşur.) [Taberani]
(Cennetin bir Duha kapısı vardır. Bu kapıdan ancak kuşluk namazı kılanlar girer.) [Taberani]
(İki rekat kuşluk namazı, kabul olunmuş bir hac ve umreye bedeldir.) [Ebuşşeyh]
Peygamber efendimizin, düşman üstüne gönderdiği askerler, kısa zamanda zafer kazanıp bol ganimet ile evlerine döndüler. Bu askerlere gıpta edenleri görünce buyurdu ki:
(Size bunlardan daha kısa süren, daha çok ganimet getiren ve daha tez eve döndüren cihad yolunu göstereyim. Kuşluk namazı için camiye giden, daha az savaşmış, daha çok ganimet almış ve daha tez evine dönmüş olur.) [İ. Ahmed]
(İki rekat kuşluk namazı kılmak bana farzdır.) [İ. Ahmed]
(İki rekat kuşluk namazı kılan vücudunun zekatını ödemiş olur.) [İ. Asâkir]
Redd-ül-muhtar’da, (Kuşluk namazına devam eden şehit olarak ölür) buyuruluyor.
İmam-ı Şarani hazretleri, (Kuşluk namazına devam edenlere cin musallat olamaz) buyurdu.
Kuşluk namazı nafile namazdır. Kazası olan, kazasını ödemedikçe nafile namaz kılarsa kabul olmaz. Önce kazasını ödemelidir. Kaza namazı borcu olan, kuşluk vakti kuşluk namazı kılmak isterse, (İlk kazaya kalmış sabah [veya öğle, ikindi, akşam, yatsı] namazının farzını ve kuşluk namazı kılmaya) diye niyet ederse, hem kazası ödenmiş, hem de kuşluk namazı kılmış olur.) [Redd-ül-muhtar]
Sual: Seferde kuşluk namazı kılmak caiz mi?
CEVAP
Vakit müsaitse kılmak iyi olur. Kaza namazı olan hem kazaya hem de kuşluğa niyet etmelidir.
Sual: Duha, kuşluk ve işrak namazları, ne zaman başlar, ne zamana kadar kılınabilir?
CEVAP
Duha, kuşluk demektir. Âlimlerin çoğu işrak namazının da kuşluk namazı olduğunu bildirmektedir. Tam İlmihal’de diyor ki:
Duha vakti olunca, iki rekat (İşrak namazı) kılmak sünnettir. Bu namaza (Kuşluk namazı) da denir.
İşrak vakti, bayram namazı kılınan vakitte başlar. Öğleye 20 dakika kalıncaya kadar kılınır. Kaza namazı kılan kuşluğa da niyet ederek kılar. Böylece hem kaza namazı ödenmiş olur, hem de kuşluk namazı kılınmış olur.
Kaza kılarken
Sual: Sabah namazının vakti girince nâfile kılmak caiz olmadığına göre, sabah namazı kazaya kalınca, kuşluk vaktinde sünnetini kılarken, Sübha ve Kuşluk namazına da niyet edilebilir mi?
CEVAP
Evet, niyet edilebilir. Kaza kılarken, Kuşluk, Sübha, Tehıyyet-ül mescid gibi nafile namazlara da niyet edilir.
Kuşlukta kaza kılmak
Sual: Kuşluk vaktinde, Duha namazı kılmayı âdet edinen kimse, sabah namazına kalkamayıp Kuşluk vaktinde kaza etse, Kuşluk namazı da kılmış olur mu?
CEVAP
Kuşluk vaktinde kaza kılmakla, Kuşluk namazı da kılınmış olur. Ama sabah namazının sünnetini kılarken Kuşluk namazına da niyet edilirse, ayrıca niyet sevabı da alınır.
.
Tesbih namazı
|
Sual: Tesbih namazı nasıl kılınır? Kazası olan da kılabilir mi?
CEVAP
Sevabı pek çok olan bir namazdır. Peygamber efendimiz amcası Hazret-i Abbas’a, (Sana öğreteceğim şeyi yaptığın zaman, eski-yeni, önceki-sonraki, gizli-açık, hataen veya kasten işlediğin bütün günahları Allahü teâlâ affeder) buyurup tesbih namazının nasıl kılınacağını bildirmiştir. (Ebu Davud)
Tesbih namazı, mekruh vakitlerin haricinde her zaman kılınabilir. Eğer gündüz kılınırsa dört rekatta bir, gece kılınırsa iki rekatta bir selam vermek daha iyi olur.
Haftada veya ayda bir veya hiç olmazsa ömürde bir defa olsun bu namazı kılmanın iyi olacağı bildirilmiştir. Her rekatında 75 defa (Sübhânallahi velhamdülillâhi ve lâ ilâhe illallahü vallâhü ekber)tesbihi okunarak kılınan dört rekatlı nafile bir namazdır.
[Fazla yer kaplamaması için, bu tesbih yukarıda siyah harfle kısa olarak yazılmıştır. Tesbih denilince bu anlaşılmalıdır.]
Tesbih namazının kılınışı
Allah rızası için nafile namaza niyet edilir. Sübhanekeden sonra 15defa yukarıda bildirilen Tesbih okunur.
Sonra “Vela havle vela kuvvete illa billahil aliyyil azim” denir, sonra Euzü-Besmele çekilip Fatiha ile bir zammı sure okunur.
Sonra rükuya gitmeden tekrar 10 defa aynı Tesbih okunur. Sonra “Vela havle vela kuvvete illa billahil aliyyil azim” denir.
Sonra rükuya varılır, rüku tesbihinden sonra 10 defa Tesbih okunarak, rükudan, (Semiallahü limen hamideh) diyerek doğrulduktan sonra ayakta iken aynı Tesbih 10 defa daha okunur.
Tesbih bittikten sonra, (Rabbena lekel hamd) denir ve secdeye varılır.
Secde tesbihinden sonra 10 defa Tesbih okunur. Secdeden kalkılır, celsede 10 defa Tesbih okunur, ikinci secdede de yine 10 defa Tesbih okunur. Toplamı 75 eder.
İkinci rekata kalkılınca, yine önce 15 defa Tesbih okunur, sonra yine birinci rekattaki gibi hareket edilir, sonra kadeye varılır. Tehıyyat ve salevatlar okunur.
3. ve 4. rekatlar da ilk iki rekat gibi kılınır.
Her rekatta 75 Tesbih okunmuş olur ki, toplamı 300 eder.
Secde-i sehv gerekirse, secdede bu Tesbih okunmaz.
Nafile bir namaz olduğundan kaza borcu olanın Tesbih namazı kabul olmaz.
Tesbih namazını cemaatle kılmak
Sual: (Tesbih namazı istisna olarak cemaatle kılınır) demek yanlış değil midir?
CEVAP
Evet, yanlıştır. Muteber kitaplarda diyor ki:
Geceleyin nafile kılan kimse, imam olursa, aşikâre okur. Eğer başkalarına duyurulursa, üçten fazla kişiyle kılınması mekruh olur. Üç kişiye kadar ve ilan edilmemek şartıyla, cemaatle kılınınca mekruh olmaz. (Redd-ül-muhtar)
Teravih, küsuf ve istiska namazından başka, bütün nafile namazları başkalarına haber vererek cemaatle kılmak mekruhtur. Eğer çağırılmadan, bir iki kişi nafile kılana uysa, mekruh olmaz. Üç kişide ihtilaf vardır. Dört kişinin uyması ise, ittifakla yani sözbirliğiyle mekruh olur. Bu durum Kâfi ve diğer kitaplarda böyle zikredilmiştir. (Halebi-yi sagir)
Birbirini çağırarak, nafile bir namazı cemaatle kılmak mekruhtur. İmamdan başka üç kişi olursa mekruh olmaz; fakat dört kişinin nafileyi cemaatle kılmaları, esah olan kavle göre mekruhtur. Hulâsa’da da böyledir. ( Fetava-i Hindiyye)
Birbirine duyurarak cemaatle nafile namaz kılmak dört kişi olursa mekruhtur. (Dürr-ül-muhtar)
Hanefi mezhebinde, Ramazan ayı dışında vacib olan vitir vacibi de cemaatle kılmak, nafile kılmak gibi, mutlak surette mekruh olur. İmama uyanlar üç kişiden fazla olurlarsa, cemaatle nafile kılmak mekruh olur, üç veya daha azsa mekruh olmaz . (Mezahib-i Erbea)
Ravda-tül Fetâvâ’da diyor ki: Gece veya gündüz, nafile namazı cemaatle kılmak mekruhtur. Teravih namazını bile yirmi rekatten fazla cemaatle kılmak mekruhtur. Vitri de Ramazandan başka zamanda cemaatle kılmak mekruhtur. Mebsut’ta diyor ki: Çağrılarak toplanıp cemaatle nafile namaz kılmak mekruhtur. Şemsül Eimme, (Eğer biri imam üç kimseyle, cemaatle nafile namaz kılsalar caizdir) demiştir. (Tergib-üs salat)
Teravih hariç, farzı hatırlatacağı için, nafile kılan imamın açıktan okuması mekruhtur. (Nimet-i İslam)
Yazıklar olsun, binlerce yazıklar olsun! Birçok bid’atler meydana çıkarıldı. Teheccüd namazını cemaatle kılıyorlar. Gece yarısı, bu namaz için uzaklardan akın edip geliyorlar. Cemaatle kılıyorlar. Hâlbuki nafile namazları cemaatle kılmak, tahrimen mekruhtur.Fıkıh âlimlerinden birkaçı, bunun mekruh olması için duyurulması, ilan edilmesi şarttır demişlerse de, bunlar da, nafile namazı caminin bir köşesinde ve en çok üç kişi cemaatle kılabilir, demişlerdir. Üçten fazla kimsenin cemaatle kılması, sözbirliğiyle mekruhtur. (Mektubat-ı Rabbani 1/131)
Sual: Tesbih namazını cemaatle kılmanın mekruh olduğunu biliyoruz. Bir hile-i şer'iyye yaparak iki şekilde mubah hale getiriyoruz. Şöyle ki:
1- Cemaatle tesbih namazı kılmayı adıyoruz. Adayınca, adağımızı yerine getirmek vacib olduğu için cemaatle kılıyoruz.
2- Cemaatle namaza duruyoruz, mekruh olduğu için namazı bozuyoruz. Bozulan nafileyi iade etmek vacib olduğu için tekrar cemaatle kılıyoruz.
Bizim bu şekildeki namazımıza da mekruh diyenler oluyor. Bu bir hile-i şer'iyyedir, niye mekruh olsun ki?
CEVAP
Sizinki hile-i şer'iyye değil, hile-i batıladır. Yani caiz olmayan hiledir:
1- Cemaatle nafile namaz kılmak mekruhtur. Mekruh olan şey adanmaz. Mesela namazın sünnetlerini ve vaciblerini yapmadan, iki rekât namaz kılmayı adıyorum denmez. Eğer bu sene hamsi çok çıkarsa, on midyeyi bir fakire vermek nezrim olsun diye adak yapılmaz; çünkü midye yenmez. Midye yemek, Hanefi'de helal değildir.
Yanlışlık yapıp cemaatle namaz kılmak adanmışsa, yine cemaatsiz kılınması gerekir. Yanlış bir iş, yanlış olarak düzeltilmez. Dine uygun düzeltmeye çalışılır.
2- Namazı şer'i özürsüz bozmak haramdır. Bin rekât nafile namaz kılınsa, tesbih namazı kılınsa bu günah affolmaz. Bir hadis-i şerifte, (Çok az bir günahtan kaçınmak, bütün cin ve insanların [nâfile] ibadetleri toplamından daha iyidir) buyuruluyor. Her günah, Allahü teâlâya isyan olduğundan, büyüktür; fakat bazısı, bazısına göre küçük görünür. Bir küçük günahı yapmamak bütün cihanın nafile ibadetlerinden daha sevabdır, çünkü nafile ibadet yapmak farz değildir. Günahlardan kaçınmaksa farzdır. (Rıyad-un-nasıhin)
Dinde, önce haramdan kaçınmak esastır. Haram işleyerek, farz bile yapılmaz. Farz ile haram bir araya gelince, yani farzı işlerken haram işlemek mecburiyeti olunca, haram işlememek için farz tehir edilir. Üstünde çok necaset bulunan kimse, avret yerini açmadan veya başka bir sebeple temizlemesi mümkün değilse, başka elbisesi de yoksa o haliyle kılar, çıplak kılmaz. Hatta temizleme imkânı olsa; ama yanında yabancılar varsa, temizlemeden namazını kılar; çünkü başkalarının yanında avret yerini açmak yasak, necaseti temizlemek ise emirdir. Emir ile yasak bir araya gelince, yasağa uyulur. Yani avret yeri açılmaz. Bir emri yapmak, bir haramı işlemeye sebep olursa, haram işlememek için, o emir terk edilir, yapılmaz.
Haramdan kaçmak, farzı yapmaktan önce geldiği gibi, mekruhtan kaçmak, sünneti yapmaktan önce gelir. Haram işleyerek nafile namaz kılmaya çalışmak, kaş yapayım derken göz çıkarmak olur.
|
.
Tehıyyet-ül-menzil namazı
|
Evden çıkarken ve eve girince, kerahet vakti değilse iki rekat namaz kılmalı! Buna "Tehıyyet-ül-menzil" namazı denir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Evinden çıkarken iki rekat namaz kılan, dışarıdan gelecek her çeşit beladan korunur. Evine girince iki rekat namaz kılan da, içteki kötülüklerden korunmuş olur.) [Beyheki]
Farz kazası olanlar, bildirilen nafile namazların vaktinde kaza namazı kılmalıdır! Hem kaza borcu ödenir, hem de nafile namaz sevabına kavuşulur. Mesela tehıyyet-ül-menzil namazını kılarken, (ilk kazaya kalmış sabah namazının farzına ve tehıyyet-ül-menzil namazını kılmaya) diye niyet etmelidir. Böylece hem kaza borcu ödenmiş, hem de adı geçen nafile namaz kılınmış olur. (N.Fıkhıyye)
Hiç kazası olmayanın da kaza namazı kılması caizdir. (Redd-ül muhtar, Hindiyye)
.
Resulullahı rüyada görmek için
|
Sual: Resulullahı rüyada görmek için ne yapmak gerekir?
CEVAP
Resulullah efendimizi rüyada hakiki şekliyle görebilmek için düzgün itikada sahip olmak, ibadetleri yapıp haramlardan kaçmak ve çok salevat-ı şerife getirmek gerekir. Hadis-i şerifte, (Cuma gecesi iki rekat namaz kılıp, her rekatta bir Fatiha, bir Âyet-el Kürsi, 15 İhlas okuyup selam verdikten sonra bana bin salevat okuyan, öteki Cumaya varmadan beni rüyada görür) buyuruldu. (Şir’a)
Sual: Peygamber efendimiz aleyhisselamı rüyada görmek için tarif ettiğiniz iki rekatlık namazı kılarken, kazaya kalmış sabah namazının farzına da niyet edebilir miyiz?
CEVAP
Ömürde bir iki kere kılınan namazlar için, o namaza niyet edilmelidir.
Not: Abher namazı maddesine de bakınız.
.
Abher namazı
|
Abher namazı, 4 rekatlık nafile bir namazdır. İkinci rekatta, oturulunca Ettehiyyatüden sonra salli barik okunur. Her rekatta bir Fatiha, on defa Kadir suresi okunur. Sonra rükudan önce, 15 defa (Sübhanallahi velhamdülillahi ve la ilahe illallahü vallahü ekber) tesbihi okunur, sonra rükuya varılır, rükuda 3 defa (Sübhane rabbiyel azim)dendikten sonra 3 defa yukarıdaki tesbih okunur. Sonra doğrulup, kavmede, yani ayakta iken aynı tesbih 3 defa daha okunur. Secdeye varılır, 3 kere (Sübhane Rabbiyel a'lâ)dan sonra, yukarıdaki tesbih 5 defa okunur. Daha sonra ikinci secdeye gidilir. İkinci secdede de 3(Sübhane Rabbiyel a'lâ)dan sonra yukarıdaki tesbih 5 defa okunur. İki secde arasında tesbih okunmaz.
Diğer 3 rekat da böyle tamamlanır. Selamdan sonra konuşmadanKadir suresi on defa okunur. Sonra aynı tesbih 33 defa okunupCezallahü Muhammeden anna ma hüve ehlühü denir.
Hazret-i Ömer, (Bir mümin, Abher namazını kılıp da Resulullahı rüyasında görmezse, ben Ömer değilim. Yemin ederim ki, Allahü teâlâ, bu namazı kılanın işini görür, dilediğini verir, günahı ne kadar çok olsa da, hepsini affeder, ölürken susamaz, kabrine çiçekler döşenir. Kabrinden kalkarken de, başına keramet tacı konur) buyurdu. [Nafile ibadetlerin sevabına kavuşabilmek için, farz namaz borcu, yani kaza namazının olmaması lazımdır.]
Hazret-i Ali de (Resulullahı görmek istediğim zaman, Abher namazını kılarım) buyurdu. (Şir’a)
.
Sübha namazı
|
Abdest aldıktan sonra kılınan 2 rekat namaza sübha namazı denir. Mekruh vakitler hariç, her zaman kılınır. Abdest aldıktan veya guslettikten hemen sonra sübha kılmak isteyen, kazası var ise, hem kaza namazına, hem de sübha namazına niyet ederse, hem kazası ödenmiş olur hem de sübha sevabına kavuşur. Vaktin farz veya sünnetini kılarken bu namaza da niyet etmek iyi olur.
Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Güzelce abdest alıp, vesvesesiz iki rekat namaz kılanın, günahları affolur.) [Buhari]
(Cennette Bilal’e bu makama nasıl geldiğini sordum. "Her abdest aldıktan sonra iki rekat namaz kılardım" diye cevap verdi.) [Buhari]
Sübha namazından sonra edilen dua da kabul olur. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Allahü teâlâ buyurdu ki: Abdesti bozulunca abdest almayan bana cefa etmiş olur. Abdest alıp da, iki rekat namaz kılmayan da bana cefa etmiş olur. İki rekat namaz kılıp da benden bir ihtiyacını istemezse yine bana cefa etmiş olur. Abdest alıp, iki rekat namaz kıldıktan sonra dua edenin duasını kabul etmezsem ben de ona cefa etmiş olurum. Halbuki ben cefa etmem.) [Şir’a]
İki işe bir niyet
Sual: Bir kimse, abdest alınca, hemen herhangi bir namaz kılsa, mesela kaza kılsa, niyet etmese de, abdestten sonra kılınan sübha namazı yerine de geçer mi?
CEVAP
Evet, geçer. Bir kimse, camiye girince farz, vacib, sünnet veya nafile namaz kılsa, tehıyyet-ül mescide hiç niyet etmese de tehıyyet-ül mescid namazı kılınmış olur. Bir fakir, Kurban Bayramı günlerinde nafile niyetiyle tavaf etse de farz yerine geçer. Yevm-i şekte yani Şaban ayının son günü nafile oruca niyet eder de, sonra o günün Ramazandan olduğu anlaşılırsa, o kimsenin tuttuğu oruç Ramazan orucu olur. Seher vakti, iki rekât teheccüd namazına niyet eder de, sonra fecrin doğduğu, yani sabah olduğu anlaşılırsa, bu iki rekât sabah namazının sünneti yerine geçer. (Muayyen bir günde [mesela Zilhicce ayının altıncı Perşembe günü] oruç tutacağım) diye adakta bulunan, o gün, nafile olarak oruç tutsa, nezri yani adağı yerine gelir.(Redd-ül muhtar)
Sual: Abdest aldıktan 1-2 saat sonra, Sübha yani abdest için şükür namazı kılınsa caiz olur mu?
CEVAP
Caiz olursa da, geciktirmeden kılmalı.
.
İstihare namazı
|
Sual: İstihare nedir ve istihare namazı nasıl kılınır?
CEVAP
İstihare, bir işin hakkında hayırlı olup olmadığını anlamak için abdest alıp iki rekat namaz kıldıktan sonra bu husustaki duayı okuyarak o işle ilgili rüya görmek üzere uykuya yatmaktır.
İmam-ı Gazali hazretleri buyuruyor ki:
Dört şeyi yapan dört şeyden mahrum kalmaz:
1- Şükreden, nimetin artmasından,
2- Tevbe eden, kabulden,
3- İstihare eden, hayırdan,
4- İstişare eden, doğruyu bulmaktan, hakikate ulaşmaktan mahrum olmaz.
Herhangi bir işe başlarken, mesela evlenirken, ev alırken istihare yapmalıdır. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Mutluluk, istihare namazı kılmakla gerçekleşir.) [Hakim]
(İstiharede bulunmak ve kadere rıza göstermek kişinin mutlu olacağına, bunun aksi ise, kişinin mutsuz olacağına alamettir.)[Tirmizi]
(İstihare eden kimse mahrum kalmaz, istişare eden pişman olmaz. İktisat eden darlık çekmez.) [Taberani]
Evlenmeden önce, birkaç defa istihare etmeli, Hak teâlâya sığınmalıdır. Nefsin ve kötü kimselerin araya girmemesi için, yalvarmalıdır.
Bir işe başlayacağınız veya bir şeyden kurtulmak istediğiniz zaman, iki rekat nafile namaz kılıp [aşağıda bildirilen Arapça duayı okuyarak] "Eğer bu işim [Mesela şununla evlenmem veya şu evi almam] dünya ve ahiretim için hayırlı ise, bunu bana mübarek eyle. Eğer hakkımda hayırlı değilse, onu benden uzaklaştır ve hayırlı olanı bana kolaylaştır. Beni kazana rıza gösterenlerden eyle, Ya Erhamerrahimin" demelidir.
Önce günahlardan tevbe edilir. Tevbe için kısaca, "Ya Rabbi! Büluğ anımdan şimdiye kadar yaptığım günahlara pişman oldum. Bundan sonra da, inşallah hiç günah işlememeye söz veriyorum" denir. Sonra gusledilir. Gusülden sonra, o gece (istihareye niyet ettim) diyerek iki rekat nafile namaz kılınır. İlk rekatta Kâfirun, ikinci rekatta İhlasokunur. İstihare namazından sonra şu dua okunur:
(Allahümme innî estehirüke bi-ilmike ve estakdirüke bi-kudretike ve eselüke min fadlikelazim fe inneke takdirü ve la akdirü ve tâlemü vela âlemü ve ente allamül-guyub)
Bu şekilde istihareye yedi gece devam edilir. [Gündüz de istihareye yatmak caizdir.] Gusül sadece ilk gün alınır. Diğer günler gusle gerek yoktur.
İstihare başkasına yaptırılmaz. İstihareyi herkesin kendi yapması gerekir. İstihare yapmasını öğrenmeli, bu sünneti kendisi ifâ etmelidir. Bedenle yapılan ibadetleri başkasına yaptırmak caiz değildir.
İstihare namazını kılıp duasını ettikten sonra hiç konuşulmadan yatılmalı. İhtiyaç varsa konuşulur. Aslında her zaman yatsı namazını kıldıktan sonra, ihtiyaç olmadıkça konuşmamak müstehaptır, iyi olur.
İstihareden sonra, abdestli olarak, kıbleye dönüp yatılır. Rüyada beyaz veya yeşil görmek hayra, siyah veya kırmızı görmek şerre alamettir. 7 gün istihareden sonra, rüyada bir şey görülmezse, kalbe bakılır. O işi yapmak arzusu varsa, o işe karar verilir.
Bir muradı olan kimse, abdest alır, temiz bir yere oturur, üç defa salevat-ı şerife okur, sonra her birine Besmele çekerek 10 Fatiha, sonra 11 İhlas okur, sonra üç defa salevat okur. Sonra sağ yanı üzere, yüzü kıbleye karşı olarak ve sağ elini sağ yanağı altına koyarak yatar, niyet ettiği şeyin iyi veya kötü olacağını bi-iznillah rüyada görür. (Fetava-i Karı-ül-hidaye)
İstişare, istihareden üstündür
Sual: İstişare edecek salih, güvenilir kimsesi olanın, istişareyi bırakıp istihare yapması uygun mu?
CEVAP
Bir işin, hakkımızda hayırlı olup olmadığını anlamak için rüyaya yatmaya istihare denir. Bir işi ehline sormaya da istişare denir. İstişare sünnettir; hatta Resulullaha farzdı. Hâlbuki elbette vahiyle öğrenebilirdi. Cebrail aleyhisselamdan Allahü teâlânın muradını sorup öğrenebilirdi veya bizzat kendisi devamlı istihare yapabilirdi; ama Allahü teâlâ istişare yapmasını emretti. Bir âyet-i kerime meali şöyledir:
(Bir iş yapacağın zaman arkadaşlarınla istişare et!) [Al-i İmran 159]
İyi kimseler övülürken de, (İstişare ederek iş yaparlar) buyuruluyor. (Şura 38)
İnsan, malını, güvendiği kimseye bıraktığı gibi, doğru söyleyeceğine emin olduğu kimseyle istişare eder, danışır. Meşveret [danışmak], insanı pişman olmaktan koruyan bir kale gibidir. Meşveret olunacak kimsenin, insanların halini, zamanın ve memleketin şartlarını bilmesi lazımdır. Buna, siyaset bilgisi denir. Bundan başka, aklı, fikri kuvvetli, ileriyi gören, hatta sıhhati yerinde olması gerekir.
Hadis-i şeriflerde de buyuruldu ki:
(Salih olan âlimlerle istişare edin!) [Taberani]
(İstişare, pişmanlığa karşı kaledir.) [İ. Maverdi]
(İstişare eden, pişman olmaz.) [Taberani]
(Yapacağı işi ehliyle istişare edene, o işin en güzeli nasip olur.)[Taberani]
(Akıllıya danışıp onu dinleyen doğruyu bulur, dinlemeyen pişman olur.) [İ. Maverdi]
(Tedbirli kimse, işinin ehli olana danışıp, ona göre hareket eder.)[Ebu Davud]
Hazret-i Âdem, (İşlerinizi istişareyle yapın. Eğer ben, yasak meyve konusunda meleklerle istişare etseydim, musibete maruz kalmazdım) buyuruyor. Hazret-i Ömer de, (Allah’tan korkanlarla istişare edin) buyurmuştur.
Demek ki, işin ehli olanla istişare, istihareden üstündür, yani istişare şartları varken istihare yapılmaz. Ancak, danışacak salih, güvenilir bir zatı tanımayan, istihare yapmalıdır.
.
Tehıyyet-ül-mescid namazı
|
Mescide girince, oturmadan önce, mescidin sahibine yani Allahü teâlâya tazim ve hürmet için kılınan iki rekat nafile namazdır.
Camiye girenin tehıyyet-ül-mescid olarak iki rekat namaz kılması, söz birliği ile sünnettir. Sesli Kur'an-ı kerim okunuyorsa tehıyyet-ül-mescid namazı kılınmaz. (Hamevi)
Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Mescide girince, oturmadan önce iki rekat namaz kılın! Sonra ister oturun, ister işinize gidin!) [Ebu Davud]
(Allahü teâlânın en çok sevdiği yer, camilerdir.) [Hakim]
(Camiye gelen Allah’ın misafiri olur. Allahü teâlâ da, misafirine elbette ikram eder.) [Taberani]
Farz kazası olanlar, bildirilen nafile namazların vaktinde kaza namazı kılmalıdır! Hem kaza borcu ödenir, hem de nafile namaz sevabına kavuşulur. Mesela tehıyyet-ül-mescid namazını kılarken, (ilk kazaya kalmış sabah namazının farzına ve tehıyyet-ül-mescid namazını kılmaya) diye niyet etmelidir. Böylece hem kaza borcu ödenmiş, hem de adı geçen nafile namaz kılınmış olur. (N.Fıkhıyye)
Sual: Tehıyyet-ül-mescid namazı mekruh vakitlerde de kılınabilir mi? Şafiiler mekruh vakit olsa da camiye gelince, iki rekat tehıyyet-ül-mescid namazı kılıyorlar. Hanefiler de kılabilir mi?
CEVAP
Hanefi’de mekruh vakitlerde tehıyyet-ül-mescid namazı kılınmaz. Mesela öğle ezanı okunduktan sonra camiye girince iki rekat tehıyyet-ül-mescid kılabilir. İkindi namazı için camiye gelince kılabilir. Bir de yatsı için gelince kılabilir. Sabah namazına gelince imsak vaktinden sonra tehıyyet-ül-mescid kılmak mekruh olur. Bir de akşam namazından önce kılınmaz. Bir de öğle namazına 20 dakika kala kılınmaz.
Camiye gelen kimse, farz veya sünnet yahut kaza kılarken, tehıyyet-ül-mescide de niyet ederse, bütün âlimlere göre, tehıyyet-ül-mescid namazı da kılınmış olur.
Şafii mezhebinde, tehıyyet-ül-mescid namazı, o vaktin namazı olduğu için, kerahat vakti de olsa kılmak caizdir.
Sual: Câmiye girip, sünnet veya farz olan herhangi bir namaz kılınınca, tehıyyet-ül mescid namazı da kılınmış sayılır mı?
CEVAP
Evet, sayılır. Ancak niyet sevabına da kavuşmak için sünneti veya farzı kılarken tehıyyet-ül mescide de niyet etmek gerekir. Yeni abdest alıp camiye girmişse, Sübha namazına da niyet edilirse, niyet sevabı da alınır. Niyet edilmese de, her iki namaz kılınmış olur, ancak niyet sevabı eksik olur.
Bunlar gibi, hiç niyet edilmeden abdest ve gusül alınsa, abdest de, gusül de sahih olur, ama niyet de edilince, niyet sevabına da kavuşulur. Her ibadeti yaparken niyet ederek niyet sevabına kavuşmalı. Bazı ibadetlerde, mesela teyemmümde, namazda niyet etmek farzdır. Niyetsiz o ibadet hiç sahih olmaz.
|
.
Küsuf ve Husuf namazları
|
Sual: Küsuf ve husuf namazları nedir, nasıl kılınır?
CEVAP
Bu iki namaz nafile namazdır. Küsuf namazı güneş tutulunca, Husuf namazı ise ay tutulduğu zaman kılınır.
Küsuf namazı:
Güneş tutulduğu zaman, cuma namazını kıldıran imam, ezansız ve ikametsiz en az iki rekat namaz kıldırır. Kıraati gizli veya açıktan okur. Kıraatte uzun sure okumak iyidir.
Namazdan sonra da güneş açılıncaya kadar kıbleye doğru ayakta veya cemaate karşı oturarak dua eder. Böyle bir imam bulunmazsa, bu namazı herkes, kendi evinde tek başına da kılabilir. Sahrada da kılınabilir.
Küsuf namazında imam-ı a'zama, imam-ı Malik'e ve imam-ı Ahmed'e göre, hutbe okunmaz. İmam-ı Şafii’ye göre, namazdan sonra hutbe okunması müstehaptır.
Husuf namazı:
Ay tutulduğu zaman, herkes kendi evinde tek başına olarak güneş tutulması namazı gibi, kıraati gizli veya açıktan okuyarak iki veya dört rekat namaz kılması iyi olur. Bu namazın camide cemaatle kılınması da, caizdir.
Bu namaz, iki rekat kılınırsa sabahın sünneti gibi, dört rekat kılınırsa ikindinin sünneti gibi kılınır.
|
.
Evvabin namazı
|
Sual: Evvabin namazı nedir, nasıl kılınır?
CEVAP
Akşam namazından sonra kılınan nafile namaza (Evvabin namazı)denir, bu namazı kılmak müstehabdır. Altı rekat olarak kılınır.
Hepsini bir selam ile veya iki rekatta birer selam ile kılınabilir. Her iki şekilde de, ilk iki rekatları, akşam namazının sünneti yerine sayılır. Bu namazı, sünnetten sonra, ayrıca kılmak da olur. İki hadis-i şerif meali:
(Akşam namazından sonra, altı rekat kılanın günahları, deniz köpüğü kadar da olsa, affolur.) [Taberani]
(Akşam namazından sonra, arada kötü bir şey konuşmadan, altı rekat nafile namaz kılmak, on senelik ibadete denk olur.) [Tirmizi]
Evvabin namazı kılarken, kazaya niyet edilirse, hem bu büyük sevablara kavuşulmuş, hem de kaza borcu ödenmiş olur. Kaza borcu olan, kazaya niyet etmeden, nafile olan evvabin namazını kılarsa, bu sevablara kavuşamaz. Çünkü Hazret-i Ali’nin naklettiği bir hadis-i şerif meali şöyledir:
(Farz namaz borcu olanın nâfile kılması, doğumu yaklaşmışken, çocuğunu düşüren hâmileye benzer. Artık bu kadına, hâmile de, ana da denmez. Bu kimse de böyle olup, farz namazlarını ödemedikçe, Allahü teâlâ, onun nâfile namazlarını kabul etmez.)[Zahire-i Fıkh, Fütuh-ul-gayb m. 48]
.
Sünnet namazlar
|
Sual: Bazı kimseler, sünnet namazlar hakkında, özellikle, yatsının ilk sünneti hakkında hadis olmadığı için bid’at diyorlar. Doğrusu nedir?
CEVAP
Bütün sünnetler hakkında hadis-i şerif vardır. Yatsının ilk sünneti Hanefi’de ve Maliki’de gayri müekked sünnettir.
Nimet-i İslam kitabında deniyor ki:
Sünnetlere (Nafile) denilmesi, nafile deyiminin daha kapsamlı olmasındandır. Çünkü her sünnet nafiledir. Her nafile, sünnet değildir. Nafileler revatib ve regaib diye ikiye ayrılır.
Revatib: Farzlardan önce veya sonra kılınan müekked ve gayr-ı müekked sünnetlerdir.
Regaib: Kuşluk ve teheccüd gibi diğer nafile sünnetlerdir.
Müekked sünnetlerin bir kısmı iki, bir kısmı dört rekâttır.
İki rekâtlılar: Sabah namazından önce, öğle, akşam ve yatsı namazından sonra kılınan iki rekât sünnetlerdir.
Dört rekâtlılar: Öğle ve Cuma namazından önce ve Cuma namazından sonra kılınan dört rekât sünnetlerdir.
Gayr-i müekked sünnetler: İkindi ve yatsıdan önce kılınan 4 rekâtlı sünnetlerdir.
Öğlenin ve yatsının ikişer rekâttan ibaret olan son sünnetlerini onlara ikişer rekât daha ekleyerek dörder kılmak da mendub sünnetlerdendir. Bir hadis-i şerif meali şöyledir:
(Öğlenin farzından önce ve sonra devamlı olarak dört rekât[nafile] kılana cehennem haram olur.) [Tirmizi, Ebu Davud]
Akşam namazının farzından veya müekked sünnet olan iki rekâttan sonra altı rekât namaz kılmak da mendub sünnettir. Bu mendub sünnete Evvabin denir. Bir hadis-i şerif meali:
(Akşam namazından sonra konuşmadan altı rekât daha kılanın elli yıllık [küçük] günahları affolunur.) [Feyz-ül Kadir]
İkindinin ilk sünneti, yatsının ilk sünnetinden daha faziletlidir. Hazret-i Aişe validemiz (Resulullah, yatsının farzından önce dört, farzından sonra da dört rekât kılıp yatarlardı) buyurdu.
Hazret-i İbni Ömer’in, (Resulullah ile beraber, yatsı namazından sonra iki rekât namaz kıldık) diye bildirdiği hadis-i şerifi, yatsının son sünnetini, Hazret-i Abdullah ibni Mugaffelin rivayet ettiği, (Her ezan ve ikamet arasında namaz vardır) hadis-i şerifi de, yatsının ilk sünnetini göstermektedir. (Buhari)
Mezahib-i erbaa’da nafile namazlar mezheplere göre şöyle bildiriliyor:
Hanefide: Farz namaza tabi olan nafileler, ikiye ayrılır: Mesnun ve mendub.
Mesnun olanlar:
Sabah namazından önce iki,
Öğle namazından önce dört, sonra iki,
Cuma namazından önce ve sonra dört,
Akşam namazından sonra iki,
Yatsı namazından sonra iki.
Mendub namazlar:
Akşam namazından sonra altı,
Yatsı namazından önce dört rekât. Hazret-i Aişe validemiz,(Resulullah, yatsının farzından önce dört, farzından sonra da dört rekât kılıp yatarlardı) buyurdu.
Hanbelî’de: Farz namazlara tâbi olan nafileler ikiye ayrılır: Ratibe ve gayr-i ratibe.
Ratibeler:
Öğle farzından önce iki, öğle farzından sonra da iki,
Akşam namazından sonra iki,
Yatsı namazından sonra iki ve sabah namazından önce de iki rekat.
Revatibin gayrı ise yirmi tanedir:
Öğle namazından önce dört ve sonra dört,
İkindi namazından önce dört,
Akşam namazından sonra dört,
Yatsı namazından sonra da dört rekât,
Akşam namazından önce iki rekât kılmak da mubahtır.
Şafiide: Farzlara tabi olan nafile namazları ikiye ayrılır: Müekked, gayri müekked.
Müekkedler (Revatib olanlar):
Sabah namazının iki rekâtı,
Öğle ve Cuma namazından önce iki, Cumadan sonra iki,
Akşam namazından sonra iki,
Yatsı namazından sonra da iki rekât, bir de vitirdir.
Sünnet-i gayri müekkedeler:
Öğleden önce ve öğleden sonra iki rekât. Cuma da öğle gibidir. [Öğlenin ve Cumanın farzından önce, iki rekât müekked, iki rekât da gayr-i müekked olmak üzere, toplam dört rekât sünnet namaz vardır.]
İkindiden önce dört,
Akşamdan önce iki rekât. Bu iki rekât, (Her iki ezan arasında bir namaz vardır) hadisinden dolayı kılınır. İki ezandan murat ezan ve ikamettir.
Yatsı namazından sonra iki rekât.
Malikide: Farzlara tabi olan nafileler ikiye ayrılır: Revatib ve diğerleri.
Revatib olanlar:
Bunların belli bir rekât sayısı yok ise de evla olanı şöyledir:
Öğle namazından önce ve sonra dört,
İkindi namazından önce dört,
Akşam namazından sonra altı rekât.
(İki ezan arasında bir namaz vardır) hadis-i şerifine istinaden yatsı namazından önce nafile kılmak müstehabdır.
Revatib olmayan nafileler:
Sabah namazı iki rekât.
Maliki’de yatsı namazından sonra ve vitir namazından önce kılınan bir nafile namaz var.
Vitir sünnet-i müekkededir. İki rekât tavaf namazından sonra sünnetlerin en kuvvetlisidir.
Görüldüğü gibi, her mezhepte sünnet namazlar vardır.
Sual: Öğle ve yatsının son sünnetini dört rekat kılmak caiz midir?
CEVAP
Farz ve vacip namazlardan başka kılınan namazlara, sünnetler de dahil, nafile denir. Mekruh vakitler haricinde her zaman nafile namaz kılmak caizdir. Öğle ve yatsı namazının farzından sonra dört, akşamın farzından sonra altı rekat nafile namaz kılmanın fazileti hakkındaki hadis-i şeriflerden birkaçı şöyle:
(Öğle namazından önce ve sonra dört rekat namaz kılmaya devam edene Cehennem haram olur.) [Tirmizi]
(Akşamdan sonra altı rekat namaz kılanın, günahları deniz köpüğü kadar da olsa affedilir.) [Taberani]
(Akşam namazından sonra, konuşmadan 6 rekat namaz kılan, 12 yıl nafile ibadet etmiş gibi sevaba kavuşur.) [İbni Mace]
(Öğlenin farzından önce kılınan dört rekat, yatsının farzından sonra kılınan dört rekat namaz gibidir. Yatsıdan sonra kılınan dört rekat namaz, Kadir gecesinde kılınan dört rekat namaz sevabına eşittir.) [Taberani]
Ancak nafile ibadetlerin sevabına kavuşabilmek için farz borcunun olmaması gerekir. Bu borcu ödemedikçe, bu cinsten olan hiçbir nafile ibadetine sevap verilmez. Dürret-ül fahire’deki hadis-i şerifte, (Allahü teâlâ, kazaya kalmış namaz borcu olanın, nafile namazını kabul etmez) buyuruldu. Ayrıca nafile ibadetlere sevap verilebilmesi için, haramlardan kaçıp günahlara da tevbe etmek gerekir.
Sual: Bazen öğlenin sünnetini terk etmekte mahzur var mıdır?
CEVAP
Çok mühim bir mazeret olmadan namazın sünnetlerini terk etmek doğru değildir. Hele kaza borcu olanın namazlarını bir an önce kaza etmesi farzdır. Bir kişi, bazen sabah ve akşam yemeğini yiyip öğle yemeğini yemese, bir şey olmaz. Yemek için namazın sünnetlerini bırakmak uygun değildir. Hele sünnete önem verilmediği için kılınmazsa çok daha tehlikelidir. Peygamber efendimizin yaptığı işleri beğenmemek olur ki maazallah çok kötüdür. Peygamber aleyhisselam, farzların yanında nafile namazlar kılmıştır. O kıldığı için bu nafile namazlara sünnet diyoruz. Peygamber efendimizin kıldığı bu nafilelerin [sünnetlerin] önemi büyüktür. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Her gün öğlenin farzından önce 4, öğle ve akşam ve yatsının farzından sonra 2, sabahın farzından önce 2 rekat olmak üzere 12 rekat nafile [sünnet] kılan Cennete girer.) [Ebu Davud]
(Her gün 12 rekat nafile namaz kılan müslümana Cennette bir köşk yapılır.) [Müslim]
(Öğlenin farzından önce 4 rekat [sünnet] kılan, gece bu kadar teheccüd namazı kılmış gibi sevap kazanır.) [Taberani]
(Öğlenin farzından önce ve sonra 4 rekat [sünnet] kılmaya devam edenin Cehenneme girmesi haramdır.) [Nesai]
(Öğlenin farzından önce 4 rekat kılan, İsrailoğullarından bir köleyi azat etmiş kadar sevap alır.) [Taberani]
Resulullah efendimizin hangi namazı daha çok sevdiği ve ona devam ettiği sorulduğunda, Hazret-i Âişe validemiz, (Öğleden önce 4 rekat[sünnet] kılardı, kıyamlarını uzatır, rüku ve secdelerini güzel yapardı) buyurdu. (İbni Mace)
Resulullah, öğlenin dört rekat olarak kıldığı ilk sünneti için, (Bu vakit, göklerin kapılarının açık olduğu zamandır. Bu vakitte iyi bir amelimin Arşa çıkmasını isterim) buyururdu. (Tirmizi)
(Öğlenin farzından önceki 4 rekat [sünnet] hariç, gündüz kılınan[sünnet] namazların hiç biri, gece kılınan [sünnete] denk olamaz. Gece namazlarının, gündüz namazlarına olan üstünlüğü, cemaatle kılınan namazın yalnız kılınan namaza üstünlüğü gibidir.) [Taberani]
(Cemaatle kılınan namaz, yalnız kılınan namazdan 27 derece daha faziletlidir.) [Buhari]
Öğle namazının sünnetlerinin fazileti bu kadar mühimdir. İmam-ı Gazali hazretleri, (Öğlenin son sünneti, ilk sünnetinden daha kuvvetlidir) buyuruyor. Redd-ül-muhtar’daki hadis-i şerifte ise,(Öğlenin farzından önceki [sünneti] terk eden, şefaatime kavuşamaz) buyuruluyor. O halde, mühim bir özür olmadan sünnetleri terk etmemelidir.
İslam âlimleri, bu hadis-i şerifi, (Özürsüz ve ısrar ile öğlenin sünnetini terk eden, bu namaz için olan ve derecenin yükselmesine yarayan şefaatime kavuşamaz) şeklinde açıklıyorlar. Çünkü sünneti değil, farzı bile terk edene, büyük günah işleyene şefaat edilecektir.
Farzdan önce sünnet kılmak, şeytanın ümidini kırmak, onu üzmek için emredilmiştir. Şeytan, (Sünnetlerde bile insanı aldatamıyorum, farzlarda ise, hiç aldatamam) diye üzülür. (Tahtavi)
Resulullahı sevindirmek, şeytanı üzmek için sünnetleri hiç terk etmemelidir!
.
Yatsının ilk sünneti
|
Sual: Peygamber efendimiz, ömrünün sonuna kadar namaz kılmadı mı? Namaz vakitleri, farz ve sünnet namazlar belli değil mi? Mezhepsiz biri, nasıl oluyor da, (Yatsının ilk sünnetine ait bir delil yok, bunu mezhep imamları uydurmuştur) diyebiliyor? Mezhep imamları din düşmanı mı da namaz uyduruyorlar?
CEVAP
Bu, mezhep imamlarımıza yapılan çok çirkin bir iftiradır. Bu ifadesiyle, kendisinin mezhep imamlarına uymadığını, mezhepsiz olduğunu açıkça beyan ediyor. Mezhebimiz, (Yatsının ilk sünneti var) diyorsa vardır. Elbette Peygamber efendimiz "sallallahü aleyhi ve sellem", ömrünün sonuna kadar kılmış ve tatbiki olarak bütün Eshab-ı kiram görüp bildirmiş, mezhep imamları da bu hükmü esas almışlardır. Önce fıkıh kitaplarındaki, mezhebimizin hükmüne bakalım:
Yatsı namazının farzından önce dört, farzdan sonra iki veya dört rekât sünnet kılınır. Dârimî’de bildirilen hadis-i şerifte, Hazret-i Âişe validemiz buyurdu ki: Resulullah efendimiz, yatsının farzından önce ve sonra dört rekât namaz kılıp yatardı. (El-fıkh-ü alel-mezahib-il-erbea)
Yatsıdan önce ve sonra kılınan dört rekât namaz, gayr-ı müekked sünnettir. Bunun delili, Hazret-i Âişe validemizden rivayet edilen şu hadis-i şeriftir: Resulullah efendimiz, yatsının farzından önce ve sonra dört rekât namaz kılıp yatardı. (Merakı’l-Felah)
Yatsının farzından önce dört rekât namaz kılmak müstehabdır. (Dürr-ül muhtar)
İmdad kitabında, İhtiyar'dan naklen şöyle denilmiştir: Yatsıdan önce dört rekât namaz kılmak müstehabdır. (İbni Âbidin)
Yatsının farzından önce dört rekât sünnet kılınır. (Kudurî)
Yatsının farzından önceki dört rekât sünnet, gayr-ı müekkededir.(Mecmua-i Zühdiyye)
Yatsıdan önce kılınan dört rekât namaz, gayr-ı müekked sünnettir. (El-Mevsılî, El-İhtiyâr)
Yatsıdan önceki sünnet ise, dört rekâttır. Bunu iki rekât kılmak da caizdir. Bu dört rekât sünnet müstehabdır. (Halebî)
Yatsının farzından önce ve sonra dört rekât sünnet kılmak mendubdur.Kenz'de de böyledir. (Hindiyye)
İkindinin ilk sünneti, yatsının ilk sünnetinden daha faziletlidir. [Darimî’nin bildirdiği hadis-i şerifte] Hazret-i Âişe validemiz,(Resulullah, yatsının farzından önce dört, farzından sonra da dört rekât kılıp yatardı) buyurdu. (Nimet-i İslam)
Başka bir hadis-i şerif de şöyledir:
(Her ezanla kâmet arasında bir nâfile namaz vardır.) [Buhârî, Müslim, Ebu Davud, Nesaî]
Resulullah “sallallahü aleyhi ve sellem”, (Her iki ezan arasında namaz vardır, her iki ezan arasında namaz vardır. Dileyen kimse kılsın!) buyurmuştur. Şerh-i Mesâbîh'te bu hadis-i şerifin ezanla ikâmet arasında nâfile namaz kılmaya teşvik için olduğu bildirilmektedir. Ezanla ikâmet arasında yapılan dua bu vaktin şerefi sebebiyle red olmaz. İmam-ı a'zam hazretleri, akşam namazından önce nafile namaz kılınmasına mekruh demiştir. Çünkü Büreydetü'l-Eslemînin bildirdiği hadis-i şerifte, (Her ezandan sonra iki rekât nâfile namaz vardır. Yalnız akşam namazında yoktur) buyuruldu.(Şir’a şerhi)
Fıkıh ilminde farzdan başka namazlara nâfile denir. Sünnetler de nâfile namazdır. Bu hadis-i şerifin de, yatsının farzından önce kılınan sünnete delil olduğunu Hanefî âlimleri bildirmiştir.
.
Nafile namazlarla ilgili çeşitli sorular
|
Sual: Nafile ibadet yapmak şart mıdır? Mesela nafile oruç tutmak, nafile namaz kılmak gerekir mi?
CEVAP
Hayır nafile ibadet yapmak şart değildir. Ancak Resulullahın sünnetine, emirlerine uymak büyük saadettir. Önce farzları yapmalı, farz borcu olmayan nafile ibadetleri de yapması çok iyi olur.
Bir hadis-i şerif meali şöyledir:
(Ayda üç gün oruç tutmanızı ve her gün iki rekat kuşluk namazı kılmanızı tavsiye ederim.) [Buhari, Müslim, Ebu Davud, Tirmizi, Nesai]
Peygamber efendimizin tavsiyesini emir telakki etmeli, ayda üç gün oruç tutmaya çalışmalı. Farz namaz kazası olan da, kuşluk vakti, iki rekat kaza namazı kılarsa Kuşluk namazı da kılınmış olur. Yeni abdest almışsa, Sübha namazı da kılınmış olur. Sefere çıkarken kılarsa, Tehıyyet-ül-menzil namazı da kılınmış olur. Camide kılarsa,Tehıyyet-ül-mescid de kılınmış olur. Bunların hepsi için niyet edilirse, ayrıca niyet sevabı da alınır.
Sual: Bir hoca, “Farzı terk ederek haram işleyen şefaate kavuşur, fakat sünneti terk eden şefaate kavuşamaz” dedi. Sünnet farzdan daha mı önemlidir?
CEVAP
Sünnetin birkaç manası vardır:
1- Kitab ve sünnet ifadesindeki sünnet, hadis-i şerifler demektir.
2- Farz ve sünnet ifadesindeki sünnet, Resulullahın emirleri demektir.
3- Sünnet, yalnız olarak kullanılınca, İslamiyet anlaşılır. (Sünnetimi[İslamiyet’i] terk edene şefaatim haramdır) hadis-i şerifi, (İnanılacak şeylerde İslamiyet’ten ayrılan şefaate kavuşamaz) demektir.
Demek ki, sünnet namazları değil, İslamiyet’i terk eden şefaate kavuşamaz. Büyük günah işleyen de şefaate kavuşur. (Hadika)
Sual: İkindi namazını kıldıktan sonra, kerahet vakti çıkıncaya kadar, nafile kılmak mekruh mu?
CEVAP
Evet mekruhtur. Yalnız nafile kılmak mekruh olan iki vakit vardır. Sabah, tan yeri ağardıktan sonra güneş doğuncaya kadar, sabah namazının sünnetinden başka nafile kılınmaz.
İkindiyi kıldıktan sonra, akşam namazından önce nafile kılmak mekruhtur. Bildirilen bu iki vakitte, yani sabah namazını kıldıktan sonra güneş doğuncaya kadar kaza namazı kılınır. Ama nafile kılınmaz. İkindi namazı kılındıktan sonra, kaza namazı kılınır. Fakat nafile kılınmaz. Kaza namazı da güneş batarken bakacak kadar sararmaya başlayıncaya kadar kılınır. Ondan sonra kılınması günah olur.
Sual: Şükür secdesi nasıl yapılır ve şükür namazı nasıl kılınır?
CEVAP
Kendisine nimet gelen veya bir dertten kurtulan kimsenin, Allahü teâlâ için şükür secdesi yapması müstehabdır. Şükür secdesi, tilavet secdesi gibidir.
Şükür secdesi yapacak kimse, niyet eder. Abdestli olarak, kıbleye karşı ayakta durup, ellerini kulaklara kaldırmadan, Allahü ekber der ve secdeye gider. Önce Elhamdülillah der. Sonra secde tesbihini okur. Sonra Allahü ekber der ve ayağa kalkar.
Şükür namazı iki rekattır, sabah namazının sünneti veya farzı gibi kılınır.
Sual: Mesela şükür namazını kaza namazı kılarken niyetlensek eda etmiş olur muyuz?
CEVAP
Ömürde böyle birkaç defa yapılan ibadetler için, kazaya niyet edilmez.
Sual: Kaza namazı borcu olan kimse, nafile olan istihare namazı kılabilir mi?
CEVAP
Nadiren yapılacak ibadetler caiz olur.
Sual: Güneş doğduktan 1-2 saat kadar sonra, evinden çıkarken kuşluk namazı kılarken, yeni abdest aldığımız için sübha namazına, evden çıkacağımız için tehıyyet-ül-menzil namazına da niyet edebilir miyiz?
CEVAP
Evet. Böyle niyet edilirse her üç namazın sevabına da kavuşulur.
Ancak, üzerinde kaza namazı olan kimse, yukarıda bildirilen Tehıyyet-ül-menzil, sübha, kuşluk namazı gibi nafile namazları kılarsa, kabul olmaz. Çünkü hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Kaza namazı borcu olanın nafile namazı kabul olmaz.) [Dürret-ül-fahire, Fütuh-ül-gayb]
Kaza namazı olan, bu namazı kılarken, kaza namazına ve yukarıda bildirilen nafile namazlara da niyet ederse, hem kazasını öder, hem de nafile namazların sevabına kavuşur. (İslam Ahlakı)
Sual: Bazı kimseler, imamla sabah namazının farzını kıldıktan sonra, kılamadıkları o günkü sabah namazının sünnetini kılıyorlar. Caiz mi?
CEVAP
Sabah namazının farzından sonra, nafile namaz kılınmadığı gibi, sabah namazının sünneti de nafile olduğu için kılınmaz. Ancak farz kazası olan, kaza kılabilir.
Öğle namazının ilk sünneti kılınmadan, imamla farz kılınmışsa, ilk sünnet farzdan sonra kılınır. Yatsı namazının ilk sünneti de farzdan önce kılınamamışsa, farzdan sonra kılmak iyi olur. Sabahın sünneti gibi, ikindinin sünneti de farzdan sonra kılınmaz.
Kamet okunduktan sonra ayrı bir yer yoksa cemaat arasında sünnete durulmaz. Peygamber efendimiz, (Kamet okununca, [cemaat arasında] o farzdan başka namaz kılınmaz) buyurunca, “Ya Resulallah, sabahın sünnetini de mi kılmayacağız” dediler. (Evet, sabahın sünneti de kılınmaz) buyurdu. (İbni Adiy)
Girişte veya direk arkasında, sabahın sünneti kılınıp imama yetişmeye çalışılır. Sünneti kılınca, imama yetişemeyeceğini zanneden kimse, sünneti kılmaz, hemen imama uyar. Farzdan sonra da sünneti kılmaz.(Dürer)
Sual: Nafile namaz kılarken, secdede, dua okumak caiz midir?
CEVAP
Nafile namazlarda caizdir. Farzlarda okunmaz.
Sual: Nafile namazlar cemaatle kılınır mı?
CEVAP
Kılınmaz.
Sual: Farz namazlarda kıyam, yani ayakta durmak farzdır. Sünnetlerde de ayakta durmak farz mıdır?
CEVAP
Sağlam kimse için yalnız farz namazlar ile vitir namazını kılarken ayakta durmak farzdır. (Sirac-ül-vehhac)
Hasta ve özürlü olmasa da, nafileleri oturarak kılmak her zaman ve her yerde caizdir. Yalnız [vacip diyenler de olduğu için] sabah namazının sünnetini ayakta kılmalıdır! Nafileleri oturarak kılana, sevabın yarısı verilir. (Merakıl-felah)
Beş vakit namazın sünnetlerini hiç bir mazeret yokken de, oturarak kılmak caizdir. Çünkü bu sünnetler de, nafile namazdır. (Cevhere)
Bunlar Seadet-i Ebediyyede de yazılıdır.
Nafile namazları da ayakta kılmak iyi olur.
Sual: Bulgaristan’dan gelen Rumeli muhacirleri, Tesbih, Regaib… gibi nafile namazları cemaatle kılabilmek için nezr ediyorlar, sonra cemaatle kılıyorlar. Bazen de namaza başlayıp bozuyorlar. Sonra cemaatle kılıyorlar. Böyle yapmaları dine uygun mudur?
CEVAP
Bu bâtıl bir yoldur. Mekruhtan kurtulmak için böyle yapmaları günah olur. Fıkıh ilminde söz sahibi İbni Âbidin hazretleri buyuruyor ki:
«Bahr sahibi diyor ki: ……. namazını cemaatle kılmak mekruhtur; bid'attir. Rumeli halkının kerahet ve nafileden kurtulmak için onu nezir etmeleri ise bâtıl bir çaredir.» (Redd-ül muhtar - Vitir ve nafileler bahsi)
Sual: Kitaplarda, teheccüd ve kuşluk namazlarının en çoğu 12 rekat olarak bildiriliyor. Daha fazla kılsak günah olur mu? Kuşluk vaktinde ve gece kaza namazı kılıyorum, gündüz kuşluğa gece de teheccüde niyet ediyorum. Bu durumda 12 rekattan fazla namaz kılmamda mahzur var mıdır?
CEVAP
Hayır hiç mahzuru olmaz.
Gece nafile kılmak
Sual: Erkeklerin, geceleyin nafile namaz kılarken sesli de okumaları caiz midir?
CEVAP
Evet, caizdir; fakat gündüz kılınan, farz ve nafile bütün namazları, gizli okumak vacibdir. (Hindiyye)
Gündüz namazları, öğle ve ikindidir. Gece namazları ise, akşam, yatsı ve sabah namazlarıdır.
Nafile kılarken
Sual: Bir kimse, Kuşluk, Teheccüd gibi nafile namazları kılarken sesli okuyabilir mi?
CEVAP
Kuşluk namazı gibi gündüz kılınan nafilelerde, gizli okumak vacibdir. Teheccüd gibi gece kılınan namazlarda, kişi muhayyerdir, yani ister sesli, ister gizli okur. (Hindiyye)
Farzın nafilesi
Sual: S. Ebediyye’de, (Farzları nâfile olarak yapmak, müekked sünnetleri yapmaktan daha çok sevap olur) deniyor. Farzları nâfile olarak yapmak ne demektir? Bir örnek verilebilir mi?
CEVAP
Bir farzı eda ettikten sonra, onu tekrarlamak nâfile olur. Mesela hacca giden, tekrar hacca giderse nâfile olur. Bir kimse, öğle namazını kılsa, sonra orada bazı kimseler öğleyi cemaatle kılmaya başlasalar, bu da onlara uysa, farzı nâfile olarak kılmış olur. Öğlenin farzını tekrar kılması nâfile oluyor. Bu kılınan nâfile, öğlenin sünnetinden daha çok sevab oluyor. Ayrıca cemaat sevabına da kavuşur. Yani 27 derece sevab alır.
Cemaatle nâfile kılmak
Sual: Cemaatle nâfile namaz kılmak caiz midir?
CEVAP
Tahrimen mekruh olduğu muteber din kitaplarında yazılıdır:
Üç kişiden fazla cemaatle kılmak mekruhtur. (Dürr-ül-muhtar, Redd-ül-muhtar, Halebi-yi sagir, Fetava-i Hindiyye, Mezahib-i Erbea, Nimet-i İslam)
Ravda-tül Fetâvâ’da diyor ki:
Nâfile namazı cemaatle kılmak mekruhtur. Teravih namazını bile yirmi rekâttan fazla cemaatle kılmak mekruhtur. Vacib olan vitri de, Ramazandan başka zamanda cemaatle kılmak mekruhtur. (Tergib-üs salat)
İmam-ı Rabbani hazretleri de buyuruyor ki:
Binlerce yazıklar olsun! Birçok bid’at meydana çıkarıldı. Cemaatle teheccüd kılıyorlar. Üçten fazla kimsenin cemaatle nâfile kılması, sözbirliğiyle mekruhtur. (1/131)
Kuşluk namazını kaçırmak
Sual: Nâfile ibadeti yapmak zorunda olmadığımıza göre, her zaman yaptığımız veya başladığımız nâfileyi terk etmek neden uygun olmuyor? Bazen uyuyakaldığım zaman Teheccüd namazını, bazen de Kuşluk namazını kaçırıyorum. Mahzuru oluyor mu?
CEVAP
Eğer kalkmak için gerekli tedbiri aldığı hâlde uyanamamışsa, mahzuru olmaz, hattâ Teheccüd namazını kılmış sayılır. Bir hadis-i şerif:
(Gece ibadete niyet edip, sabaha kadar uyuyup kalana, niyeti sebebiyle gece ibadet etmiş gibi sevab yazılır, uykusu da kendisine sadaka olur.) [Nesaî]
Kuşluk namazını da böyle bir mazeretle kaçıran aynı sevaba kavuşur.
Eğer Teheccüdü tembellikle falan kılmamışsa, o zaman öğleye kadar kılarsa gece kılmış gibi sevab alır. Bir hadis-i şerif:
(Bir kimse, her gece okuduğu dua ve zikirleri ihmal edip okumadan yatarsa, ertesi günü öğleye kadar okursa, vaktinde okumuş gibi aynı ecir ve sevaba kavuşur.) [Müslim]
Bozulan nâfile namazları tekrar kılmak, bozulan nâfile oruçları da tekrar tutmak vacibdir. Çünkü, nâfileye başlanınca, bunu tamamlamak vacib olur. (Uyun-ül-besair)
Sanki nâfile ibadeti yapmaya başlamak, o ibadeti adamak gibi oluyor. Tamamlaması adak gibi vacib oluyor. Bir hadis-i şerif:
(Gücünüz yettiği kadar [nâfile] ibadet edin! Âdet edindiğiniz bir ibadeti bırakmaktan sakının! Çünkü Allahü teâlâya, bir kimsenin âdet edindiği ibadeti bırakması kadar ağır gelen bir şey yoktur.)[Deylemî]
Yağmur yağarken
Sual: (Yağmur yağarken, namaz kılmak ve dua etmek iyi olur) deniyor. Böyle bir şey var mıdır?
CEVAP
Evet, yağmur yağarken namaz kılmak ve dua etmek çok kıymetlidir. Bu konudaki iki hadis-i şerif:
(Kur’an okunurken ve yağmur yağarken yapılan dua makbuldür.)[Taberânî]
(Yağmur yağarken namaz kıl! Her ne kadar yağmur yağarsa, her damla sayısınca Hak teâlâ sevab ihsan buyurur.) [İslam Ahlakı]
Kazası olan kaza namazı kılmalı. Hem aynı sevaba kavuşur, hem de kazası ödenmiş olur. Kazası olanın kıldığı nâfile namazlar kabul olmaz. Hazret-i Ali’nin naklettiği bir hadis-i şerif şöyledir:
(Farz namaz borcu olanın nâfile kılması, doğumu yaklaşmışken, çocuğunu düşüren hâmileye benzer. Artık bu kadına, hâmile de, ana da denmez. Bu kimse de böyle olup, farz namazlarını ödemedikçe, Allahü teâlâ, onun nâfile namazlarını kabul etmez.)[Zahire-i Fıkh, Fütuh-ul-gayb m. 48] (Müekked olsun, gayrı müekked olsun bütün sünnetlerin nâfile namaz olduğu fıkıh kitaplarında, meselaCevhere, Nevadir-i Fıkhıyye ve Nimet-i İslam kitaplarında bildiriliyor.)
(Farzın yanında nâfile denizde damla bile değildir) buyuruluyor. Kazamız olmasa bile, kaza namazı kılmaya devam etmeliyiz.
Zamm-ı sûre
Sual: Dört rekâtlık bir nâfile namazda, birinci rekâtta üç âyet olan Asr, ikinci rekâtta yine üç âyet olan Kevser, üçüncü rekâtta 6 âyet olanKâfirun ve dördüncü rekâtta 6 âyet olan Nas sûresini okumak mekruh olur mu?
CEVAP
Nâfile namazlarda üçüncü rekâtta, ilk iki rekâttan daha uzun okumak mekruh olmaz, çünkü üçüncü rekâtla başka müstakil bir bölüme başlanmış olmaktadır. Fakat nâfile namazların ikinci rekâtında birinci rekâttan üç âyet daha uzun okumak mekruh olur. Mesela birinci rekâtta üç âyet olan Kevser, ikinci rekâtta 6 âyet olan Kâfirunsûresini okumak mekruh olur. (Halebî)
Sünnette aynı sûreyi okumak
Sual: (Sünnet ve nâfilelerde hep aynı sûreleri okumak caizdir) deniyor. Sabah namazının sünnetine vacib de dendiğine göre, sabah namazında hep aynı sûreleri okumak, mesela Kâfirun sûresi ile İhlas sûresini okumak mekruh olur mu?
CEVAP
Hayır, mekruh olmaz. Sabah namazının sünneti vacib de olsa mekruh olmaz. Vitir de vacibdir, ama zamm-ı sûre okuma yönünden nâfileye tâbidir. Sünnetler de nâfiledir. Aynı sûre okunabilir. Peygamber efendimiz, sabah namazının sünneti ile akşamın sünnetinde Kâfirun ve İhlâs’ı; öğle namazının ilk dört rekât sünnetinde dört Kul’ü [Kâfirûn, İhlâs, Felak, Nas]; öğlenin son sünnetiyle yatsının son sünnetinde Felak ve Nas’ı okumuştur. Bu sûreleri, devamlı bu sünnetlerde okuyan kimse, diş ve kulunç ağrısı da görmez. (Tergib-üs-salat)
Gol oldu diye secde etmek
Sual: Maçlarda gol atan Hristiyan futbolcu, sevinince “İstavroz” çıkarıyor. Müslüman futbolcu da, çimlere secde ediyor. Bu caiz midir?
CEVAP
Müslüman, Hristiyanları, dinsizleri örnek almamalı, yaptığı işin, dinimize uygun olup olmadığına bakmalı.
Sevinince yapılan secdeye şükür secdesi denir. Şükür secdesinin sahih olması için birkaç şart vardır:
Abdestli olmak, kıbleye dönmek, avret yeri [mesela diz kapağı ve üstü] açık olmamak ve sevincinin dine aykırı bir iş için olmaması lazımdır. Mesela (Bir fıçı şarap içebildim) diye şükür secdesi yapmak caiz olmaz.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Bugün 381 ziyaretçi (485 klik) kişi burdaydı! |
|
|
|
|